Lokman Ergün

Lokman Ergün

ABD'den Ortadoğu'ya bakmak

ABD'den Ortadoğu'ya bakmak

Coğrafya insanın olduğu gibi, halkların da kaderidir. Yaşadığınız coğrafya, sadece ikliminizi, bitki örtünüzü, yer altı ve yer üstü kaynaklarınızı değil, politikanızı da belirler. Çünkü coğrafya, yalnızca komşularınızla değil, o coğrafyaya şu ve ya bu sebepten ilgi duyan küresel ve bölgesel güçlerle olan ilişkileri de belirler.

Ortadoğu’da yaşıyorsanız, bir anlamda bütün dünya ile ilgilisinizdir. Dünya üzerinde Ortadoğu ile ilgilenmeyen bir ülke hemen hemen yok gibidir. Ama asıl önemlisi, küresel güçlerin bu ilgilerindeki ısrar ve yoğunluktur. Dünyadaki petrolün kayda değer bir kısmının Ortadoğu’da bulunması elbette ki bu ilginin asıl nedenidir.

Dolayısıyla Ortadoğu’ya yönelik ilgiden söz edeceksek, öncelikle Amerika’dan söz etmek gerekecek.

George Friedman, “gölge cia” denilen Stratfor şirketinin kurucusu ve yazardır. Önemi, yazdıklarının ve düşüncelerinin ABD’yi yönetenlerce dikkatle izlenmesi ve ciddiye alınmasıdır. Siyasi etik, insan hakları, evrensel ahlak gibi hiçbir değeri önemsemeyip, sadece ABD’nin çıkarları ve daha ötesinde kapitalist düzenin devamına sadakatle bağlıdır. Üstelik olabilecek en vahşi kapitalizmin.

“Gelecek 100 Yıl” ve “Gelecek 10 Yıl” isimli kitapları, ABD’nin dünyayı algılama biçimini anlamak için okunması gereken kitaplardır. Kitapları okurken, önerilerinden ve kullandığı küstah dilden dolayı mideniz bulanabilir ama yine de ABD’nin stratejisini daha iyi anlamlandırabilirsiniz.

Friedman, tarihi gelişimin ABD’yi zorunlu olarak dünyadaki tek güç haline getirdiğini ve ticari bir imparatorluk olduğunu öne sürer. Ve ABD’nin tek görevinin, dünyadaki mevcut ticari yapının devamını sağlamak olduğunu savunur. Bunun için ABD’nin hiçbir ideolojik ve siyasi angajmanı olamaz. Dünyadaki ticari düzenin devamı için olması gereken tek kural, ABD’nin gücünü muhafaza etmesidir. Ve ABD gücünü, asla dünyadaki bölgesel güçlerle çarpıştırarak değil, o güçleri, yerel diğer güçlerle dengeleyerek korumak zorundadır. ABD yönetimine getirdiği en büyük eleştiri; ABD’nin Afganistan’a ve Irak’a olan doğrudan müdahaleleridir.

Friedman’a göre, ABD, sadece çok gerekli olduğunda kısa süreli ve belirli hedefleri gözeten askeri müdahalelerde bulunmalı, onun dışında, her bölgesel gücün karşısında, başka bir bölgesel güç konumlandırmalıdır. Bu strateji Ortadoğu ve yakın Asya’da Afganistan ve Irak müdahalelerine kadar, İsrail-Arap Ülkeleri, İran-Irak ve Pakistan-Hindistan çelişkileri üzerinden başarıyla yürümüş, ancak bu müdahaleler ile mevcut dengeler bozulmuştur. Afganistan müdahalesi ile Pakistan istikrarsızlığa düşmüş ve Hindistan için bir tehdit unsuru olma özelliğini kaybetmiştir. Yine Irak’ın işgaliyle, Irak, İran karşısında denge unsuru özelliğini kaybettiği gibi, Şii nüfusu nedeniyle İran’ın doğal etki alanına girmiştir. İsrail’in ABD tarafından aşırı korunması ve Arapların güç kaybetmesi de İsrail-Arap dengesini bozmuş ve ABD çıkarları zedelenmiştir.

Friedman, bu dengelerin en kısa zamanda tekrar kurulmasının ABD için hayati önemde olduğunu belirtir.

Bu bilgiler elbette ki bir yazarın kendi cephesinden dünyaya bakışını gösteriyor. Ve dünya tarihi, hiçbir yazarın öngörüleriyle ve ya tek başına hiçbir gücün çıkarları doğrultusunda şekillenmez. Ancak yine de Ortadoğu söz konusu olduğunda, ABD’nin ne kurguladığını göz ardı etmek mümkün değildir. İran’a karşı yeni bir denge unsurunun kurgulanmasında Türkiye’nin üstleneceği rol ve ya bu denklemde Kürt’lerin nasıl yer alacağı düşünülmesi gereken konulardır.

Ancak hangi küresel ve ya bölgesel güç, hangi hesapları yaparsa yapsın, o hesapların içinde olmak ve ya o hesapları bozmak için, öncelikle “güç” olmak gerekiyor.

Kürt’ler, 100 yıldır küresel güçlerin de desteklediği 4 bölgesel gücün ittifakıyla parçalanarak yok oluşa mahkûm edilmek istendi. Buna rağmen, her 4 parçada direnerek ayakta kaldılar. Şimdi tarih, Kürt’lerin birlikteliğinin “güce” evrileceği bir döneme giriyor. Ve bu dönemde Kürt’lerle ilişkilenmek isteyen çok küresel ve bölgesel güç olacaktır. Yeter ki Kürt’ler sahip olmaya başladıkları bu vizyona sahip çıksın ve geliştirsinler. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Lokman Ergün Arşivi