Aslında Yüksekova’da başta doktorlar olmak üzere herkes  suların kirli olduğunu ve halen Yüksekova suyunu merkezde içmeyen çocuklar olduğunu biliyor. Ama nedense bu konu çok dallandı ve budaklandı. Konuya siyasi bir boyut kazandırılmaya çalışılıyor.  “Yüksekova suyu kirli midir, temiz midir?” Bu konuda son noktayı koymak gerekiyor.

Yüksekova Belediye Başkanı M. Salih Yıldız, 16 Temmuz 2006 tarihinde bir ulusal gazeteye verdiği demeçte “Tifo Yok şarbon Var” başlıklı bir haberle gazetemizi eleştirmiş.Haberde haber müdürü, yorumcu gazeteci Senar Yıldız’ın köşesinde ele aldığı “Yüksekova Can Çekişiyor” adlı yorumuna atıfta bulunmuş.

Arkadaşımız, aslında Yüksekova’nın bir çok sorunu anlatılmış Ancak cımbızla Yüksekova içme suyu sorunu Başkan’ın dikkatini çekmiş olacak ki olay farklı mecralara çekilmiş.Gazetecilerin "günah keçisi" oldukları bir daha açıkça görülmüştür.

Halkın yıllardır Yüksekova’daki su kirliliği olduğu iddiasıyla çektiği sıkıntıdan bi haber olan Sağlık Gurup Başkanı’nın da suyun kirlili olmadığını belirterek Kaymakamlığı, halkı ve belediyeyi yanılttığını düşünüyoruz.

Başkan Yıldız haberde,”Yüksekova can çekişiyor” başlıklı köşe yazsısında, son zamanlarda birilerinin siyasi nedenlerden dolayı kendileri ve partilerini hedef seçtiği belirtiliyor.Gösterdiği tepkinin boyutu Başbakan Tayyip Erdoğan'nın tepkisini sollar nitelikte. Ama her ikisinin de suçladıkları ortak nokta " basın" dır.

“Yüksekova’da su kirlidir insanlar hastalanıyor” demek nasıl oluyorda belediyeyi ve partilerini hedef seçmek oluyor? Onu ve partisini de eleştirmenin gayet doğal olduğunu düşünüyoruz. Demokrasinin gereği olarak eleştirlere de cevap vermek doğaldır.Ama ortada böyle bir eleştiri de yoktur.

Sadece “gazetecilik” görevimizi yaptığımızı düşünüyoruz. Belediye Başkanına cevaben aşağıda Yüksekova’da yaşanmış kıssadan hisse misali bir olayı anlatarak yazıma son vereceğim. Ancak öncelikle Yüksekova’da büyük bir sorun olan su sorunu konusunu ele alalım.

Sağlık Kurulu Başkanı Dr. Ali Şahin haberde, sulardan kaynaklı bir sorunun olmadığını söylemiş. Sadece haber yapan habercilerimizin konuyu bilmeden ve araştırmadan popülizm yapması kaynaklıdır, demiş.

Belediye Başkanı Salih Yıldız, zaman zaman açıklamalarında “Yüksekova’da Tifo yok Paratifo vardır”demişti… Buna eyvallah, fakat Sağlık Grup Başkanı’nın; “Yüksekova’da sudan kaynaklı sorun yoktur.”şeklindeki açıklamaları ne kadar etik ve kamuoyuna doğru bilgi vermektir bunu da doktorun vicdanına sormak gerekir.

Doktorun “popilizm!” dediği şey bu olmasın?

Şimdi sıkı durun, bakalım kimler popilizm peşinde koşuyor.

Bizlerde bu konuda uzman olan bir doktordan neler oluyor diye görüş aldık. Doktor da bize aşağıdaki bilimsel açıklamayı yaptı.

PARATİFO: Paratifo salmonella paratifo A, B veya C adlı mikroplarca oluşturulan sağlığa uygun olmayan suların veya yiyeceklerin ağızdan alınması ile oluşur. Hastalık genellikle gün içinde aniden üşüme ve titreme ile yükselen ateş ile kendini gösterir. Bu ateş birkaç saat kadar sürer ve terleme ile ateş düşer. Ayrıca baş ağrısı, bulantı-kusma, karın ağrısı, halsizlik ve eklem ağrısı eşlik edebilir. Uygun tedavi ile ateş 4. veya 6. günde kontrol altına alınır, tedavi ise 14 gün sürer, deniliyor. Bu doktorunda Paratifo konusunda teredütleri ve tespitleri olduğunu unutmayalım.

Evet, uzman doktorun bu açıklamasından sonra neden “Yüksekova Can Çekişiyor” diye bir tespiti Hakkari Valiliği ve Sağlık İl Müdürlüğü'nden beklememiz vatandaşlık hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bu noktada Valiliği göreve davet ediyoruz.

HAKKARİ VALİLİĞİNDEN YAŞAMIN VAZ GEÇİLMEZİ OLAN SU SORUNUN DETAYLARININ GERÇEK DURUMUNU ELE ALACAK BİR ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURMASINI BEKLİYORUZ. OLUŞTURULACAK KOMİSYONA GEREKİRSE DIŞARIDAN UZMAN ÇAĞIRMASI VE YÜKSEKOVA KAMUOYUNA SAĞLIKLI BİLGİ VERİLMESİ İÇİN ÇALIŞMASINI YÜKSEKOVA HALKI ADINA TALEP EDİYORUZ.

Oluşturulacak komisyonunun aşağıda iddia edilen ve akıllarda cevap bekleyen bu ve benzeri sorulara cevap verilmesini bekliyoruz..

--Yıllardır değiştirilmeyen su isale hatlarının boruları ekonomik ömrünü doldurmuş mudur?

--Yüksekova'da hangi mahallenin suyu içiliyor,hangi mahallenin suyu içilmiyor?

—Sondaj kuyularının kaç metrede olması gerekiyordu, Yüksekova’da şu an suyundan içtiğimiz kuyular kaç metredir?

—Paratifo bildirimi zorunlu bir hastalık mıdır, bu hastalık eğer bildirimi zorunlu bir hastalıksa Hakkari Valiliğinin bu hastalıktan haberi var mıdır?

—Son altı aydan beri yani yağmurla beraber bu hastalığın yaygınlaştığını ve bu süreden bu güne kadar kaç Paratifo vakası Sağlık İl Müdürlüğü'ne bildirildi?

—Özellikle sondaj kuyuları açıldıktan sonra civar evlerin fosseptik kuyularının taşmadığı iddia ediliyor. Bu konuda araştırma yapılacak mı?

—Klorlama çalışmaları iyi yapılsa bile sorun azalır bitmez deniliyor. Yeterli ve sağlıklı klorlama yapılıyor mu?

—Su numuneleri hıfzısıhaya gönderiliyor her defasında suların normal geldiği söyleniyor. Kamuoyunun bu araştırmanın yeterince sağlıklı yapılmadığını ve suların tarafsız bir tahlil merkezine gönderilmesi söz konusu olacak mı?

—Yüksekova içinden geçen ve yazın kokan dere boyunca yapılacak araştırma neticesinden kaç Paratifo vakası görülecektir?

--Yüksekova içinden geçen dereye kaç resmi kuruluş,özel ve resmi binanın pissuları akmaktadır.Bunlarla ilgili cezayi işlem yapılıyor veya vergi alınıyor mu?

—Hangi mahallelerde çok görülüyor bunların sağlıklı tespitleri yapılacak mı?

—Arşivden bu güne kadar Paratifo tanısıyla yatan hasta sayısı kamuoyuna bildirilecek mi?

— Kaymakam, Belediye Başkanı ve Sağlık Gurup Başkanı Yüksekova şehir içme suyundan su içiyorlar mı?

—Van iline gönderilen hastaların kaçı tifo, kaçı Paratifo olduğu tespiti yapılacak mı?

Yine uzman doktorun anlattığına göre,Paratifo basit bir hastalık değildir. Tifo benzeri bir hastalık olduğundan Paratifo denildiği de unutulmamalıdır.

Paratifo hastalığına yakalanan insanların maddi ve manevi etkilendiğini belirterek, iş kaybı ve psikolojik rahatsızlıklar göz önünde bulundurulmalıdır, diyor.

Gelelim belediye başkanının “son zamanlarda birileri siyasi nedenlerden dolayı kendileri ve partilerini hedef seçtiği” iddiasına.Bizler Belediye Başkanı'nın seçimden önceki vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirdiğini sorarsak demekki daha çok tepki verecek.

AĞAYA KARŞI MI GELİYORSUN!

Uzun yıllar önce Yüksekova’da geçimini kundura tamiri yapan ve kundura tamirini pahalı yapan bir Heci Amca vardı, bizim yaşlardaki herkes tanır. Bu yaşlı Heci her zaman kendi aşiretine muhalif bir partiyi destekliyordu. Adamın inancı gereği desteklediği parti hiçbir zaman kazanmazdı ama o inatla kendi aşiretinin desteklediği partiyi değil de düşüncesine uygun partiye oy veridi. Bir gün kendi aşiretinden Tahsin denen biri ayakkabısını yaptırmaya gider, tamirden sonra istenen ücret sıfır ayakkabı ücretine yakın ve yüksek olunca. Bu tamir ücretini yüksek bulan Tahsin adlı vatandaş Heci’nin sakallarından tutar ve yaşlı amcaya bir tokat vurur.

“Sen ara sıra ağaya da karşı geliyorsun” demiş.

Yani velhasıl adamın emeğini hazmedemeyen bu köylü vatandaş ağaya seçimlerde oy vermeyen Heci'yi,“Ara sıra ağaya da karşı geliyorsun” suçlamasıyla hedef seçiyor.

Tahsin denen kişiye, “Neden vurdun yaşlı Hecî'ye?” diye sormuşlar. O da “Her zaman ağaya karşı geliyor ve küfür söylüyor” diye cevaplamış.

Bilmem anlatabildim mi?

Günlük 100 bin insanın yaşadığı bir kentin içme suyundan bahsediyoruz. Özellikle eski su hatlarının paslanması konusu ve kuyu sularının şehre verilmesinden sonra "su kirliliği iddiası" oratdadır.

Bizler her partiyi her kişiyi yanlış yapınca veya eksikleri olunca eleştirme ve doğru işler yapma adına haber yaparız. Buna kamuoyu adına yaptığımızı ve görevimizin bilincinde olduğumuzu belirtmek isteriz.Üstü kapalı hiç bir tehdit bizi görevimizden alıkoyamaz. Başkanın karikatörünü yapmadık. İşallah yakında o da olur.

Görevimizi yapmaya devam edeceğiz,buna “Ağaya karşı gelmek” de dahildir.

Her evin ceşmesinden sağlıklı suların akması dileğiyle...