M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Duvar yıkılırken çırpınmak

Duvar yıkılırken çırpınmak

Sevgili okuyucular, 20 yıldır bir taktik bellemiştim. AB ve ABD’de olduğu gibi her gün değil de, haftada bir ama o haftanın en önemli olayını ele alan makale yazmaktı. Bunu bazen haftada ikiye çıkarıyorduysam da genelde haftada bir uzun yıllar yazmayı başardım.

Ancak 2015 seçimlerin arifesinde, en azından 7 Haziran seçimlerine kadar bunun daha fazla böyle gitmeyeceğini anladım. O yüzden seçimlere kadar oldukça sık yazma kararı aldım.

Bugün görünürde AKP, ama gerçekte hepsinin (CHP, MHP ve diğerlerinin) gizliden gizliye sevindikleri çirkin, kanlı saldırılar gelişmeleri oluyor. Belli oldu, görünen köye kılavuz gerekmez. Oy ve iktidar için insanlar ölsün istiyorlar.

Seçimlerin start aldığı ilk günden planlı, programlı neredeyse 81 ilde demokratik seçim kampanyası yerine HDP’nin Genel Merkezi dâhil parti binalarına, çadırlarına, seçim ofislerine saldırılar yapıldığını bir kaç vicdanlı, insaflı, tarafsız medyada okuyorsunuz.

Amaçları fazla oy almak, birinci parti olmak, hatta iktidarda kalacak milletvekili çıkarmak ta değil. HDP’yi ve oy verenleri sindirerek fiili Genel Başkanlarının istediği 400 milletvekilidir. Geleceklerini güvence altına almak için birilerinin ezilmesini istiyorlar.

Yüzde 52’li her şeyi yapan mutlu günlerinin devamını istiyorlar.  Ama HDP sonucu değiştirecek gibi olunca planları suya düştü. Anketlerde çok hoş sonuçlar çıkmıyor. Yüzde 52 yüzde 42 olabilir sinyali oyunlarını bozacağı anlaşılınca Adana, Mersin’de bombalar patladı. Evrenin yüzde on baraj duvarı da çare olmayacağı için devrilme endişesi içinde çırpınıyorlar.

Görünen o ki 7 Haziran akşamına oy sayımı bitene kadar hedef Selahattin Demirtaş ve onun şahsında HDP. 70’e yakın saldırı işe yaramamış olacak ki derin odalarda karar aldılar. Seçmeni kendine bıraksalar ya davulcuya varır, ya zurnacıya hesabı o zaman korkutmak için en etkili yöntem çiçeğin içine bomba koymak lazım. Yani kan akıtmak onlar için şarttı.

Allah’ın da bir hesabı vardı. Adana ve Mersin’de bekledikleri ölüm çıkmadı. Ama tehlike hala var. 7 Haziran akşamına kadar her an her şey olabilir. O yüzden Demirtaş saldırılara karşı kitlesine itidal, soğukkanlılık, kardeşlik ve barış telkin ederken meydanlarda birileri “beyaz kefen” giydirirken (kime olduğu belli)  Demirtaş en doğrusunu yapıyordu.

İyice korkmaya başladılar. 70 yerde yapılan saldırılar sindirmek içindi; ancak HDP’li taraftarları Adana ve Mersin gibi iki en hassas 2 ilde bomba atmak öfkeye patlaması yaptırarak sokağa dökmek içindi. AKP üst düzey yöneticileri yıllardır mecliste olan HDP için boşuna “tehlikeli parti” yaftasını gündeme medyaları aracılığı ile pompalamadılar.

Adana ve Mersin’de eş zamanlı bombalar HDP barajı geçmemesi için kondu. Sınırsız iktidar hırsına kapılanlara karşı ciddi bir güç olduğu için HDP ofisleri bombalandı. Tek endişe kanlı tuzak amacına ulaşmadığı için daha kanlı bombaların devreye girmesidir.

Ancak kazdıkları kuyuya kendileri düşecek. Çünkü HDP kitlesi ve onları destekleyen kesim infiale kapılmadan itidalli olacak. HDP ülkenin demokratik geleceğini omuzladığının farkında. HDP ve destekçileri sadece seçime odaklanmış. Çünkü tuzakları kuranları, kanlı plan yapanları yıkacak tek şeyin HDP’ye verilecek oy olduğunun bilincindedirler.

Profesyonel bombacıların hazırladığı bombalı saldırı ile mesaj basit “ HDP meclise güçlü girerse yenide şiddet olacak. HDP’ye oy verme.” HDP’ye oy verilmezse kimin işine yarayacak? Cevabınızı duyar gibi olduğum için yazmama gerek kalmadı.

Durum şimdilik budur. Duvar yıkılırken ölümden medet ummanların çırpınışını izliyoruz. Allah kan ve gözyaşı peşinde koşanları başarılı kılmasın. Beterin beterinden bizleri, tabii HDP yönetici ve Milletvekili adayları, kitlesini korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Latif Yıldız Arşivi