Rojava ki, varlığının kök bulduğu topraktır. Belki de tarihin boyunca insanlığın belleğine sunduğun en değerli armağan olan bir direnişin beslendiği kaynaktır.

Kürdistan’ın bağrında kadim bir hançerin yarası var, durmaksızın kanayan. Kirli pazarlıklarla, kirli ellerle çekilmiş tel örgülerin arkasında, kendi kardeşlerinin acısıyla arana çizilmiş sınırlar var, bir küfür gibi orta yerde duran.

Kürdistan’ın belleğinde, bilincinde duruyor o hançerin yarası. Parçalanmışlığı, ayrılığı, sınır hatlarını bir kader gibi boynunda taşıyıp, o sınırların olmaması gerekliliğini unutmuşluğun yarası, şimdi Rojava’da katledilmiş çocukların bedenlerinde kanıyor.

Rojava ki, halk olma bilincindir. Acıyla, ölümle, direnişle, mücadeleyle yarattığın her ne varsa, çağdışı bir vahşetin saldırısına direnmekte. Ve hayatla, umutla, insanlık değerleriyle arana yeniden bir sınır çizilmekte. Ya o sınırı yerle bir edeceksin, ya o kanlı vahşet seni tüketecek.

Rojava ki, kendini gördüğün aynadır. Parçalanmışlığını, bölünmüşlüğünü, küçük hesaplarınla büyük hesapların paryası olduğunu, ufkunun hangi sınırlarda sonlandığını göreceksin. Ya da tırnaklarınla kazıya kazıya yarattığın, umudu, hayatı, onuru paylaştığın yeni dünyanın gücünü göreceksin.

Sınırları Kürdistan’ın bağrındaki hançer olarak görenlerle, varlığını bu sınırlara bağlayanları tanıyacaksın. Cellatlarıyla kol kola yürüyenlerle, seni özgürleştirenleri tanıyacaksın.

Ve anlayacaksın, seni dirilten, yenileyen, var eden, değer katan ruhu, beslendiğin kaynağı.

Rojava ki, yeniden hatırlamandır, uyanışındır. Seni parçalayarak tükenmişliğe mahkum eden sınırların, ilk önce beyninde çizildiğini hatırlamandır. O sınırları bu kadar zamandır fark etmemişliğinin yüzüne çarpmasıdır.

Rojava ki, utanmandır. Unutmuşluğundan, hafızasızlığından, kabullenmişliğinden, bir dağ başına konulmuş sınır taşlarını, bir kader gibi boynunda taşımışlığından.

Tel örgüler ardında bayram kutlamasıdır. Mayın tarlasıdır. Roboski’de katır sırtında gelen ölülerindir o sınırlar.

Rojava, ya umudundur senin, ya yok oluşundur.