Arkalarında bombalanmış kentler, viran edilmiş köyler, yakılmış ormanlar var. Ekmeğimize, sevdalarımıza, umutlarımıza kan doğramışlıkları var. Yoksulun emeğini, anaların civanlarını, civanların yaşamlarını, çocukların geleceğini çaldılar, çalmaya devam ediyorlar. Ve şimdi elimizde tuttuğumuz mühürle, bütün bunlara meşruiyet kazandırmamızı istiyorlar. O mührü vurursak, elimiz utanır.

Zehirli dilleriyle, tarihimize, kültürümüze, değerlerimize hakaret ediyorlar. Ölülerimizin ruhuna, kadınlarımızın onuruna, bizi biz eden inançlarımıza küfrediyorlar. Ve elimizde tuttuğumuz mühürle, bu dile ortak olmamızı istiyorlar. O mührü vurursak, vicdanımız utanır.

Dersim’de üzerimize boşalttıkları zehirli gazları, Dağkapı’da kurdukları idam sehpalarını, Amed zindanlarındaki işkence tezgahlarını, Newala Kesaba’yı, o mühürle unutmamızı istiyorlar. O mührü vurursak, bilincimiz utanır.

Köy meydanlarında babalarımızı çırılçıplak hizaya dizenlerin, ölülerimizi sokaklarda panzerlerle sürükleyenlerin, yaralıları helikopterlerden atanların zulmüne sessiz kalmamızı istiyorlar. O mührü vurursak, “zulme sessiz kalan, zalimdir” buyuran Allah’ımız utanır.

Binlerce yıldır üzerinde yaşadığımız toprağımızın, doruğuna sığındığımız dağlarımızın, soğuk pınarlarında aşk şarkıları söylediğimiz zozanlarımızın isimlerini değiştirdiler. Dilimizi, kültürümüzü, stranlarımızı yasakladılar. O mührü vurursak, tarihimiz utanır.

Bir halk, yok olmanın kıyısından dönerek, direne direne ayağa kalkmışken, ellerimizle toprağa verdiğimiz on binlerin katillerine rıza gösterirsek, üzerine bastığımız toprak bizden utanır.

Özgürlüğü, barışı, kardeşliği savunmak için, newroz ateşlerini bedenleriyle yakanların anısına hürmet göstermezsek, vefa bizden utanır.

“Anadilinizi konuşunca, karnınız doyacak mı?” diyerek, bize ya hiçliği, ya açlığı dayatanlara, “ya sev, ya terk et” diyerek, bize boyun eğmezsek, sürgünü dayatanlara, Kürt lafını ağzına almaktan imtina eden “halkçılara” , o mühürle onay verirsek, insanlık bizden utanır.

O mühürle, ya zalimin zulmüne, ya mazlumun direnişine ortak olacağız. Zalimler Hak’tan da, halktan da utanmaz. Ama o mühürle zalimleştiğimizde, mazlum bizden utanır.