M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Katliamın hedefi barış ve seçim

Katliamın hedefi barış ve seçim

Kan kırmızısına dönen kara asfalt üzerinde cevap vermeyen cep telefonlarının ne anlama geldiğini kavramayacak kadar yürekleri güç histerisi kaplamış vicdansız, iz ’ansız, insanlıktan nasibini almayanlara ne söylesek boş...
 
Ankara Garı, Arena Stadı arasında kanlı katliamı yapanların hedefi neydi diyerek uzun uzadıya düşünmeye gerek yok. Hedef “Barış” ve “tekli iktidar” yani seçimdi. Yönetime geldikleri 2003 tarihinden beri bunu yapıyorlar. Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırısında yıllardır birbirine düşürülmeyen halkı birbirine kırdırtmanın plan, projelerinin bir provasıydı.

İktidarları boyunca halk ölüm ve şiddet yaşadı. 2005 Kuşadası beş ölü 20 yaralı. 22 Mayıs 2007 Ankara Anafartalar Çayevi dokuz ölü 121 yaralı. 2008 İstanbul Güngören sekiz ölü 154 yaralı. 28 Aralık 2011 Şırnak Uludere(Roboski) 34 parçalanmış ceset, onlarca yaralı. 2012 Gaziantep 10 ölü 66 yaralı. 11 Mayıs 2013 Hatay Reyhanlı 52 ölü 146 yaralı. 6 Haziran 2015 Diyarbakır HDP mitingi dört ölü yüzlerce yaralı. 20 Temmuz 2015 Urfa Suruçsaldırısı 34 ölü yüzlerce yaralı ile “barışın” önünü tıkamak, halkları korkutmak ve sindirmek istediler.
10 Ekim 2015 Cumartesi Türkiye’nin kalbi, ülkenin başkenti, şehrin ana merkezi Arena Stadı, Gar, hastane, Sıhhiye ve Kızılay ana yol güzergâhında 130 barış şehidi, 500’ü aşkın yaralı var… İçişleri Bakanı Selami Altınok “Güvenlik zafiyeti yok” diyor. Tıpkı yukarıda sıraladığım menfur saldırılarda olduğu gibi.
Cesetlerden kalan parçalar morgda soğumamışken, yaralılar yoğun bakımda yaşam için mücadele verirken; ölü, yaralı görüntüleri sanal âlem, TV ekranlarında dolaşırken 1 Kasım seçimi içi haberler yapan, yazılar yazan havuz medyası HDP’ye saldırıyordu.
Çaresizliğin son noktasında olsak da siz yani halk, yani vatandaş, yani seçmen evet siz belki bütün bu ölümlerin ve acı dolu çığlıklara ilaç olabilirsiniz. O da 1 Kasım’da oyunuz ile “barış”, “demokrasi” diyerek bedenlerini kana bulayanlara özgürlük selamı gönderebilirsiniz.
Ülkeyi kan gölüne çevirenleri durdurmak için sandığa giderek oylarınız ile gereğini yapmak sizin elinizdedir. Sizi çaresiz bırakmak isteyenlere fırsatı vermeyin. Anlamı kalan tek şey oyunuzla sizi öldürenleri susturunuz, hak ettikleri çukura itiniz.
Ankara’yı kan gölüne çevirerek yüzlerce insanın bedenleri parçalatarak iktidar için, güç için, egemen olmak için “barış” ve “insanlığı” öldürdüler. Öyle ki halay çektikleri anı seçerek peş peşe bombaları patlattılar. Kanlı cumartesilerine bir yenisini eklediler. “İnadına barış” dedikçe “inadına savaş” diyenlere cevabınızı sandıkta vererek kanlı tuzakları boşa çıkartın.
Yalnız kendiniz için değil, çocuklarınız, torunlarınızın geleceği için özgürlüklerimizin tamamını elimizden almadan gereken cevabı veriniz. Kanlı geleceği nesillere devretmemek için “bana ne” demeden Nemrutlara en demokratik, en risksiz ve tehlikesiz yol olan sandıkta oyunuz ile cevabınızı yüzlerine çarparak Firavunu devirin.
Parçalanan cesetler karşısında iz’andan, insaftan, vicdandan uzak duygular ile ölenlere ve HDP ile Demirtaş’a Pazar sabahı çıkan gazete manşetleri ve köşe yazarlarıyla saldıranlara; Prof. Ümit Özdağ’ın “Beş gün önce saldırıdan haberleri vardı” iddiaların tekrarlanmaması, ülkenin ve halkların geleceği için gereken cevabı sandıkta veriniz.
7 Haziran sonuçlarını iptal ederek Türkiye’nin önüne “savaş” koyarak 1 Kasım’a doğru yol alanlara karşı vereceğiniz her bir oy geleceğinizdir. Geçmiş katliamların üstünü örtenlere; 10 Ekim katliamının da üstünü örtmek isteyeceklere bu fırsatı vermeyiniz.
Demirtaş “Saldırı halka yapıldı, Dünya Saray’a değil halka başsağlığı dilemeli” derken yükümlü olanın katliamı önlemediğini dile getiriyordu. “Kutsallarına” sarılanların havuz sözcüsü gazeteci ve yazarları TV ve köşelerinde hükümet değilim diyen hükümet için “devlet” sözcüğü üzerinden saldırıya geçtiler.
Kan kırmızısına dönen kara asfalt üzerinde cevap vermeyen cep telefonlarının ne anlama geldiğini kavramayacak kadar yürekleri güç histerisi kaplamış vicdansız, iz ’ansız, insanlıktan nasibini almayanlara ne söylesek boş. 8 Haziran sabahından beri seçimi kana buladılar. “Barış” ve özgürlüğü kirlettiler. Bu kan denizinden çıkmak için sandığa, oyunuza sahip çıkın. Var gücünüzle çalışarak 1 Kasım’da “barışı” kucaklayın.
Birbirimizi suçlamanın zamanı değil. Terörün her türlüsünü kınıyoruz, menfur saldırıyı lanetliyoruz, ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Ülkemizin istikrarına kastedilen saldırıdır. Siyasi partiler, medya sorunu kavramaya davet ediyoruz. Geniş çaplı operasyonlar başladı. Failler en kısa zamanda belirlenecek. Zamanlama manidardır. Güvenlik zafiyeti yok. İstifaya gerek yok. Yayın yasağı gerekliydi” diyerek programlarını iptal edenlerin sahte gözyaşları size inandırıcı gelmesin. 13 yılda 11 büyük katliamın hangisini açığa çıkardılarsa bu katliamın faillerini de öyle açığa çıkartacaklar.
Şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı, yaralılara şifa, halkımıza sabır diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Latif Yıldız Arşivi