Kadim kent Diyarbakır'da mikrofonu ve diğer civar kentlerden taşıma yoluyla getirilen kalabalığı görünce Bay Bahçeli durmadı konuştu.
 
Dertleşmeye, hasret gidermeye geldiğini söyledikten sonra hasretini söyleyiverdi. Hem de  “Anayasaya Anadil konulunca karnınız doyacak mı?” şeklinde. Buradan anlaşılan şu oluyor demek ki anayasaya konulan Türkçe Türkleri doyurmuyor siz de isteyip ne yapacaksınız.
 
Madem anayasaya konulacak anadil Kürtleri doyurmayacak o halde anayasada Türkçe de olmasın demezler mi adama.
 
Eğer anayasaya Türkleri doyurmak için konulmuşsa Türkçe anadili o zaman kurnazlık yapmanın mantığı yok.
 
Boş konuşmakta karın doyurmuyor işte.
 
21 yüz yıldayız,  neredeyse yüz yaşına girecek cumhuriyet siz hala milli sınırlar, milli vattan, milli dil, milli kan takıntılarınızı aşamamışsınız sonra çıkıp terane yapacaksınız.
 
Hele sözün bittiği yer; “Ne Mutlu Türküm Diyene” ezberinin bozulmamsıydı.
 
Siz ne mutlu türküm diyerek doyuyorsunuz ama bir başkasının ana dilinin serbestîsini istemesi size göre karın doyurmuyorsa bilin sizin şövenist kalıbınız aynı kalıp kalacak ömrünce.
 
Siyaseti hep ucu zehirli mızraklarla sürdürmeye niyetlisiniz.
 
Siz “Piskevit” diyerek ana dilinizin koyaklarında maral gezdirmekle mutlu oluyorsanız bir başkasının kendi ana dilinin renginde talepleri neden bu kadar karın ağrısı yapar sizde bir gün sorun kendinize.
 
Sizin mide-barsak doldurma gibi bir sorununuz olabilir ama bu duruma başkalarının da muhtaç olabileceğini aklınıza getirmeyin.
 
Yıllarca bu topraklarda insanların sırtına binen politikalarla sindirmeye çalıştığınız o gariban Kürt portresi değişti. Siz Kürtleri hala yok sayarak, bir diğeri de makarna-kömür dağıtarak, diğeri de yüzüne dost arkasından hançerleyerek bitirmeye çalıştınız. Bunu başaramayınca da kalkmış babanızdan kalma metotla alaya alıyorsunuz.
 
Politikanız bu, renginiz bu…
 
Kürtler bunu bilmiyor sanmayın. Siz Diyarbakır’da Kürtlerle hasret giderirken Bursa da sizin bozkurtlarınız evinden barkından göç etmiş insanların üstüne kimliklerinden dolayı saldırıyordu.
 
Varsayalım anadil karın doyurmuyor ve fındık toplayacak Kürtler, pamuk toplayacak onların burnundan fitil fitil alnının teri gözünün nuru olarak yediği ekmeği getirenleri ne doyuracak söylerimsin.
 
Bay Bahçeli, şu bir gerçek bir anayasa olacaksa onun içinde Kürtler ve Kürtlerin dili olacak kültürel değerleri olacak. Demokrasiyi sizin için, Türkiye’de yaşayan her kes için ve kendileri için de savunan Kürtler olmadan, Kürt dilinin güvencesi olmadan politika dilinizi açmayın.
 
Sokağın nabzı insan insan atsın diye bağıran-çağıran Kürtleri hala göremiyorsanız dönüp bir politikalarınıza bakın. Ne gariplikler getirmişsiniz Kürtlerin başına bir göz atın. Sivas’ın doğusu, Fırat’ın diğer yakası diye diye nereye varmaya çalışıyorsunuz?
 
Ülkünüz sizin doğrunuz olabilir.
 
Ama bu ülke sizin değil.
 
Bu ülkede yaşayan herkes sizin istikametinizden gelmez, sizin “piskevit”lerinizi yemek zorunda değil tertiplenin, toparlanın.
 
Kürtlerin karnı tok bu zırvalara…
 
Özgürlüğün, ekmeğin ve alın terinin kıymetini Kürtler çok iyi biliyor hatta Türkiye’de yaşayan bütün halklar sizden çok daha iyi biliyor.
 
Onun için sözlükten anlamını bilmeden aldığınız o cümlelere dönüştürdüğünüz kelimeleri karnı aç olanlara anlatınız bir dahakine… Onurlu insanlara anlatmayınız tavsiye olunur.