Lokman Ergün

Lokman Ergün

HDP Kongre notları

HDP Kongre notları

Dünyada sarsılmadık statükonun kalmadığı, Ortadoğu’nun ise hepten çivisinin çıktığı bugünlerde, Kürt’ler, hikmetini sonradan anlayacağımız bir hamleyle, BDP’ nin kepenklerini indirip, HDP’nin hissedarı oldu. Hikmetini sonradan anlayacağımız bir ironi değil. Gerçekten de Kürt Siyasi Hareketi’nin bazı hamlelerinin önemi, bölge bazı krizlere girdiğinde açığa çıkıyor. Bakınız Rojava diyeceğim.

BDP’nin kepenklerinin indirilmesinden herkesin memnun olduğu sanılmasın. Kongre salonunda yerini yadırgayan çok BDP’li gördüm. Sermayenin büyük kısmını yatırıp, hissenin az kısmına sahip olmanın travmasını atlatmaya çalışıyorlardı.

HDP’yi oluşturan her bileşene PM’de 2 kişilik yer verilince, BDP’lilere yer kalmadı. Şimdi elimizde bol miktarda kadro yetersizliğinden emekliye sevk edilmiş eski PM üyesi var. Bunun uzun vadede ciddi sorun yaratma potansiyeli mevcuttur.

Salonda, Milletvekili ve Belediye Başkanlarının oturduğu bölümde sık sık izdiham yaşandı. Fotograf çekmek isteyenler sahnenin önünü kapattığından, birçok kez anons yapılmak zorunda kalındı. Böylece başkanlarımızın görev tanımlarında, fotograf çektirmenin önemli yer tuttuğunu da görmüş olduk. Önceki gün kentlerinin atık problemi için çok önemli bir teknik geziye katılmayan başkanlarımızın da, bu yorucu göreve hazırlık amacıyla kampa girdiği anlaşılmış oldu. Günahlarını almışız.

Bu arada, fotograf çektirme görüntülerinden, kimin BDP’li, kimin diğer partilerin tabanından geldiği hemen anlaşılıyordu. BDP’liler selfie çekme yeteneğinden yoksun olduklarından, yanlarında bir de fotografçı istihdam ederek, izdihamı iyice arttırıyorlardı. HDP’ de ilk çatışmanın bu konuda olacağından eminim.

Kongre salonunda dayaklık sıralamasında ilk üç sırayı istisnasız tek başına paylaşacak kişi, divan oluşuncaya kadar mikrofonuyla sahnede bize zülm eden kadın arkadaştı Sahneye asılacak bayrağa hassasiyet gösterilmesi konusunda üst üste yaptığı 128 anonsla öyle bir tahrik ortamı yarattı ki, onu da bayrakla birlikte göndere çekme isteği duyan çok sayıda hassas vatandaşla karşılaştım. Hayatlarımızın bundan sonraki bölümünde kendisiyle bir daha karşılaşmamayı umuyorum.

İlk defa bir kongreye Güney Kürdistan’dan bu kadar yoğun katılım olduğunu gördüm. Kürdistan hükümet temsilcisinden, parlamento temsilcisine,PÇDK, KDP,YNK,GORAN milletvekillerinden, partilerin Ankara temsilciliklerine kadar oldukça yoğun bir katılım vardı. Ama yine de en çok alkışı, Rojava temsilcisi aldı.

Rusya’dan Komünist Parti temsilcisi, bize Rusya’nın Ukrayna tezlerini anlattı. Kesinlikle Putin’in argümanlarıydı. YPG’den müdahale etmesini mi istiyordu, tam anlayamadım.

Sebahat Tuncel siyasi hayatındaki en iyi ve akıcı konuşmayı yaptı. Tam öğrenmişti hissiyatı oluştu salonda. Ertuğrul Kürkçü çok sert konuşuyor kürsüde, ama nedense insan korkmuyor.
Selma Irmak’a Kürtçe çok yakışıyor. Pervin Buldan’ı Sayın Öcalan’ın mektubunu okumak için çağırdıklarında ödüm koptu. Neyse ki mektup Türkçeymiş.

Filiz Üstündağ sempatik biri, hitabeti de fena değil. Bir de gün boyu kırmızı fulardan bir tek o söz etti ki, kalbimi fethetmesi için yeterliydi zaten.

Dinlediğim en iyi Selahattin Demirtaş konuşmalarından biriydi, hatta en iyisiydi metin olarak. Ama Demirtaş çok durgundu. Sıcaktan olsa gerek, tekdüze yaptı konuşmasını.

Organizasyon, bildiğiniz gibiydi. Yani, yoktu. En son delegeleri çağırıyorlardı salona, 42.anonsta çıktım artık. Gencay Gürsoy bile sinirden bağırıyordu mikrofonda. Sonra öğrendim ki, üç defa seçime gidilmiş, yeterli delege sayısı girmediğinden salona.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Lokman Ergün Arşivi