Mul'un yaylalarında zorlu ama güzel yaşam!
Muş'un yaylalarında hayvancılık yaparak yaşamlarını idame etmeye çalışan yurttaşlar, yayla yaşamının zorluklarına karşın havası, suyu, bereketi ve insanlarının sıcaklığının yayla yaşamını vazgeçilmez kıldığını belirtti.
MUŞ - Muş merkeze bağlı Zengok köyüne ait yaylaya çıkan Atsız ailesi, bütün zorluklara rağmen yayla yaşamından vazgeçmiyor.
Sabah saat 05.00'da uyanan aile, ilk iş olarak hayvanları sağarak yoğun ve yorucu bir güne başlıyor.
Aile hayvanları otlatılmak üzere dağlara gönderdikten sonra en önemli işlerinden biri olan elde ettikleri sütten yoğurt, peynir, yağ, torak gibi ürünler yapıyor.
Günün tamamında birbirini tekrar eden yorucu işler ise akşam içilen çay eşliğinde yerini sıcak sohbetlere bırakıyor.
Yaşamın birçok alanında olduğu gibi yaylalarda da işlerin en zor kısmını yine kadınlar omuzluyor.
Erkekler genelde çobanlık yaparken, süt sağma, yayık ayranı yapma, bulaşık yıkama, yemek yapma, çadırın içini ve çevresini temizleme gibi işleri kadınlar yapıyor.
Bütün zorluklarına rağmen yayla yaşamından vazgeçemediğini dile getiren Perişan Atsız adlı kadın, zorlu şartlara rağmen yaylaların havası, suyu, doğasının güzelliği ve insanların sıcakkanlılığından vazgeçemediklerini belirtti.
'Zor ama güzel bir güne uyanıyoruz'
Hayatının tamamına yakınını köylerde ve yaylalarda geçirdiğini söyleyen Atsız, sabah işlerini bitirdikten sonra öğlen vakitlerine kadar yemek, temizlik, sütten yoğurt, peynir, yağ, torak yaptığını ancak öğle sıcağının başlaması ile işleri bir kenara bırakıp dinlenmeye çekildiklerini anlattı. Akşamüzeri yeniden işlerinin başına döndüklerini aktaran Atsız, hayvanları sağdıktan sonra tekrar yemek ve temizlik işlerini yaptıklarını dile getirdi. Günün en güzel vaktinin akşam işleri bittikten sonra, közde çay eşliğinde sonu gelmeyen sohbetler olduğunu anlatan Atsız, uzun sohbetlerin ardından uyuyup bir sonraki güne aynı işleri yapmak üzere uyandıklarını söyledi.
'Kalabalıktan uzak sakin güzel bir hayat yaşıyoruz'
Yaylaların zorlu ve birbirini tekrar eden yaşantısına rağmen güzel olduğuna dikkat çeken Atsız, "İşlerimiz ağır olsa da yine de güzel. Yaylaların zorlukları dahi güzel. Buralarda yaşayabilmek için çalışkan olmak gerekiyor. O zaman yaylaların güzelliği daha da artıyor" diye belirtti. Bütün zorluklarına rağmen havasının, suyunun, uykusunun, bereketinin ve insanların sıcaklığının kendilerini yayla yaşamına çektiğini belirten Atsız, şunları aktardı: "Buradaki yaşam ne kadar zor olsa da havası, suyu, bereketi, insanların sıcaklığı bizi çekiyor. Bundan çok memnunuz. İş vakti işlerimizi yapıyoruz dinlenme vakti de dinleniyoruz. Şehirlerin kalabalıklarından uzakta sakin ve güzel bir hayat yaşıyoruz."
İDRİS SAYILGAN / DİHA
