Hatay’dan seslenen Mithat Sancar: Biz istiyoruz ki ülkeye gerçek ve onurlu barış gelsin

Hatay’dan seslenen Mithat Sancar: Biz istiyoruz ki ülkeye gerçek ve onurlu barış gelsin

Erzin’de halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Bütün halklar AKP’nin savaş oyunlarının farkındadır ve hep birlikte bu savaş planlarını bozacak iradeye sahiptir. Biz istiyoruz ki ülkeye gerçek ve onurlu barış gelsin” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Çözüm Biz’de, Savaşa ve Sömürüye Hayır” sloganıyla 2 gün boyunca Hatay ve ilçelerinde halk, esnaf ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya gelecek. Sancar ilk olarak bugün Hatay’ın Erzin ilçesinde halk buluşması gerçekleştirdi. Araç konvoyuyla ilçe turu atan Sancar’a yurttaşlar alkışlar ve zafer işaretiyle destek verdi. Konvoy sonrasında HDP Erzin İlçe Örgütü binası önüne gelerek, burada halk buluşması gerçekleştirildi.

Sancar, HDP Erzin İlçe Örgütü binası önünde halka seslendi. Erzin halkını Ahmet Arif’in bir şiiriyle selamlayan Sancar, “Bu coşkulu karşılamaya bir şiirle başlayarak karşılık vermek iyi olur. Ahmet Arif Çukurova’yı tarif ederken, ‘sıcağında sabır taşı çatlar çatlamaz ırgatın yüreği’ diyordu. Bu sıcakta sabır taşı da çatlar ama mücadele eden hakkı için onuru, özgürlüğü için mücadele eden halkın yüreği çatlamaz işte. Burda da hep birlikte, her yerde herkese bunu gösteriyorsunuz. Yine Ahmet Arif’in şiirini biraz değiştirerek aktarayım. Yol uzun şartlar ağır ama bir sevdadır böyle yaşamak, bütün korkulara rağmen bütün korkulardan uzak, halk için halkla birlikte yürümek. Bir sevdadır bu. İşte HDP bu sevdanın adıdır, siz bu sevdanın yaratıcıları, emekçilerisiniz” dedi.

‘Halklar arasına nefreti düşmanlığı kini sokmak isteyenler asla başaramayacaklar’

Partilerine dönük engelleme ve saldırılara değinen Sancar, şunları belirtti:

Her türlü yolu deniyorlar bizi engellemek için kumpas davaları açıyorlar, her gün yeni operasyonlarla yöneticilerimizi gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar, kapatma davalarından medet umuyorlar ama karşılarında inatla ısrarla, inançla mücadele eden bir halk var. Bunu unutuyorlar. Ama her seferinde bu halk onlara bunu hatırlatıyor hatırlatmaya devam edecek. İşte mücadele ile direnişle öyle bir ufka vardık; artık asla yalnız değiliz, asla yalnız olmayacağız, daha da büyüyeceğiz, daha da büyük yollar yürüyeceğiz. Bu ülkenin her sorununa çözümü bizler getireceğiz. Bizler derken elbette partimizi HDP’yi kast ediyoruz. En başta ama bizler bu zorba iktidara bu soygun düzenine karşı başarın ortak mücadeleden geçtiğini biliyoruz. Halkların birlikte yürümesi ve bu yürüyüşün giderek büyümesi değiştirecektir, bu düzeni. Bu iktidara dur diyecek şey halkların bu inançlı, kararlı buluşması olacaktır. Bizler bu ülkede her yerde olacağız daha önceki sloganımız buydu. HDP’yiz her yerdeyiz. Bu ayın başında bir eşbaşkan Amed’te bir eşbaşkan İstanbul’daydık. Daha sonra Konya Kulu Cihanbeyli’ydeydik, Manisa’daydık. Yarın Nevşehir’de olacağız, öbür gün Kars’a gideceğiz, Hakkari’ye kadar uzanacağız. Türkiye’nin dört bir yanına ulaşacağız. Kararlıyız, halklarla buluşmamızı hiç bir güç engelleyemeyecek. Halklar arasına nefreti düşmanlığı kini sokmak isteyenler asla başaramayacaklar, HDP var çünkü. HDP var oldukça nefret yok olacak, HDP büyüdükçe düşmanlık yok olacak, bu ülke karanlıktan aydınlığa yürüyecek. İşte bunun sözünü veriyoruz.

‘ Çözüm biziz sözümüz var’

Kongremizde bunun sözünü vermiştik. Çözüm biziz sözümüz var diyen Sancar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın sizler Erzin’de pek çok sorun yaşıyorsunuz. Erzin’de tarım işçilerinin yaşadığı zorlukların farkındayız. Hepsini biliyoruz. Hepsi ile ilgili çözümümüz de var. Emeğin hakkı onurluca teslim edilecek. Bütün tarım işçileri bu ülkede en zor şartlarda çalışan emekçilerdir. Bunu mevsimlik tarım işçilerinin çadırını gezerken de gördük. Bütün bunları emekçilerin birleşik gücü ve ortak mücadelesiyle mutlaka çözeceğiz. Emekçinin hakkını onurlu yaşam talebini mutlaka gerçekleştireceğiz. Bunu da ancak bizler yapabiliriz hep birlikte yapabiliriz.

‘Zulümle asimilasyon çabalarıyla kimlikleri ve inançları engelleyemezsiniz’

Bu iktidar yasaklardan medet umuyor dilleri, konserleri yasaklıyor. Gençlerin eğlencesine bile zulüm uyguluyor. Yasaklarla baskılarla gençleri durduramazsınız. Zulümle asimilasyon çabalarıyla kimlikleri ve inançları engelleyemezsiniz. Çünkü her halkın özgür ve eşit yaşayacağız bütün inançların eşit ve özgür olacağı ülkeyi yaratacak milyonlar var ve bu milyonlara her gün yüzbinler milyonlar ekleniyor eklenecek. İşte o nedenle başaramayacaklar, başaramayacaklar. Bakın ülkenin her yanı talan meydanına dönüştü. Enflasyon yüzde 80 diyorlar ama gerçeği yüzde 150-160 biliyorsunuz. Yoksulluk aldı başını gidiyor. Doğayı talan ediyorlar. Ne için? Bir avuç sermayeye daha fazla kaynak aktarmak için. Erzin narenciyenin yurdudur, Türkiye’deki narenciyenin yüzde 20’si burada üretiliyor. Peki ne yapıyor bu iktidar. Geliyor burada bir petro kimya tesisi kurmaya çalışıyor. Burnaz sahilinde. Plastik hammaddesi için üretim yapacak bir tesis. Bunun sonucu narenciye üretiminin giderek baltalanması olacak. Burnaz sahili gibi nadide bir turizm köşesi yok edilecek. Yer altı suları zehirlenecek, kim için ne için? Kirli sanayi buradaki temiz yaşamı yok edecek, sırf bir avuç sermayedara rant sağlamak için. Ama Erzin halkı da Antakya’nın bütün halkları bu kirli sanayi projesine karşı ortak mücadeleyi büyütüyorlar. Daha önce benzer projeleri devreye sokmaya çalıştı. 4 tane kömürlü termik santral için çalışmalar yürüttüler. Ama hepsini durdurdunuz, ortak mücadele ile. Toprağına, suyuna, havasına, emeğine ve onuruna sahip çıkan bir halkı hiç kimse yenemez.

‘Çözümü sizlerin gücüyle hayata geçireceğiz’

Evet HDP halktır. Halkların iradesidir ortak mücadele evidir, inançlarında ortak direniş mekanı, özgürlük mücadelesinin yurdudur. HDP sizsiniz, HDP halklardır, HDP her tür inançtan insanın kendi geleceği için mücadele yürüttüğü büyük bir yoldur. HDP halktır sözü bu anlama geliyor. Mücadeleyi birleştirmek her yerde bir araya gelmek bu soyguncu talancı ve savaşçı iktidarı ve düzeni değiştirmenin tek yoludur. Burada doğa için yürütülen mücadele aynı zamanda Muğla’da Akbelen ormanları için yürütülen mücadele ile buluşacaktır. Akbelen’de ormanları korumak için yürütülen mücadele Şırnak’taki orman kıyımına karşı yürütülen mücadele ile buluşacaktır. Buluşmalıdır. Artvin’in derelerini savunanlar ile Van’da dereleri savunanlar mutlaka bir araya gelmelidir, gelecektir. İşte bu büyük bulaşma talanı da yalanı da soygunu da bitirecektir. Bizler söz veriyoruz halkımıza. Sözümüz var çözüm üretiyoruz. Çözüm biziz diyoruz. Bu çözümü sizlerin gücüyle hayata geçireceğiz. Ekonomide bu kadar sorunlar yaşanırken çöküş varken açlık yoksulluk almış başını gitmişken, her bir öneriye kaynakları gösterin diye cevap veriyorlar. Bizler diyoruz ki kaynak var; bu ülkenin toprağında, havasında suyunda, insanında emeğinde öyle büyük zenginlikler var ki bunları nereye aktardığınız önemli. İktidar kaynakları yandaşlara aktarıyor. Bir avuç sermayeye, zengine ve rantiyeye aktırıyor. Biz oradan alacağız halka vereceğiz. Halk için kullanacağız halk için ekonomi düzeni kuracağız. Halkçı ekonomi.

‘Savaş politikalarına hep birlikte karşı çıkacağız’

Kaynak çok. Hazine garantisiyle otoyollara havaalanlarına ve pek çok başka kuruma kuruluşa, tesise milyarca lira aktarıyor. Geçmediğimiz yolun, inmediğimiz havaalanın parasını biz ödüyoruz. Elektrik dağıtım şirketlerine hazine garantisi vermişler tüketmediğimiz elektriğin parasını veriyoruz. İşte bu kaynakları o bir avuç sermayedardan alacağız, halka vereceğiz. Kaynak var. En büyük kaynak kaybı nerede biliyor musunuz savaş politikalarında. Bu iktidar bu ülkede savaş bölgede savaş diyerek ülkenin kaynaklarını silaha ölüme yatırıyor. Oysa savaş politikalarından vazgeçtiğiniz zaman savaşa ayrılan kaynakları bu halka bu halkın emekçilerine yoksullarına dağıttığınız zaman bu ülkede refah yükselir. O nedenle savaş politikaları sömürünün en büyük kaynağıdır. Eğer sömürüyü durdurmak istiyorsak soygunu talanı durdurmak istiyorsak savaş politikalarına hep birlikte karşı çıkacağız. Savaş politikalarına hep birlikte karşı çıkmadıkça bu iktidarın soygun ve yalan düzenini durduramayız. Herkese çağrımızdır.

‘Savaşı Kürtlere karşı sürdürmek için herkesle görüşmeye gidiyorlar’

Şuan Suriye ile güya diyalog başlatacağız diyorlar. Ama amaç Kuzey ve Doğu Suriye’ye askeri operasyonu mümkün kılmak. Yani savaş Kürtlere karşı sürdürmek için herkesle görüşmeye gidiyorlar. Bir Tahran’da bir Soçi’de şimdi de yalandan nasıl bir propaganda ile servis ettiklerini görüyorsunuz. Suriye’deki iktidarla da anlaşırız diyorlar. Barış için değil yaparlarsa burada savaş politikalarını yürütmek için yapacaklar. Ama halklar buna kanmaz. Bu ülkede bu bölgede yaşayan Kürtlerde Araplar da Süryani’ler de Çerkez’ler de diğer bütün halklar da AKP’nin savaş oyunlarının farkındadır ve hep birlikte bu savaş planlarını bozacak iradeye sahiptir. Bizler de burada bu toplumda en geniş savaş karşıtı mücadeleyi yaratmak zorundayız. Biz istiyoruz ki ülkeye gerçek ve onurlu barış gelsin. Bizim gelecekte halka en büyük armağanımız gerçek ve onurlu bir barış olacaktır. Bütün bölge için halkların eşitliğine dayalı halkların iradesine saygılı demokratik bir gelecek üzerine kuracağız bölge barışını da. Burada da halka sözümüz var, burada da çözüm biziz.

Sıcakta beklediniz bu saate kadar hepiniz sağ olun var olun. Bu sıcağın akıttığı her damla ter yüreğimizde toplanıyor. Bu yürek öyle bir coşacak ki bu ülkedeki bütün pislikleri temizleyecek. Her türlü kirli tezgahı soygun sömürü savaş planını da boşa çıkaracak. Hepinize bu teriniz için bu iradeniz için teşekkür ediyorum. Her zaman dediğimiz gibi inanın kardeşlerim mutlaka kazanacağız. Haklıyız kararlıyız, inançlıyız birlikte yürüdükçe kazanacağız. Serkeftin gelê me.”

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.