Seçime bir gün kaldı. Yarın seçmen yaşında olanlar sandığa gidip gönlünden geçen parti ya da adaya oy atacak. Burada önemli olan ayrıntı Kürtler oyunu kime vermeli?

Aşağıda bu soruya geniş gerekçeli cevabımı bulacaksınız. Ancak önce bu yüzyılda birlikte yaşamanın olmazsa olmazını hatırlatmakta yarar gördüğümü ifade etmeliyim.

Cumhuriyet artık 1920’lerde olduğu gibi tek başına yetmiyor. Demokrasi ve özgürlüklerle birlikte olmalı. Üçünün de anlam kazanması için insan unsurunu gözetlemeli. Değilse Cumhuriyet, demokrasi ya da özgürlüğün içinde insan unsuru olmazsa anlamı kalmaz.

Unutmayalım ki demokrasi farklı ilişki ve düşünceleri bir arada yaşatan şimdilik en iyisi budur dediğimiz bir yönetim şeklidir. Ancak demokraside durağan değil hareketlidir. Kendisini geliştirmeli, dönüştürmeli, yenilemelidir. Değilse tökezler, düşer, yaralanır.

 Bu giriş dahi bir kesime ters gelebilir. Çünkü o birilerin düşünceleri, bakış açıları, inanç dünyaları ve de en önemlisi çıkarları gereği bizim penceremizden görmeyebilirler.

Günlerdir bana kibar ama AKP patentli “ hayaldi gerçek oldu!” mesaj ve maillerini çekenleri üzebilir; hatta kızdırabilir. Ama inansalar da, inanmasalar da gerçek yazdıklarımdır.

Aslında AKP’nin de bağımsızlar bloğunun da ortak doğruları var. Önemli olan bu doğruları ayrıştırmak değil buluşturmaktı. Eğer çözüm meclis ise ve orada yüz yüze gelecekler ise medyanın ve çıkar çevrelerin kışkırtmalarına gelmemeleri gerekiyordu.

Ne yazık ki son iki aydır kıran kırana süren propaganda demekten uzak Cumhuriyet tarihinin en sert ve ağza alınmayan sözlerin sarf edildiği seçimden çok savaşa dönüştü. Ve ne yazık ki son 20 günde Sayın Erdoğan meydan konuşmaları ile köprüleri yıktı.

İşte bu yüzden genel kanı12 Haziran için Kürtler için geride yapacağı tek şey kaldı. Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu’nun bağımsız adaylarına oy verme mecburiyeti.

Neden mi? Bakın şu nedenlerden:

Derin güçlerin durup dururken önce YSK eliyle yapmak istediğini medya bozmuştu. Ancak seçime dört gün kala yargının Hatip Dicle üzerinden verdiği karar bile Kürt için yeterli bir sebep olmalı. Tabii Erdoğan’ın oy için Bahçeli gibi ip atmaktan farkı olmayan “Öcalan’ı niye asmadınız” beyanı Başbakan’ın seçim sürecinde sinirlerinin ne kadar zayıfladığı ve ön görülerinin ne kadar daraldığını görmek bile bağımsızlara oy vermek için yeterli ikinci sebep. 

Gerçek sebep ise ezilen Kürt halkının kaderini tayin edecek bir seçim olmasa da gelecekte o kadere etki edecek mecliste Kürtler güçlü bir gurup olarak yer almalıdırlar. Uzun yıllardır ezilen halkın taleplerini meşru zeminde devlete, hükümete eşit vatandaşlık hakkı için kıyasıya tartışarak kabul ettirmeleri için bloğun bağımsız adayları mecliste olmalı.

Anayasal hak ve özgürlükler demokraside meclis, yasa ve kanunlarla alındığına göre özelde Kürtler; genelde herkes hangi düşünce, görüş ve inançta olursa olsun Emek Bloğu adına seçime giren bağımsızlara kazanabilecekleri yerlerde oy vermeli.

Kürtlerden bazı gruplar bağımsızların mücadele yöntemlerini doğru bulmayabilirler. Bende bazı konularda onlara muhalifim. Ama Kürtler sorunun tarafı oldukları ve de 2011 gibi sorunun çözüme çok yaklaştığı, Tan ve Elçi gibilerin aday gösterildiği bir süreçte oylarını her zamandan çok büyük bir duyarlılıkla kendilerine vermek zorundadırlar.

Bağımsız adaylar için “ şöyle “ deseler, “ böyle “ deseler onlara oy verelim deme imkanına bugün için sahip değiliz. Eğer çözümün mecliste olacağına inanıyorsak bağımsız adayları güçlü bir şekilde o çatının altına göndermek mecburiyetindeyiz.

Neden bağımsız adaylar derseniz; seçimden sonra meclisi bekleyen iki önemli sorun ne? Kürt sorunu ve yeni anayasa değil mi? Özellikle yeni anayasada Kürtlerin taleplerinin dikkate alınması için mecliste güçlü bir gurubun olması gerekmez mi?

Düşünün ki mecliste güçlü bir BDP grubu yok. AKP’nin içindeki dindar milliyetçiler, CHP sayesinde meclise giren Ergenekoncular ve de Diyarbakırlıların hoşgörü ile misafir ettiği Devlet Bahçeli’nin Kürtlere “ ya benimsin ya toprağın”(o.m.) ve küfür gibi algılanan miting sonunda “ ne mutlu Türküm” diyen MHP ile mi Kürtler bekledikleri eşit vatandaşlık, hak ve özgürlüğüne kavuşacaklar?

Şiddet ve silah ret ediliyorsa, barış için adres meclis ise bağımsızlar bloğuna güçlü bir destek vermekten başka bildiğiniz bir yol varsa buyurun mantıklı bir çare gösterin bende sizin yanınızda yer alayım. Ama BDP’den başka bir yol ve çare yok. Yarın son şans iyi düşünün.

12 Haziran Cumhuriyetle yaşıt Kürt sorunun çözümü için yüzyılın son fırsatı. Yarın pişman olmamak için; mazlum halka zulmün son bulması için; dağ başlarında, mağaralarda Türk ve Kürt gençlerinin ölmemesi için; Türk – Kürt annelerinin gözyaşlarının dinmesi ve de meclis kürsüsünde hakikatlerin dile getirilmesi için oylar bağımsızlar bloğuna verilmeli.

Meclisi demokrasi ve insan hakları açısından ileriye götürecek, silah yerine siyasetle Kürt sorunu çözecek formül için, kardeşlik için, barış için, anayasal demokrasi için, silahların susması için, daha fazla gencin ölmemesi için, AKP’yi meclis çatısı altında çözüme zorlamak için oylar Emek, Özgürlük ve Demokrasi bloğunun bağımsız adaylarına verilmeli.

Bu hedefin gerçekleşmesi için yalnız Kürtler değil sorunun çözülmesinde mutlu olacak her kes Kürtler üzerinde yaratılmış olan bu travmayı bertaraf etmek ve AKP’yi silkeleyerek uyandırmak adına elini taşın altına koyarak oyları ile bu bloğa destek vermeli.

İnanıyorum ki bu seçimlerde muhalif Kürtler etkin ve güçlü bir şekilde mecliste temsil edilirlerse, AKP de seçimdeki saldırgan dilini terk ederek çözüme daha fazla yaklaşmış olur.

Destek olun ki Kürtler silahtan arınarak mecliste haklarını elde etsin. Benim de birey olarak Allah’tan temennim ve arzum bu sefer yeni mecliste ortak bir dayanışma ve diyalog ile bu sorunun bitmesidir. Çünkü Kürtler 5 nesildir büyük dede (dedenin babası) dede, baba, evlat ve torun bu sorunla yaşıyorlar. Yanı nesiller boyu öldürücü olan sorunla daha fazla yaşamamak için umudumuz, oyumuz ve duamız seçilecek bağımsız bloğun adaylarıyla olsun.