İmamoğlu: İstanbul'u 6 bölgeye ayıracağım

İmamoğlu: İstanbul'u 6 bölgeye ayıracağım

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, seçilmesi halinde ilk projesinin metroyu Beylikdüzü'ne kadar uzatmak olacağını söyledi.

Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Örgütü’nün dün düzenlediği kitlesel toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Tanınırlık sorununu kısa sürede çözeceğini belirten İmamoğlu, sahada seçim çalışmalarını da başlattı.
İmamoğlu, İstanbul için projelerini Habertürk yazarı Esra Boğazlıyan’a anlattı. Metrodan metrobüse, kentsel dönüşümden minibüse, taksi–UBER sorunundan deniz ulaşımına, Ekrem İmamoğlu’nun projeleri ve sorulara verdiği yanıtlar şöyle

Seçim kampanyanızın ana hattı ne olacak, hangi sac ayakları üstüne kurulacak?

Kampanyanın birkaç gündemi vardır, bir tanesi kampanyanın sistemini oturtursunuz fiziki anlamda ve katılımcılık anlamında. Sonra bir de kampanyanın saha kısmı vardır burada nasıl davranacağınız ve nasıl yol alacağınız çok önemlidir.

Burada profesyoneller devreye giriyor sanırım…

Tabi tabi olmaz mı, masa çok geniş…  Projelerimizi de biraz seçime yaklaştırarak tahmin ediyorum şubatın ortası gibi açıklayacağız. Aslında açıklayacağımız her projede toplumun her kesimi kendini bulacak. Yani anne ‘beni anlatıyor’ diyecek, 2-3 yaşında çocuğu olan bir anne ‘bir ilkokul öğrencisi için bir şey söyledi bu kampanya’ diyecek ya da bu kentin emeklisi-yaşlısı aynı şeyi hissedecek, bir iş adamı aynı şeyi hissedecek, gençler umut hissedecek. O bakımdan herkesin kendini içinde bulduğu bir proje sürecini açıklayacağımızı düşünüyorum. Tabii ki kampanyanın artık son döneminde seçime katılımı yoğunlaştırılacak, insanların sandığa olan ilgisini artıracak bir süreci de yöneteceğiz. Elbette ki sandık günü ve sandık güvenliği ve tabi ki 1 Nisan’da hemen 5 yılı nasıl yöneteceğimizi güvence veren kadromuzu açıklayacağız kampanya dönemimizde. O kadroya bakıldığında insanlar her kesimi görecek. Liyakati olan, becerisi olan insanları görecek yani bizim tek başımıza bu kenti yönetmeye talip olmadığımızı hissedecek.

Seçim yarışında karşınızda çok büyük bir sürpriz olmazsa AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım olacak. Tanınma, bilinme sorununu 15-20 güne çözerim dediniz ama rakibiniz karşısında şansınızı nasıl görüyorsunuz?

Rakibim açıklanmadan, kim olduğunu bilmeden konuşmayı çok arzu etmem. Tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olan Sayın Binali Yıldırım’ın kararı netleşmiş bir pozisyonu olabilir ama benim büyük bir şansım var. Toplumun benimle ilgili kanaatini netleştirme şansım var ve ben bu şansıma inanıyorum. Yani ben çok net ifade edeyim beni her tanıdıkları gün daha çok sevecekler, bu kadar inancım yüksek. Tümüyle kendini işine adayan enerjisi yüksek bir adamım, günde 20 kilometre yürümekten bahsediyorum. Yeni nesil bir anlayışa muhtaç olduğunu biliyorum. Kibirden arınmış, insanlara ulaşabilen, insanlara erişebilen bir anlayış her ne olursa olsun mutabakat arayan, ortak akıl, ortak masa… Bakın bunlar şu anki yönetim kavramlarının hiçbirinde ne yazık ki yok. Aslında makam kavramı değil, bir nevi şehrin sokakları olmalı, şehrin kurumları, şehrin sivil toplum kuruluşları olmalı. Bakın partili partisiz seçim bittiği gün İstanbul’u biz yönetiyoruz diye bilmeli. Bu çok değerli bir kavram. Demokrasinin varoluş kavramıdır yani demokrasi seçenlerin yönetme hakkı olduğu bir sistemdir ama seçmeyenlerin de var olduğu, korunduğu bir sistemdir.

Yani eğer kazanırsanız seçimin bittiği gün CHP rozetinizi çıkarmaktan mı bahsediyorsunuz?

Gayet tabi. Ben her yerde söylüyorum bunu ülkenin en büyük düşmanı partizanlıktır ve şu an müthiş bir kutuplaşma süreci yaşanıyor. Bizim dilimiz bunu yok edecek. İddialı bir şey söylüyorum; sadece seçenlerin yönettiği bir İstanbul değil oy vermeyenlerin de yönettiği bir İstanbul olacak.

Bunu nasıl yapacaksınız?

İstanbul’da 39 belediye başkanı var. Hepsinin Büyükşehir Belediyesiyle diyalog kurmalarının ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bizim masamız ortak olacak. Bu ilin seçilmiş 39 belediye başkanının partisine bakmam, kimliğine bakmam, kim olduğuna bakmam yüzbinlerce insan oy vermiş en saygın kişi o. Bu ilin 39 belediye başkanı benim en birinci yardımcım olacak. İşte alın size siyasi ayrımcılık yapmaksızın yönetme biçimi. İstanbul’un ortak masaları olacak. 6-7 bölgenin ortak masaları olacak. Silivri, Esenyurt, Başakşehir, Beylikdüzü aynı bölgede ve benzer sorunları yaşıyor, ortak bir masaları olacak. Ya da diğer tarafta Tuzla, Kartal, Pendik gibi ilçeler… Hedefim bölge masası kurmak. İstanbul’u 6 bölgeye ayırmak. O bölgenin başkanlarını bir araya getirmek ve Büyükşehir’de onlarla ilgili bir koordinasyon masası kurmak. Alın size demokrasi. Söz veriyorum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanlar dahil, yeni eklenecekler dahil, liyakatlarına göre değerlendirilecek ve en verimli dönemlerini bizimle yaşayacaklar.

Hemşehricilik demişken sizin Karadeniz kimliğiniz de ortaya çıkıyor… İstanbul’daki Karadenizlilerin oyunu alır mısınız?

Ben İstanbul hemşehriciliğini savunuyorum. Tabii ki benim doğduğum, beslendiğim bir köken var. Bununla gurur duyuyorum. Ben bütün İstanbullu hemşehrilerimin oyunu istiyorum. Belki Karadenizliler kadar doğu-güneydoğulu hemşehrilerim beni daha çok sevecek. Zira ben bunu yaşıyorum Beylikdüzü’nde. Kimseyi ayırt etmedim. İstanbullu kimliğini üretirsek İstanbullu İstanbul’a sahip çıkacak.

Projelerinizi sonra açıklayacağınızı söylüyorsunuz ama İstanbul’un trafik, ulaşım başta olmak üzere pek çok sorunu var. En önemli, en mega projeniz hangi konuda?

Her yerde söyleyeceğim, 1 milyon 200 bin 0-4 yaş arasını hayata hazırlamak en mega, en çılgın projem. Bundan daha çılgın bir proje olabilir mi? Tabii ki fiziki, kentin estetiğine katkı sunan başta ulaşım olmak üzere projelerimiz olacak…

Kazanırsanız ajandanızın ilk sırasında ne var? Hangi sorunu çözmek?

Kolaycı bazı uygulamalarla insanların ferahlayabileceği, ulaşımı gelir kapısı gibi görmeyen bir anlayışla yaklaşacağım bu soruna. Öncelik yatırımlar. Metro hedefinde çok gerideyiz. 2019 sonunda 470 kilometre metro hedefi vardı, 170 kilometre şu anda.

Beylikdüzü’ne metro getirecek misiniz?

Kesinlikle…  Birinci sıra işim. Bu niye geciktirilir? Niye yapılmaz?

Peki ya metrobüsle ilgili proje var mı?

O konuda sürpriz bir açıklamam olacak. Başka bir kavramı İstanbullularla buluşturacağım. Bu arada aktarmalarla ilgili sorunlar geliyor bana. Aktarma farklarıyla problem yaşayan çok sayıda İstanbullu var. Bunu ele alacağım. Bu rehabilite edilemez mi?

İstanbul’un bir minibüs sorunu var. Araçların yoğunluğu, yolcu-şoför ilişkileriyle ilgili. Minibüslere dair projeniz var mı?

Bu işin eğitimi olmalı. Bir sistemi, bir süreci eğitimli insanlarla bu topluma sunmanız lazım. Bu eğitim meslek eğitimidir. Kaç minibüs esnafı meslek eğitimi almıştır. Beylikdüzü’nde ilk kez apartman görevlileri meslek eğitimi aldı. Bunu İstanbul’da her meslekte yaratabiliriz.

Minibüs şoförlerinin eğitimi için bir akademiden mi bahsediyorsunuz?

Aynen. Bu günübirlik bir iş değil, bir meslek olmalı. Davranış, giyim, kuşam her şeyi kapsıyor.

Taksi-UBER sorununa nasıl bakıyorsunuz? Taksilerde de bir standarta erişilememesi gibi bir problem var. Hala İstanbul’da 20 bin taksi tek merkezden yönetilemiyor mesela. Bu arada da UBER gibi yasadışı bir oluşumdan kaynaklanan sıkıntılar var…

Bu işin bir meslek standardı yok mudur? Meslek erbablarıyla masaya oturulup konuşulmaz mı? Bakın bu işi bir standarta oturtmazsanız bu tür uluslararası tehditler, uygulamalar var denmez mi? Lokomotifi kimdir bu kentin? Büyükşehir Belediyesidir. Bu işin sokakta çatışmaya dönüşmesi hoş mu? Ya da taksi esnafının düştüğü durum, ekmek kaygısı hoş mu? Şu anda servis şoförleriyle konuşuyorum onların sorunları var plaka tahdidi konusunda. Taksici esnafıyla görüşüyorum. Hepsiyle görüşeceğiz. Gelin beraber düşünelim, geleceği konuşalım diyeceğim.

Ulaşım demişken, İstanbul’da deniz ulaşımı yüzde 3.3.5 oranında. Deniz ulaşımı için ne yapacaksınız?

Deniz ulaşımı için de açılımlarım olacak. Uzman arkadaşlarım çalışıyor. Eğer olaya ticari gözle ve maliyet gözüyle bakarsanız kente hizmeti ulaştıramazsınız. Bazen zarar etmeyi göze almalısınız, insanların mutluluğu için. Bakış açısını değiştirdiğinizde bazı noktalarda ekonomik açıdan verimli olmasa bile biz bunu yapacağız. Bir kişi için bile o gemiyi kaldırırım. Belediyecilik budur. Her şeyi para üzerine kurgularsanız kenti yönetemezsiniz. Avcılar’, Büyükçekmece’ye, Silivri’ye kadar gayet rahatlıkla deniz ulaşımı sağlanır.

Kentsel dönüşümde yol haritanız nasıl olacak?

Şu anda devam eden gibi bir kentsel dönüşüm yok. Herkesin yaşadığı yerde hayatını sürdürme imkanını sağlamak ilk hedefimiz. Mesela Fikirtepe örneği var. Öyle bir kentsel dönüşüm kavramı üretildi ki vatandaş evini mi aldı, yoksa orada büyük bir rant mı yaratıldı. Kentsel dönüşüm rant odaklı yürüyor. Yerinde dönüşüm esas olacak. İstanbul’da 1 milyon 600 bine yakın konut stoğu var. Bu konut stoğunu geleceğe nasıl hazırlayacaksınız? İstanbul’a bütüncül bakmazsanız İstanbul’un nereye gideceğini göremezsiniz. Bugün 20 milyon, yarın kaç milyon olacak?

CHP’nin 39 ilçeli İstanbul’da 14 belediyesi var. Hedefiniz kaç belediye almak?

İnsan 39 belediyenin tamamını kazanmak ister tabi. Ama 22-23’ü hedefleme şansımız var. 14 belediyemiz var zaten onu korumak, üstüne de minimum 8-9 belediye daha eklemek.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.