Türkiye"deki ekonomik yapay güneş yavaş yavaş batmaya başlıyor. Bu yapay güneşin arkasındaki AKP ekonomistleri de hala ekonomimiz bahar bahçe söyleminde ısrarcı bir tutum sergilemeye devam ediyorlar.

Önyargıya gerek kalmadan sürdürülen savaşa ayrılan bütçenin hazineyi delik deşik ettiğini söyleyebiliriz.

AKP hükümetinin yerel yönetimlerdeki çalışmaları ve demokrasi söylemleri halkın büyük bir kesiminde etki yaratmış ve bu etkinin sonucu olarak da meclise 340 milletvekiliyle girmişlerdi

Tabi bunların içinde belli bir kesim ismi olsun diye yazılan kişilerden oluşuyordu. Seçim yasalarındaki boşluktan dolayı(ülke barajı gibi) Hasbelkader milletvekili seçilen bu kesimin fırsat bu fırsat deyip kendi çıkar derdine düşmesi, esas katmanın işlerine istedikleri gibi devam etmesine güç verdi.

Anlaşılacağı üzere kadrolaşmayı tıkır tıkır yürütebilmesi ve hazineyi sarhoş edebilmenin koşulları mevcut statükonun dayatmasına kalındığı yerden devam etmekle daha mümkün olacaktı.

Statüko inkâr-imhayı, emek sömürüsünü, baskıyı ve şiddeti hep arzulamıştır.

Böylelikle savaş harcamalarına hız verip tankların ve topların eksilmediği bölgeye bu sefer F-16 diye tabir edilen savaş uçaklarıyla gitmeye başladı. Kentlerin üstünden sortiler yapan bu uçakların kime gözdağı verdiği anlaşılıyordu.

İçinde Allah korkusu olan bu mücahitlerin aldıkları oya karşılık vermesi çok gecikmemişti böylelikle.

Evet, savaş son hızıyla devam ederken ve ülkenin genç delikanlıları hayatlarını bir bir yitirirken Başbakanın oğlu o hiç sevmediği “dinsiz-edepsiz ve kapitalist” ülkede saltanatını sürüyordu.

Bu arada boş durmayan kurmayları da “adalet, mülkün temelidir” denilen yerde bir toplantıya damgalarını vuruyordu. Bu toplantıda medeni kanunun içi neredeyse şeriat kanunlarıyla doldurulacak kadar tartışılmıştı.

Toplantıda şunlar tartışılıyor.

1) Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) evlenme yaşı 14 olsun.

2) Eşin tecavüzünde 7 yıl olan ceza 1 yıla indirilsin.
3) Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda şikâyet koşulu 15 yaşından 14 yaşa indirilsin

Ortaya çıkan bu tartışmaların getireceği olası maddelerin başında tecavüze kılıf uydurma olduğu anlaşılıyor. Daha birkaç ay evvel vakit gazetesi yazarı ve adına İslami kesim dedikleri yazarlar kadrosunun başında gelen zatın cezaevinden kurtarılmasına yönelik bir nabız tutma olduğu da akıllara geliyor.

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 17 Eylül'de görülmeye başlanan davada adı geçen yazar, TCK'nın çocukların istismarıyla ilgili maddelerince, ağırlaştırıcı durumlar da dikkate alınarak 20-25 yıl arasında hapis istemiyle yargılanmaya başlanmış olması bir kurtarma operasyonu gerektiriyordu.

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda şikayet koşulu 15 yaştan 14"e indirilerek bu operasyon tamamlanacaktı.

Zaten hakları her gün gasp edilen kadın ve çocuklar böylece bir ilik-düğme daha daraltılacaktı.

Evlenme yaşının 14"e çekilme düşüncesi korkunç bir hak ihlali olabileceği gibi birde yasallaştırılmasını düşünmek cinayet olur.

Görüldüğü üzere savaşın tırmandığı bir süreçte alttan alttan da hesaplarını tutturmaya çalışıyorlar.

AKP bu puslu havada daha iyi bir manevra alanı elde etmiş görünüyor.

Bütçenin “vay başıma” dediği zaman ve tecavüze kılıf uydurmaya vakit tamtakır işliyor vesselam.