Lokman Ergün

Lokman Ergün

Stratejik Ahmaklık

Stratejik Ahmaklık

Bu köşeyi az çok takip edenler, Türk devletinin stratejik akıldan yoksun ve "ahmaklık geni" ile malul olduğuna dair kesin inancımı okumuştur. Ve bu geni besleyen, tetikleyen en önemli faktörlerden birinin de Kürt nefreti olduğuna inanırım.

Stratejik çuvallamaya dönüşen Türk devletinin Ortadoğu politikası da, özünde Kürt nefretinden kaynaklı bilinçaltının dışa vurumudur.

Rojava'da İslamcı vahşete tek başına direnen PKK-YPG güçleri, bu direnişi, İslamcı vahşetin Şengal ve Erbil'e yönelmesiyle, dünyanın gözü önünde tekrarladı. Dünya'daki bütün güçlerin ve özellikle kamuoyunun dikkatini ve sempatisini çeken bu direniş, Kürt Siyasi Hareketi'nin evrensel ölçekte bir güç algısını güçlendirdi.

Kobani'ye yapılan bu saldırı, öncelikle bu algıya yönelik saldırıdır. Kobani'nin düşmesiyle, Kürt Siyasi Hareketi'nin burnunun sürtmesi istenmiştir. İslamcı vahşetin, bu kadar ısrarla ve bu kadar güçle Kobani'ye saldırması tesadüfi ve dış destekten yoksun değildir.

Ancak stratejik düşünmekten yoksun ve sadece Kürt kazanımlarına karşı duruş üzerinden şekillenen Türk devlet politikasının gözden kaçırdığı şey, Ortadoğu'da Kürtler'in temsil ettiği politik aksın, şu anda dünya için tek alternatif politika olduğudur.

Ve yine Sayın Öcalan'ın dediği gibi; "direnenin güzelleşeceği ve güzelleşenin sevileceği" gerçeğidir. Kürt Siyasi Hareketi'nin gösterdiği muazzam direniş, tarihsel bir simgeye evrilmiş durumdadır. Dünya'nın buna bigane kalması düşünülemez.

Bütün politikasını, 40 milyonluk bir halkın yok sayılmasına endekslemiş bir stratejinin çökmemesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Artık bir kara komediye dönen yalpalamaların ve rezilliğin sebebi, Kürt nefretinden beslenen ahmaklık genidir.

Yüz metre ötede, kardeşinin canına, ırzına kastetmiş bir vahşete karşı, 20 milyon Kürt'ün sessiz kalmasını beklemek, orda kardeşinin canını, namusunu korumak için ölüme gidenleri, Daiş çeteleriyle bir tutmak ve dalga geçer gibi "Kobani düştü, düşecek" demek, ahmaklıktan başka bir tanımla nitelendirilemez.

22 Temmuz 2013'te Rojava ve Türk Politikası, 29 Temmuz 2013'te ABD'den Ortadoğu'ya Bakmak adıyla iki yazı yazmıştım bu köşede. Orada yazdıklarımı Türk devletinin görmemesi, bilmemesi mümkün değil elbet. Ama bilinçaltına işlemiş Kürt nefreti, ahmaklığa sürüklüyor demek ki stratejik derinlik mimarlarını.

Bu ahmaklık, 28 paraşütle atılan silahlardan, bir paraşütün yanlış yere düşmesiyle avunma çaresizliğine sürüklüyor dünya liderini. Hala Kürt Siyasi Hareketi'nin uzattığı elin, nasıl bir kardeşlik eli olduğunu ve nasıl bir güç olduğunu algılayamıyor. Yeni bir yaşam inşasının ne anlama geldiğini idrak edemiyor.

Sokaklara tank yığarak, Kürt'leri sindirmeye çalışıyor. Peki ya tankların karşısında da çekilmezlerse Kürt'ler sokaklardan. Tanklarla mı ateş edeceksin? Sahi Esat da öyle yapmamış mıydı? Pardon, Esed!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Lokman Ergün Arşivi