M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

İnadına barış

İnadına barış

İtalya’nın Cenova kentine gidenler bilir. Şehrin tarihi 2 giriş kapısı var. Taş kapılardan birinin üzerinde “ bu kapıdan, barış ve huzur için geçiniz” der. O kapıdaki söylemden ilham alarak 1 Kasım 2015 Pazar günkü seçiminden Mezopotamya ve Anadol halklarının “barış” ve “huzur” içinde geçmeleri için zalime değil mazluma omuz vererek “inadına barış” demeliler.

Akil insanlar heyetinde yer alan Türkiye sinemasının usta ismi Kadir İnanır “ Bu güzel ve büyük ülkedeki kafatası milliyetçiliği ve karanlık kafa yobazlığı çağımızda neden savunuluyor. Hep beraber mutluluğu yaşamanın tek sloganı var; yaşasın halkların kardeşliği.

Yaşasın ‘BARIŞ’. Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Bir birimize sarılıp, yüksek sesle ‘BARIŞ’ diye bağırmaktan başka çaremiz yok” diyor.

Sayın İnanır gibi bir aydın, bir yazar, emekli bir öğretmen, bir baba, bir dede, bir amca, bir dayı; en önemlisi bir insan olarak sarayları, rütbeleri, mevki, makam ve koltukları için kirli savaşı başlatanlara karşı “İNADINA BARIŞ” diyerek haykırıyorum.

Hürriyet gazetesinde dün (27 Eylül 2015 Pazar) tam sayfa çıkan “Uludere’deki 34 sivilin hava bombardımanı ile öldürülmesine yol açan istihbarata ilişkin Genelkurmay’ın MİT’i suçlamasının ardında, komutanların üstlerine grubun terörist olmadığına dair çok sayıda uyarı yaptıklarına dair haberini verdi. Uyarmışlar: ‘Terörist Değil Bunlar Kaçakçı’. İHA’yı kontrol eden Yüzbaşı Duran İspit; “Klasik terör hareketiyle uyuşmuyordu. Top atışlarına da kötü sonuçlar doğurur diye karşı çıktım” diyor. Bu cinayetlere, Roboski de 34 Kürd katliamına; durup dururken yeniden başlatılan savaşa, dökülen kana rağmen ısrarla “inadına BARIŞ” diyoruz.

8 Hazirandan sonra durduk yerde Suruç’ta 32 toplu cinayet, Varto da ölü kadının çıplak bedenini teşhir ederek; boynuna ip bağlayarak gerillanın cansız cesedine işkence eden zihniyet İŞİD’leşse de nedenini, niçin ini sorgulasak, lanetlesek, kınasak da insan olduğumuz için “İNADINA BARIŞ” demekten vaz geçmeyeceğiz.

Şırnak, Hakkari, Van, Tunceli, Varto, Cizre, Silvan, Yüksekova, Nusaybin, Dicle ve daha bir çok Kürd coğrafyasında patlayan bombalamalara, kullanılan envaiçeşit silahlarla, 150 binlik şehirleri muhasara altına alınarak sokağa çıkma yasağı sonucu öldürülen, katledilen onlarca sivil yaşlı, çocuk, kadına rağmen yine de “İNADINA BARIŞ” diyoruz, diyeceğiz. Türk, Kürd toplumunun kanını dökerek cenazeler sürükleseniz de; anne, babalara acı çektirseniz de; savaşı tırmandırmak için kendi topraklarınızı havadan bomba yağdırsanız da biz yine de “İNADINA BARIŞ” diyeceğiz.

Her gün ama her gün yüzlerce terörist öldürdük, onlarcasının cesedini bulduk diye havuz olan, olmayan medyanızda “flaş haber” diyerek duyursanız da. Şehirleri, caddeleri, sokakları, işyerlerini tanklarla, toplarla yakıp yıksanız da. Yüzlerle ocak sönerken, yanlış hesap sonucu insafsız kirli savaşa rağmen Başbakan “terörün belini kırdık” diyerek savaşı tırmandırsa da; 78 milyona 30 yıl olduğu gibi masal sunsa da “İNADINA BARIŞ” diyeceğiz. Seçim öncesi Kürd halkının oyunu engellemek için savaşı araç olarak kullansanız da. Kürd coğrafyasında değil oy sandığı halkın can, mal güvenliği kalmasa da. Sizi başkan yapmadıkları için başlattığınız savaşa rağmen biz yine de “İNADINA BARIŞ” diyeceğiz.

Sason’da “BARIŞ” için bedenlerini siper eden HDP İl-İlçe Belediye Başkanları ve yöneticileri; sivil toplum, sivil halkın yer aldığı 83 kişiden gözaltına aldığın seçilmiş olanları ayıklayıp ( biri de HDP Batman İlçe Başkanı kardeşim Abdullah) tutuklarsan. Şırnak’ta ve dahi Sason’da tutukladığın 26 kişi dışında kalanlar aynı fiili işlediklerinden serbest bırakırken 26 kişiyi tutuklatarak adaletinizin ne kadar siyasallaştığını görsek de “BARIŞ” diyeceğiz.

Biliyoruz arzuladığınız oyu alana kadar savaş kararınızdan vazgeçmeyeceksiniz. Yine biliyoruz ki danışmanlarınız ve havuz medyasınız sizleri yücelttiği için doğru ses ve uyarıları dinlemeyeceksiniz. Karar verdiğiniz savaştan dönmeyeceksiniz. Sinirlerimiz yıpransa da inanç, iman, sorumluluk ve sağduyumuz gereği “İNADINA BARIŞ” demeyi sürdüreceğiz. 90 yıldır süre gelen şiddete, asimilasyona, göç ettirerek köyleri boşaltmanıza, cinayet ve katliamlara rağmen zorla dilini, kimliğini, kültürünü yok edemediğiniz; yok etmek için hala çırpındığınız bu halk “İNADINA BARIŞ” direnci ile sizi alt edecektir.

Siz AKP, MHP, CHP ve havuz medyalarınıza rağmen Topluma Kürdlerin demokratik mücadelesini tehdit olarak lanse etseniz de; Kürdler ile Türkleri karşı karşıya getiremediniz. 1 Kasım 2015 seçimlerinde baraj altında kalırsa payımıza ne kadar düşer diye hesap ve hileler yapmanıza rağmen HDP “İNADINA BARIŞ” diyerek Kürdlerin varlık ve özgürlük seçeneği ile bu seçimde de plan ve projelerinizi boşa çıkartacak.

Biliyoruz Irak ve Rojava Kürdistanında sonra “özerk, demokratik Türkiye” hepinizin tüylerini diken diken ediyor. Kürdlerin dünya kamuoyu önünde güçlenmesi rüyalarınıza karabasan gibi girdiği için “çözüm sürecini” sonlandırdınız. Ama ne yaparsanız yapın; hiçbir şey ila nihai değildir. Böyle devam edip gitmez. Ya değişeceksiniz ya da oy kaybetmeye devam edeceksiniz. Asker vesayetinden sonra sivil vesayetle bir daha dilediğiniz seçimi kazanamayacaksınız. Hile ve kurnazlıklar ile kazansanız bile kaybedeceksiniz. Çünkü tarih boyunca kazanan hep “BARIŞ” olmuştur.

Yapay nedenlerle, iktidar ve saray için başlatılan “savaş” er ya da geç yerini “barışa” bırakacaktır. Bu yüzden sonuna kadar “İNADINA BARIŞ” diyeceğiz.

NOT: Uzun süredir çektiği rahatsızlık sonucu MEDİCAL PARK hastanesi Yoğun Bakım Servisinde tedavi altına alınan ağabeyim Abdulgaffar Yıldız’ın şifa bulması için dualarınızı bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Latif Yıldız Arşivi