Seçim startının verildiği andan şu güne kadar seçim üzerine yorum yapan bir yazı yazmak istemedim. Amacım kimsenin oyunu etkilememek, herkesi vicdanı ile baş, başa bırakmaktı. Ne yazık ki haklı olarak Belediye Başkanlıkları kazanmak için yasal, insani, vicdani her şeyi göz ardı eden bir seçim dönemi yaşandığını ifade eden okuyucularımın yoğun mail taarruzuna maruz kaldım.

Maillerin çoğu bölgede DTP diyor. Bu tercihin sebebi TV"lerin haber merkezleri ve köşe yazarları el ve iş birliği içinde batıda Açık seçik AKP ve CHP, Doğuda DTP" ye karşı AKP"yi desteklendiği iddiası yatıyor. Bu kampanyaya karşı haksızlığa uğradığına inanan Kürtlerin ekseriyeti DTP yanındayız diye bana şu mailleri çektiler: “Doğu ve Güneydoğu"da bazı valiler, asker ve sivil bürokratlar AKP için var güçleri ile çalıştıklarını yandaş medya bile itiraf etti. Batıda çekişen partiler bölgede AKP"yi destekliyor. Bunu en açık örneği bütün TV programlarına AKP adaylarının çıkartılması.  Suyun başındaki gazeteci ve köşe yazarları ilk kez Doğu ve G. Doğuda AKP için yaptıkları yayınlar ile taraf olduklarını açıkça ortaya koydular. Bunun için biz de DTP diyeceğiz.”

“Biz korucu bir aileyiz; DTP"yi seçim programını, vaat ettiklerini, adaylarını beğenmiyoruz. DTP"nin bazı siyasi söylem ve icraatlarına katılmıyoruz. Ancak, başta AKP olmak üzere Türkiye"deki bütün siyasi partiler ve medya el birliği etmişçesine DTP karşısında gizli ittifak oluşturdukları için DTP"yi desteklemek bizim içinde namus borcu oldu.”

Bir başka mail “Başbakan ve İçişleri Bakanının DTP"yi hedef gösteren tavırları; seçim bölgelerinin yolunu bilmeyen Kürt kökenli AKP Bakan ve Milletvekillerinin bırakın il bazında, ilçe, köy, mezralara kadar gelmeleri; AKP yerine bizleri DTP ye doğru itmektedir. İktidarın gücünden cesaret alan bazı yöneticilerin DTP"nin özgür bir propaganda dönemi geçirmesine yer, yer engel oldukları gördük: medya da bu tavra sessiz kalması bir yana, onaylayan haberler yaptıkları için saflarımızı belirlememize yol açtı.”  

“ Hayatımızda eşimize, çocuklarımıza, akrabalarımıza "oyunuzu şu partiye verin" demedik. Hatta ailemde DTP" ye hiç oy vermeyen var. Ama AKP, Kürtleri Kürtlere kırdırtma politikası güttüğü için bu seçimde oyumuz DTP"ye vereceğiz.”

Başka bir mail: “Seçim startının verildiği günden beri DTP" ye karşı vicdan, insaf ve tahammül sınırlarını zorlayan onlarca olaya şahit olduk. DTP mitinglerine katılanlara eş zamanlı şehir, kasaba, belde, köy, mezralarda bahaneler uydurularak sindirmek istediler. Bu yüzden DTP diyoruz.”

NELER OLMUYOR Kİ!

“Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt, Van, Hakkâri, Şırnak başta olmak üzere bütün bölgede DTP parti konvoyuna coşkulu katılım sağlayanlara gözdağı verdiler. Bırakın erkeği, genci; yüzlerce kadını hemen her il, ilçe ve beldede özellikle belli yerlere yapılan baskınlar seçim boyu sürdü. Sürekli hale gelen baskınların sonucu incir çekirdeğini doldurmayan bahanelerle gözaltına alınmaları tutuklamalar olduğu için DTP"ye oyumuzu vereceğiz”.

“DTP"nin önünü kesmek için adresi olmayan, tarla, ahır, harabe, virane yerlerde; belli semt ve mahallede yüzlerce hayali seçmen yazdırıldı. Var olan, yeri, yurdu, adresi, ismi, nüfus kaydı olan binlerce seçmen ise bile, bile yazılmadı."

"Onlarca şehir, kasaba ve beldelerde oturan açık adresleri belli olan seçmeni talebi olmadığı halde yıkılan, yakılan köylerde, mezralarda seçmen yazıldı. Değil seçim dönemi, yazın ortasında güvenlik nedeniyle gidilemeyen bu köy ve mezralara seçmen gidemeyecek. Bu haksızlığı gördükten sonra oyumuz DTP"ye diyoruz"

“Bölgede seçimi, bayraklı, flamalı, şarkılı, türkülü geçirmek isteyen DTP"nin bütün çabaları sabote edildi. Diğer partiler söz konusu olunca, güvenlikleri sağlandı, sınırsız tolerans ve hoşgörü sergilendi. Ben oyumu AKP"ye vermem”

“DTP"ye yapılan baskılara diğer partiler ve özellikle medya sessiz kaldı. Seçim boyu DTP"ye karşı bütün partiler aralarında gizli bir uzlaşma sağladılar. Medya olup bitenleri görmezlikten geldiği için Kürtler ya da kim olursanız, neci olursanız olun, dininiz, kimliğiniz, renginiz ne olursa olsun oylarınızı DTP"ye verin diyorum.”

“Fırat"ın doğusuna gidemeyenler oy için gıda ve kömürden sonra beyaz eşya, koltuk takımı, yatak dağıtanlar bunlarla yetinmediler. Bu sefer Diyarbakır gibi şehirlerin varoşlarında gecekondu teşvik için kum, çimento, demir dağıtmaya başladılar. Bütün bunları gören Kürtler, hangi coğrafyada olursa olsun oyu ve tercihi DTP olmalı.”

“Batıya fabrika, yol; bölgeye jandarma ve karakol diyen zihniyet yüzünden topyekûn oylarımız DTP"ye. Bunu yapanlar çok iyi biliyor. Hamas"a destek çıkarken, kendi vekillerinin elini sıkmayan zihniyete karşı Kürtler DTP demeli.”

“Bedel ödemeden barış, kardeşlik, birlik, beraberlik zor gelir. Biraz cesaret, biraz insanlık, biraz vicdan, biraz insaf, biraz merhamet, biraz demokrasi, biraz hak, biraz hukuk, biraz eşitlik, biraz adalet varsa bu seçimlerde birlikte hareket eden partilere karşı Kürtlerin de güç birliği yaparak DTP"ye oy vermeleri gerekiyor.”

“Biz bazı Kürtler DTP"li değiliz. Ayıptır söylemesi ben bir İl"in HAK-PAR İl Başkanıyım. Kimi Kürt AKP"li. Kimi si CHP"li; hatta SP ve DSP"li de var. Ancak gün DTP"ye oy verme günüdür. Kürtlerin dikkate alınması bir sefer olsun yanı başlarına gelen, ellerini uzatıp tutacakları kadar yakınlaşan Kürt sorunun çözümü için, savaşsız mutlu bir Türkiye için Kürtlerin oylarını yörelerindeki DTP adaylarına vermeliler.”

Ve benim gibi bölgede yazan yazarlara çok özel bir mesaj; “Her partinin bir gazetesi, bir TV"si, bir radyosu var. Kürtlerin, dolayısıyla DTP"yi Türkiye"de destekleyen tek bir gazete, TV ve radyo yok. Olmadığı için çağrımızı tarafsız, özgür ve hakkın sesi olan bölgedeki gazeteci ve köşe yazarları olarak bizim sesimize tercüman olmalısınız.”

Evet, gelen yüzlerce mail arasında yerim el verdiği kadarıyla sizlerle paylaşmaya ve okuyucunun sesine tercüman olmayı bir görev bildim. Karar siz seçmenindir.