Mahir Ünal: Taban, Gül'ü de risk alan aktörlerden biri olarak görmek istiyor
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün KHK hakkındaki açıklamasını değerlendirdi.
“Kenarda durup hiçbir risk almadan konuşması, daha steril bir söylemle konuşması kendi tercihi” diyen Ünal, “Eğer muğlaklığı konuşacaksak çok muğlaklık var konuşacağımız. İlişkiler açısından, risk alma açısından, o konforlu alanı terk etmeyip, o steril pozisyonda kalma açısından muğlaklık” diye konuştu.
‘BÖYLE BİR ŞEYİ KONUŞMAK SORUMSUZLUKTUR’
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CNN Türk’te Şirin Payzın’ın programına katıldı. Gündemdeki konuları değerlendiren Ünal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları bulunduğunu duyuyoruz. Bu malum yapılar insanları çatışmaların içerisine sürükleyecekler” sözlerini eleştirdi.
Akşener’in gündemde kalmak “iç savaş çığırtkanlığı” yaptığını söyleyen Mahir Ünal, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerli yerindedir. Böyle bir şey olmaz. Böyle bir şeyi konuşmak her şeyden önce sorumsuzluktur” dedi.
‘İRAN, ASLA SURİYE OLMAZ’
Halk Özel Harekat (HÖH) isimli dernek hakkında da konuşan Ünal, “Halkın Özel Harekatı diye bir grup çıkıp Anayasa’ya ihlal ederse devlet onun kafasına çöker” diye konuştu.
İran’daki eylemleri değerlendiren Mahir Ünal, “İran asla bir Suriye olmaz. Çünkü bölgede güçlü devlet geleneği olan üç tane ülke var. Mısır, İran ve Türkiye. Bunlar zaten bölgenin de asıl belirleyici aktörleri. Şimdi darbeyle Mısır, küresel güçlerden bağımsız hareket eden aktörlerden birisi olma özelliğini kaybetti. İran’ın da benzer bir duruma düşmesi bölge açısından büyük bir risk oluşturur” dedi.
‘KENARDA DURUP HİÇBİR RİSK ALMADAN KONUŞMASI KENDİ TERCİHİ’
11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün KHK ile sivillere yargı muafiyeti getirilmesiyle ilgili açıklamaları sorulan Ünal, şunları söyledi:
“Sayın Abdullah Gül, halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı değildi. Anayasa’nın amir hükmü gereği daha önceki cumhurbaşkanları gibi 7 yıl boyunca tarafsız bir pozisyonda kalmasını anlayabilirim. Ama cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra belli meselelerde kenarda durması ve kenarda durup hiçbir risk almadan konuşması daha steril bir söylemle konuşması kendi tercihidir. Ama öbür taraftan Recep Tayyip Erdoğan her kavganın içerisinde, her riski sonuna kadar alan, sonuçta bu mücadeleyi kendi nefsi için vermiyor. Bir ülkeyi ayakta tutmak, bir ülkenin bağımsız aktör olarak çıkarlarını korumak için mücadele veriyor.”
‘ÇOK MUĞLAKLIK VAR’
“Siz bu mücadele içinde hiçbir açıklama yapmıyorsunuz ve bu meselede bir açıklama yapıyorsunuz. Kaldı ki yaptığınız açıklama herhangi bir açıklama. Bir öneri ortaya koyabilirsiniz, bir bakış açısı sunabilirsiniz ve bu çok kıymetlidir. Diyorsunuz ki muğlak. Eğer muğlaklığı konuşacaksak çok muğlaklık var konuşacağımız. Yani ilişkiler açısından muğlaklık. Pozisyon alma açısından muğlaklık. Risk alma açısından muğlaklık. O konforlu alanı terk etmeyip, o steril pozisyonda kalma açısından muğlaklık. Biz bunları konuşmuyoruz.
Biz bütün mücadeleyi bir siyasi mücadele olarak vermiyoruz, bir millet mücadelesi olarak veriyoruz. Dolayısıyla AK Parti’nin önemli aktörlerinden biri olarak, taban Abdullah Gül’ü de o riski alan aktörlerden biri olarak görmek istiyor.”
