Seçime bir gün kaldı. Belki bu satırları okuduğunuzda bir kaç saat var. 7 Haziran 2015 seçimi için yazdığım son yazımdır. Doğrusunu yazmam gerekiyorsa HDP'nin bağımsız adaylar yerine parti olarak seçime gideceğini kamuoyuna açıklanmadan ilk bilenlerdendim. “Tuzak” endişesi ile karşı çıkanların başında geliyordum. Ancak eş başkan Selahattin Demirtaş'ın gerekçeli kararını okuduktan sonra hak verdim ve parti amblemi altında seçime katılmalarının doğru buldum.
O yüzden oylar HDP'ye diyorum. Peki, oylar niçin HDP'ye verilmeli?
Verilmelidir çünkü 77 milyonun geleceğini etkileyecek fenomen, “başkan” olmak için her şeyi mübah gören, seçmeni ciddi endişelere sevk eden bir isim var karşımızda. Bu yaklaşıma karşı eşit hak ve eşit yurttaşlığı isteyen, her kesimden mazlum bir kitleyi temsil eden HDP var.
Parti amblemi altında seçime katılan HDP yapılan yüzlerce saldırıya, öldürülen Kürd insanlara rağmen provokasyona gelmeden “barış” ve demokrasiyi genişletmeyi vad ediyor. Ve en önemlisi Erdoğan ve AKP'nin HDP'yi seçim boyunca baraj altında tutmak için çabalaması seçmenin HDP ve Selahattin Demirtaş'a güveni pekiştirdiği için HDP'ye oy vererek baraj endişesi kalkmalıdır.
HDP bağımsız adaylardan partili bir mucize yaratmak, azınlıktan çıkıp ezilenlerin çoğunluk partisi olmayı hedefine koyduğu için oylarımızla desteklemeliyiz. Hukuk tanımayan, Kendileri gibi düşünmeyen, işçinin hayatı yerine zengini kollayanlara dur demek için HDP'ye oy verilmelisiniz. 
Hırsızlığı, yolsuzluğu, rantı, para kasalarını liyakat olarak görenlere dur demek için. Gezide gençlerimizi gaz fişekleri ile kör eden, döverek öldürten, topluma mezhepsel ayar veren; hak, adalet için sokağa çıkanların insanca yaşama talebini meydanlarda yuhlattığı için HDP'ye oy vermeliyiz.
Alevileri, Ezidileri, Ermenileri, Süryanileri inançları; Kürdlere ırkları için nefret söylemi ile hakaret eden; kadınlardan, işçilerden, köylüden, hoşgörülü sünniden kendisi gibi olmayan herkesten nefret edene değil; aksine herkesi kucaklayan partiye yani HDP'ye oy vermelisiniz.
En önemlisi seçim çalışmalarını “HDP'den” nefret üzerinden programlayan, meydanlarda nefret söylemlerini yükseltenlere karşı; ezilenlerin sesi olan, kardeşliği seslendirerek mucize yaratan bir siyasi dil ile oy isteyen, pozitif siyaset yapan HDP'ye oy vermelisiniz.
13 yıllık iktidarları süresince işçilerin ve kadınların daha çok öldüğü; rantın insanlardan daha çok sevildiği döneme son vermeniz; iktidardan gitmemek için her şeyi mubah görenleri sandığa gömmeniz; tekçileri yıkmanız; AB normlarını yakalamak için HDP'yer oy vermelisiniz. 
HDP kendini anlattıkça, seçmen tarafından sevildikçe, barajı geçmesi umudu arttıkça; meydanlarda insandan, adaletten, haktan, eşitlikten, vicdandan bahsettikçe “sizi başkan yaptırmayacağız” dedikçe çıldıranlara inat sandık başında gittiğinizde HDP'ye oy vermelisiniz.
Gezi'de canları yakan, yıkan, coplayanlar adına; Roboski'de parçalanan çocuklar adına; “Kobane düştü düşüyor” diyerek dua edenler, IŞİD canilerine sialh gönderenlerin bir daha bunları yapmamaları adına oylar HDP'ye vermelisiniz.
Ahlaksızlığın, hırsızlığın, para kasalarının, rüşvetin son bulması için; makam, mevki, banka hesaplarının değer bulduğu; paralı yazarların çoğaldığı dönemin; kokuşan, yozlaşan dönemin son bulması için HDP' ye oy vermelisiniz.
8 Haziran sabahı özgürlüğe, eşitliğe, dayanışmaya, kardeşliğe uyanmak için mührü HDP yani tabiatın simgesi, çevrenin rengi ağaca atmalısınız. Bu sefer HDP denemelisiniz. Karar sizlerin, ama yeni şehitler gelmemesi adına, insanlık adına, geleceğimiz adına 8 Haziran'ın 7 Haziran'dan farklı bir Türkiye olması için HDP demelisiniz. Çünkü AKP'yi durduracak misyonu HDP'ye yükledik. Bunun gereğini yapmalıyız.