"PKK'yı tutmayın: Slm kardesler ben dağlıcada görev yapmış bir askerdim bundan 7 ay önce sizleri kardesliğe çağrıyorum pkk yi tutmayın tutanlar için diyorum herkeze deyil yannış olmasın. ben cok baskınlar gördüm cukurcada olsun yüksekovada olsun önemlide deyil bu vatan için ordaydım ama gelin kardesce yasamak varken niye 2 taraftanda insanlar ölsün istemiyorum çok üzülüyorum arkadaslarıma herkeze slm....istanbullu” (Gönderen: altan / istanbul)  Gönderilme tarihi: 10.03.2008

Bu yorum Yüksekovahaber.com'un 'Ziyaretçi Defteri'ne yazılmış.

Yorumu aynen paylaşmak istedim.

Dağlıca'da yedi ay evvel askerlik yapmış Altan isimli ya da rumuzlu vatandaş askerliğini bitirip memleketine döndükten sonra geri dönüp Yüksekova'ya bakmak istemiş. Dolayısıyla teknolojinin sayesinde siteyi bulup ve yorumunu da kondurmuş.

Aslında Altan askerlikten döndükten sonra Dağlıca'da (Oremar) ülkenin dönemeci denebilecek bir kavis oluşuyor, bir takım yasaklar tartışılıyor ve neredeyse bir bölge de insansızlaştırılmaya çalışılıyor. Basın böyle canhıraş anlatınca Altan da o günlerine dönüvermiş.

Ve o meşhur öğüdü, babadan kalma ezberi söylemeyi de unutmamış. 'PKK'yi tutmayın.'

Elinde silah Dağlıca dağlarında donanımlı bir vaziyetteyken PKK'yi tutamayan kendisi, bölgede yaşayan Kürtlere PKK'yi tutmamayı öğütlüyor. Tabi yanlış anlaşılmasın herkes tutmuyormuş o zaten onu tutanlara sesleniyormuş.

O kadar safi duygularla yazmış ki saflığı zar inceliğinde görünüyor.

Aslında en önemli çağrısı “kardeşlik”

Kardeşlik istemeyen Kürtlere son bir iyi niyet gösterisini de Altan yapıyor. Çünkü Kürtler kardeşlik isterse sorun kalmayacak görünüyor.

Gerçi kardeşlik istemeyenler olacaktır onlara da İzmir'deki, Trabzon'daki, İstanbul'daki gibi saldırılır bertaraf edilirdi, ama o yine de Kürtlerin kardeşliğinin susmakla gerçekleşeceğini biliyor ve ona istinaden çağrı yapıyordu.

Biri TSK'da diğeri PKK'de iki kardeş karşı karşıya geliyor ve bu iki kardeş Kürt.

Altan'ın, dikkat çektiği bu gerçeklik değil, aslında karşı karşıya getirilerek bir birlerine kurşun atan diğer bütünlerin de kardeş olduğu gerçeğidir, yani aynı ana babadan olmayanlar.

Çukurca'da ve Yüksekova'da çok baskın yediğini hatırlatırken boş veriyor. Vatan için bunların olması doğal der gibi titrek yazmış. Ve kardeşçe yaşamak varken bu kavga niye diyor. Ayrıca arkadaşları için üzülüyormuş.

Askerlikten dönüp memleketine vardıktan sonra unutmamış buraları, devam eden savaşın durması için Kürtlerin susup verilene razı olması gerektiğini hatırlatır bir imada bulunur.

Aslında Altan askerlik yaptığı sırada savaşmakta olduğu PKK'nin içindeki çocukların Kürt olduğunu da biliyor, bu mesajı yazarken gözden kaçırdığı en önemli nokta şu; onu bilmek istemiyor, anne ve babalar hiçbir zaman çocuklarından vazgeçemezler ve onları tutarlar. Tıpkı, anne ve babasının onu tuttuğu gibi.

Ve son olarak “kardeşçe yaşamak varken 2 taraftan da insanlar ölmesin istiyorum.” diyor. İki taraf diyerek PKK'yi taraf olarak görmesi çok manidar. Gerçekleri söylemek ve ezberleri bozmamak adına bocalamaya giden bir yorumun aslında taraf olarak Kürtleri kast ettiği gün gibi ortadadır.

Sonuç olarak Altan ve Altan gibi düşünenler de artık ülkedeki bu savaşın bitmesinden yana.

Darısı DTP ile görüşmem diyen Başbakan'ın başına.