Kutlanan 10 Aralık İnsan Hakları Gününde Adana – Mersin güzergahında iş gezisi nedeniyle konuyu ele alamadım. Ancak bir gazetede yer alan 4 ayrı haberden yola çıkarak “İnsan Hakları” konusunda nasıl örnek bir ülke olduğumuzu paylaşmak istiyorum.

Birinci haberimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık’tan. Işık Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı Dünya’da ve Türkiye’de insan haklarına yaptığı önemli katkıları nedeniyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününde “İnsan Haklarında Yılın Devlet Adamı” ilan ettiklerini açıklamış. Hayırlı ve de uğurlu olsun.

OLGUNLAŞAN DEMOKRASİ

İkinci haberimiz 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayınlayan Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın söyledikleri.

Başbakan Erdoğan Türkiye’nin insan hakları konusunda, bölge ülkelerine örnek olduğunu belirterek temel hak ve özgürlüklerde sürekli ileri götürülmesi yönündeki politikalar güttüklerini söylemiş ve:

“Kurucu Üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini yerleştirme ve derinleştirme hedefleriyle örtüşmektedir. Bu çerçevede 2010 Eylül ayında Anayasa değişiklikleri ile önemli bir mesafe alınmıştır.

Türkiye olgunlaşan demokrasisiyle, insan hakları, hukuk devleti ilkesine olan bağlılığıyla dünyada ve bölgesinde önemli bir konumda yer almaktadır. Hükümetimiz, ileri demokrasi adımlarına hız verdiği gibi, bölge ülkelerindeki demokratik değişim ve dönüşüm süreçlerine, halkların meşru taleplerine, insan haklarının geliştirilmesine de destek olmakta ve bu yöndeki yapıcı çabalarını sürdürecektir.”

VAN’DA İNSAN HAKKI

Aynı gün aynı gazetenin yukarıdaki iki haber ile aynı sayfada yer alan İnsan Hakları Derneği Merkez Yönetim Kurulu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı yönetim Kurulu da:

“Bölgemizde ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan gelişmeler sırasında kitle gösterilerine yönelik müdahaleler ve bastırma girişimleri sonucunda başta yaşam hakkı olmak üzere ağır insan hakları ihlalleri yaşanmıştır. 2011’de dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan deprem, sel, kuraklık gibi doğal afetlerin ardından kendi kaderleriyle baş başa bırakılan yüz binlerce insan, başta barınma, beslenme, sağlık, mülkiyet, iş ve eğitim hakkı olmak üzere pek çok hak ihlaline maruz kalmıştır” diyor. Sahi Van depreminde insan hakları ihlallerinin neresindeyiz?

İLERİ DEMOKRASİ ÖRNEKLİ TÜRKİYE!

Sayın Başbakan “İleri ve olgunlaşan demokrasimize” yukarıda güzelce değinmişti. Dilersiniz aynı gazetenin yukarıda yer alan ve kısa alıntılarına yer verdiğim 3 habere 4. bir haber ekleyeyim. O da aynı gazetenin bir önceki sayfasında yer alıyor haberi olsun.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ile birlikte Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle TBMM’de düzenlediği basın toplantısında söylediklerini bir göz atalım:

“Bugün, Türkiye için karanlık bir gün. Dünyanın zorbalığa başkaldırdığı bu yılda, Türkiye’nin kendisi insan hakları alanında kara bir bilânçoya mahkûm edilmiş durumda.

- Türkiye’de şu an tutuklu bulunan gazeteci sayısı 71, Çin ve İran, bu konudaki geleneksel ‘şampiyonlar’ Türkiye’nin gerisinden geliyor.

- 2011 yılında dünyada terör gerekçesiyle tutuklu bulunan insan sayısı toplam 35 bin 117 Türkiye’de aynı gerekçeyle tutuklu olan insan sayısı ise 12 bin 897 Neredeyse dünya genelindeki terör hükümlülerinin yarısı Türkiye’den. Çin, 1,3 milyar nüfusuyla, Türkiye’nin neredeyse yarısı kadar terör mahkûmuyla, dünya 2’ncisi.

- Parlamento kendi iradesine sahip çıkamadı, yargı halkın iradesini gasp etti, parlamento yasama görevine sahip çıkamadı; 8 milletvekili halen tutuklu, 1 milletvekilliği ise hukuk aykırı biçimde düşürüldü.

- Kadına yönelik şiddette dünya şampiyonluğunu kimseye kaptırmamaktaki kararlılık devam ediyor.

- Temel insan hakları ile doğrudan ilişkili olan Türkiye’nin Kürt meselesi ağırlaşarak kutuplaşma, ayrışma ve çatışma meselesi olmaya devam ediyor.

- Alevi yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık talepleri hiçbir biçimde karşılanmış değil.

- Cezaevleri dolmuş taşmış durumda, Türkiye neredeyse komşu ülkelerden cezaevi kiralama aşamasına geldi.

- Türkiye’de, 2011 yılında 15 faili meçhul cinayet işlendi. Bu sayı 1990’ların ilk yıllarından fazla. 2011 yılında yargısız infaz/dur ihtarı/rastgele ateş açma sonucunda 19 kişi öldürüldü. Gözaltında 4, cezaevinde 31 kişi şiddet sonucu yaşamını yitirdi. Sadece Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na işkence nedeniyle başvuranların sayısı ise 325.

- Türkiye, tutuklu ve hükümlü çocukların sayısı sıralamasında, Avrupa’nın en önde gelen ülkelerinden; cezaevindeki 18 yaş altındaki çocukların sayısı Türkiye’de 2 bin 672 ve 500 civarında da öğrenci tutuklu bulunmakta.”

Bunları ben söylemiyorum. Meclis çatısı altında Ana Muhalefet CHP milletvekilleri söylüyor. Günlerce bütün gazeteleri didik didik ettim. Bu konuda CHP’nin açıklamalarına yandaş medya tek satır yer vermemiş. Merkez medyada ise tek bir makaleye rastlamadım. Söyler misiniz Allah aşkına bütün bunların yaşandığı ülke neresi?

Söyler misiniz Dünya çapında bu kadar insan hakları ihlalleri birinciliğini elinde bulunduran ülke nasıl oluyor da “ileri demokrasi” ülkesi oluyor? Müslüman ülkeler bir bir demokrasi için çabalarken, bizde var olduğunu iddia ettiğimiz demokrasi askeri vesayetten, sivil vesayete terfi eden bir rejime dönüşüyor iddiaları gerçek mi değil mi?

Hangisi doğru? CHP’lilerin sayısal olarak verdikleri bilgiler mi? Sivil vesayet iddiaları mı? Yoksa Başbakan’ın “Olgunlaşan İleri Demokrasi” dediği mi? Sayın Başbakan bunlara bir açıklık getirse doğrusu söylediklerine yürekten inanacağımız gibi çok da sevineceğiz.

Tıpkı TIME dergisinin önce kapak yapması, sonra da yılın kişisi olarak seçmesi ve Kıbrıs’ta insan haklarında yılın devlet adamı seçilmesine gönülden arzu ettiğimiz gibi. Başbakan’dan Tanrıkulu’nun dediği sorulara cevap vererek oy almadığı yüzde 50 seçmenin gönlünü alsın. Çoğunluğa dayalı sivil vesayet değil, halkın vesayeti için adım attığına toplumu inandırsın biz de onu kalbimize kapak yapalım.

Bu arada Sayın Başbakan’a görevine döndüğü için hoş geldin, geçmiş olsun der, makamında sağlıklı oturması ve sağlıklı kararlar almasını Allah’tan niyaz ederim.