M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Kürtlerin oy mühendisliği

Kürtlerin oy mühendisliği

Siyasette başarının arkasında yatan sır inanmak ve örgütlenmektir. BTP destekli bağımsızların seçim sırasında kazandıkları oy bu inancın ve mühendisliğin sonucudur.

Sandıkta Kürtler herkesin mucize diye yorumladıkları bir gerçeğe imza attı ve yıllardır yüzde 10 barajı ile siyaset dışı bırakmak isteyen zihniyetin projesini çöpe attılar.

Kürtleri aşiret düzeninin kaçkını olarak gören zihniyet berbat, ırkçı, seviyesiz bir seçime rağmen planlı, dayanışmalı bir iradeyle milletvekili sayılarını arttırdılar.

Tam bir seçmen ve sandık matematik mühendisliği isteyen bir hesapla başardılar. Hakkâri, Diyarbakır, Batman, Mardin, Van ve diğer illerde seçim sandıklarında bir birine yakın hesaplarla mükemmel bir denge ile bölüştürerek 36 vekilini seçeme başarısı gösterdiler.

Analistler “Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğuna” oy veren seçmen kazandığı tecrübe sonucu sandık mühendisliği ile 2007 seçimlerinde elde ettiği başarıyı yüzde 70 arttırarak 22 vekili 36’ya çıkardı diyor. Parti şemsiyesi altında seçime girmeleri engellenen onlarca dezavantaja rağmen Diyarbakır’da 6, birçok ilde birden fazla Milletvekili aldılar.

Kürtler bu başarıyı nasıl sağladı:

Kusursuz oy için hesaplı bir seçim yapılmalıydı. Kürtler de aynen öyle yaptı. Nitekim Hakkâri’de Demirtaş 31 bin 927 oy alırken; Canan 31 bin 765 ile sadece 162 oy farkı vardı. Kurt’un ise 30 bin 977 oy almıştı. O’nun da Canan ile arasında 788 oy farkı vardı.

Batman’da Ayla Akat Ata 57 bin 302; Bengi Yıldız 56 bin 691 oy ile 611 oy farklıydı. Diyarbakır’da Hatip Dicle 78 bin 220, Leyla Zana 71 bin 231, Altan Tan 69 bin 292, Şerafettin Elçi 66 bin 119, Nursel Aydoğan 65 bin 138 ve Emine Ayna 61 bin 232 oy aldı.

Yine İstanbul’da Mustafa Avcı’nın Levent Tüzel lehine çekilmesi. Mardin, Van, Şırnak, Muş gibi illerde de aynı milimetrik mühendislik hesabının sonucu gerçekleşmişti. Kürtler bir tek Urfa’da zorlandılar. Bunda da ağaların ve aşiretlerin tutumu etkili oldu.

Sonuçta Kürtler için artık barajın da bir önemi kalmamıştı. Azim, istek, inanmak, kazanacağım demek ve de en önemlisi örgütlenmek o işi başarmak için yeterlidir.

Bunca yıl süren onlarca baskıya, inkâra, imhaya, baraja rağmen meclise girmeleri engellenen onlarca tuzaklara rağmen Kürtler bu seçimlerde sadece kendi ırkından insanları meclise taşıma gibi şoven bir yaklaşım sergilemediler.

Örneğin 12 Mart 1971 askeri muhtırasında sol gençliğin önderleri olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam ile infazları beklenirken Tokat Niksar’da eylemi gerçekleştirenler ile birlik olan ve idama çarptırılan Ertuğrul Kürkçüyü Mersin’den seçtirdiler.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez Süryani Erol Dora’yı, yine Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel’i meclise taşıyarak halkların kardeşliğini, insanların insan olduğu için özgür, bağımsız ve kimliği ile bu ülkede yaşaması gerektiğini 73 milyona mesaj vermekle kalmadı, bloğun aynı zamanda Türkiye partisi olması içinde büyük çaba gösterdiler.

Aslında Kürtler yüzde on barajı aşmaya aşarlar ama ah.. Kürtlerin genlerine işleyen o “dare kurme ji dareye ( ağacın kurdu ağaçtandır)” ve de “Kürmanc veke kewin li ser dinyaye nesle xwe neçir dike yek insana ( Kürtler keklik gibiler, dünya üzerinde kendi neslini avlayan tek insandır.) Bu Gerçekliktir ki çıkarları ve de başlarına inanç çuvalı geçirilerek kandırılan ve aldatılan dindar Kürt kardeşlerimin farklı partilere oy vermeleri bunun açık örneğidir.

İnanç ve oy

O kendini çok dindar ve iman sahibi görerek bağımsızlara oy vermeyenlere mesajım şu: Hayatı boyunca inancını dolu dolu yaşamış ve yaşamakta olan biri olarak gerçek imanın kimde olduğunu Kur’an dan yüzlerce ayetle hatırlatabilirim. Hani “şu komünist, ateistlere mi oy verecektim?” diyen inancımızdan bihaber olanlara. Dinimizde insanların sadece inancı için değil, Allah’ın ayetleri olan kimliği, insani hakları içinde özgür olması için çaba göstermesi gerek der. Kürtlerin talepleri anayasal hak olarak kazanılması için, barış için, kardeşlik için bu seçimde bağımsızlara oy vermeliydiler. Ne ateisti ne komünistine oy Kürd kardeşim!..

Bu başarıda inançlı, inançsız milyonlarca Kürdün ve de BDP örgütünün büyük katkısı vardır. Zaten onun için değil miydi hiçbir belge, bulgu ve haklı bir gerekçe olmadan 2 bini aşkın BDP’li siyasetçi, Belediye Başkanı ve onlara gönül verenler tutuklattılar. Hedef Kürtlerin örgütlü mühendislik seçim dizaynına darbe indirmekti. Ancak başaramadılar.

Bu seçimlerde Kürtler Türkiye’nin Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Asurî;  Süryani, Hıristiyan, Müslüman, Ezidi, Yahudi tüm din, dil ve etnik yapısıyla cennet gibi bir ülkede birlikte kimliği ile yaşayabileceği halkların kardeşliği için en açık mesajını verdiler.

Aslında BDP Türkiye’de bütün etnik grupların kimlikleri ile özgürce yaşamaları için bir örnek teşkil ediyor. Bu yüzden yalnız BDP destekli bloğun değil bütün partilerin buna sahip çıkarak kardeşliği ve birlikteliğini yaşatmak için bu açılıma destek vermeliler.

Kürtler birlikte yaşamak istiyor

Cumhuriyet tarihinde ilk kez bütün renkleri bir arada seçtiren Kürt ağırlıklı destek bloğu herkese dersler verdi.  Bu Kürtlerin birlikte yaşamayı, demokrasiyi ne kadar içten özümsediklerinin açık göstergesidir. Türkiye’de demokrasi adına olması gereken de budur.

Türkiye’de sözden öteye gitmeyen, slogan haline gelen “halkların kardeşliği” , “birlik ve beraberlik” somut olarak kimse gerçekleştirmedi. Bunu 2011 seçimlerinde BDP destekli blok gerçekleştirdi. Mezopotamya ve Anadolu’nun ruhuna uygun söylemi fiili ortaya koyan Kürtler oldu. Bu Kürtlerin birlikte yaşamak için ne kadar istekli olduğunu ortaya koyuyor.

 Kürtlerin mesajı çok açık, bu ülkede dışlanmışlık, ötekileştirilmek son bulsun istiyor. Demirtaş, Tan, Elçi, Tüzel, Kürkçü koalisyonu ile bütün partilere somut bir yol gösterdi. Herkesin mecliste, meclis dışında özgürce dilini, kültürünü, rengini, etnik kimliğini ortaya koyarak yaşaması için en çarpıcı örnek oldu. Halkların kardeşliği ancak bu tür insan sevgisi, sevdası ile gerçekleşir.

Bu yöntem halkların farklılıklarıyla birlikte yaşayacağına dair Türk ve Dünyaya açık bir mesajdır. Dilerim mesaj yeterince anlaşılır ve Meclis çatısı altında gereken cevabı bulur. Tek beklentim Kürtler bir daha matematiksel mühendislik gerektiren bir seçime zorlanmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi