Geçenlerde Ogasawara  takım adalarında yer alan Nishinoshima açıklarında çapı yaklaşık 200 metre olduğu belirtilen bir volkan patlaması oldu. Japonya’da sürekli olan bir durum bu… Japonya hükumet sözcüsü Yoshihide Suga, ilgili bölgenin yok olmaması için çağrıda bulundu. Herkese seslendi. Yardıma davet etti. Yardım etmeyenlerin de evlerine volkan ateşi girmesini,  harakiri yapmasını önererek beddualarda bulundu. Beddua edince Japon topraklarının sert bakışlı yakuzalarından tut ülkenin diğer tüm muhafazakâr bakışlı çocuklarının ayaklanmasına yol açtı. Zor durumda kaldılar. Hükümet, heval Yoshihide yanlış anlaşıldı! Beddua değildi, volkan patlaması sonrası evlerine ateş giren köylüleri kast ettiğini söylediyse de olan oldu… Kılıçlar çekildi! Hükumetin yandaşları en önemli gazete ve TV’lerinden açıkça çağrı yaptılar bu yeni bir istiklal savaşıdır diye. Ardından eklediler! Nerde bu Kürtler? Uygarlık sürecinin devamı için mi sessiz kalıyorlar? Yoksa Tokyo’da yapımına başlanan 2. Japon Kürt Derneği’nin elektrik-su faturalarının devlet tarafından karşılanması sürecinin bozulmaması için mi böyle sessizler?

*

Yüz yılın bilim olayı olarak lanse edilen ve her ülkeden bilim adamların yer aldığı ünlü Cern deneyinin en önemli aşamalarından birine gelinmiştir. Higgs Bozonu ya ıspatlanacak ya ıspatlanacak! Ya erê ya na! Ya fîstanê sor li xwe ke were an jî na! Gelinen aşama böyle bir şey. Bir grup Türk bilim adamı Tubitak’tan inceltikleri bıyıkları ile deneyin şefine gidiyorlar. “Ya kardeş! Sevgili mübarek! Bu deney bizim geleneklerimize ters! Bitirin, hoca efendi de öyle açıklama yaptı!” diyorlar. Krizin böylesi! Olacak iş değil… İşlem yapılıp son maklube yendikten sonra bu adamlar kovuluyor. Kovulma kağıtları ellerine ulaşan genç şakirtler ezberledikleri beddualar ile Cern ve tanrı parçacağının evlerine ateş salmaya karar veriyorlar. Kavga çıkıyor. Bilim ve şakirtler arasında kıran kırana mücadele başlıyor. İsviçreli bilim adamlarının deney başında iken çay içme, yemek yerken güldükleri ve su içerken ara verip 3 nefeste değil de tek seferde su içtiklerine dair kasetler bir bir atılıyor ortaya. Bilim dünyası şokta. En önemli makaleler bir bir yayınlanıyor. Hiç biri para etmiyor. En sonunda Cern yönetimi çağrı yapıyor: Bu dönemde Kürtlerin bu sessizliği bilimin geleceği adına manidar! Neden susuyorlar? Bize yapılan haksızlıkları görmüyorlar mı? Higgs bozon sürecini biz başlatmadık mı? İçinde onlarca demokrasi paketi yok muydu? Tanrı parçacığı sürecinin teminatı biz değil miyiz?

*

Filipinler’de 21 yıl boyunca kurduğu otoriter ve manyak baskı rejimi ile halka illallah dedirten Ferdinand Emmanuel Edralín Marcos, enî sonî hakın rahmetine kavuştu… Ölüm ona da varmış! Yaptığı yolsuzlukların ortaya çıkması ise yine ülkede faaliyet gösteren bir cemaat ile girdiği kavga yüzünden oldu! O güne kadar ne bulsa iç eden, ülke içinde paralelinden tut sabit ve hatta ülke köşelerine üçgensel, dörtgensel yerleşen devlet modelleri ile iş yapan yapıya göz yuman çav bellek, por xweşik Ferdinand dayanamayıp köprüleri attı. Ülke birbirine girdi. Taraflar netleşti! Kim kimi nereden vurursa hiç affetmedi. Ferdinand yancıları o zaman basınlarında çağrı yapmaya başladı! Nerde bu Kürtler? Neden sessiz kalıyorlar… Neden bize yardım etmiyorlar!

*

Senegal’ın ucra bir kabilesi. Köye ilk defa bir bilgisayar gelmiş. Paris’e giden genç modernist Bathily, biriktirdiği para ile dördüncü el bir bilgisayar alıp öyle dönmüş. Yüklediği fotoları, filmleri halka gösteriyor! Şaşırtıcı özellikleri etrafındakilerle paylaşıyor. Köyün ileri gelenleri toplanıp bu aletin köye uğursuzluk getireceğini söylüyor. Çok geçmeden bu haber virüs gibi yayılıyor. Bilgisayara da bulaşıyor! Bilgisayar sevenler ve karşı olanlar netleşmeye başlıyor. Kavga çıkıyor… İlk kavgada eski dosyalar, kız isteme davaları yeniden açılıyor. Kim kimi nereden yakalarsa vuruyor. Büyü ile iş yapan geleneksel kanattakiler bilgisayarcıları zorda bırakıyor. Muskalar hazırlıyorlar. Evlerine ateş salıyorlar. Hal böyle olunca sıkışan taraf köy meydana getirilen bilgisayar eşliğinde çağrı yapılıyor! Nerde bu Kürtler? Yeni windows işletim sistemi sürecinin sızmaması için mi böyle sessizler? Nerde bu Kürtler! … Neden bize yardım etmeyip bunlara karşı gelmiyorlar!

*

Postu geniş, ayarı sarkık! Katliam ve yemede bir, yürütmede tek yürek cemaat ve akpciler! 

Biz biliyoruz nerede olduğumuzu. Siz işinize bakın!