Engelleri mücadele ederek aştı

MUŞ - Henüz 5 yaşında iken yakalandığı bir hastalık nedeniyle götürüldüğü hastanede yapılan yanlış iğne sonucu felç kalan Hakim Öğüt'ün (46) yaşamı, engeline rağmen verdiği mücadelelerle dikkat çekici. Hastalığa yakalanması sonrası Muş Devlet Hastanesi'ne götürülen Öğüt'ün burada hemşirelerce yapılan yanlış iğne yüzünden iki ayağı da felç kaldı. Fakat maddi durumları iyi olmayan Öğüt ailesi, çocuklarının felç kalmasına neden olunan bu durum karşısında haklarını aramadı. 

Her ikisini de kullanamadığı ayakları ile ailesinin yardımıyla ilkokul 5'inci sınıfa kadar okuyan Öğüt, sonrasında okula gidip gelirken kendisi ve ailesinin yaşadığı zorluklar nedeniyle çok sevmesine ve içinde uhde olarak kalmasına rağmen okulunu bırakmak zorunda kaldı. Ancak hayata küsmek yerine mücadele etmekten yana adım atarak daha küçük yaşlarda olmasına rağmen ayakkabı boyacılığı yapmaya başlayan Öğüt, uzun yıllar boyunca zor şartlar altında çalışıp, kazandıkları ile bir kıraathane ve market açarak kendisine ve ailesine gelir sağladı.

Kamuoyunda "Vartinis katliamı" olarak bilinen, 9 kişinin askerler tarafından canlı canlı yakılarak katledildiği Öğüt ailesi ile akraba olan Hakim Öğüt, bu ve benzeri binlerce olayla tanık olduğu bölgede yaşanan devlet zulmünden kaynaklı yıllarca Kürt özgürlük mücadelesi veren siyasi partilerin çalışmalarına katılıp, son olarak da HDP belde teşkilatının kuruluşunda emek verir. Öğüt, arkadaşların ve belde halkının talepleri üzerine şimdiler de ise teklif edilen eş başkanlık görevini de kabul edip, önüne çıkan tüm engelleri bu güne kadar aştığı gibi mücadelesine devam ediyor.
'Hastalara hiçbir önem verilmiyordu' 

Ayaklarının altına aldığı küçük bir kızağı eliyle itekleyerek hareket eden Öğüt, mücadele dolu zorlu yaşamını anlattı. 

Ayaklarını kullanamayışının kendisinde hiçbir zaman olumsuz bir durum yaratmadığını, ancak eş başkanlık görevi teklif edildiğinde bu durumunun sıkıntı yaratabileceğini düşünerek ilk etapta bu teklifi kabul etmediğini belirten Öğüt, daha sonra ısrarlar üzerine teklifi kabul edip, çalışmalarda aktif olarak yer almaya başladığını dile getirdi. 

'Bazı şeyler zor ama güzeldir'

O günden sonra da tüm eylem ve etkinliklere katılmaktan geri kalmayan Öğüt, beldedeki çalışmalardan Suruç'taki sınır nöbeti ve Diyarbakır Newroz'una kadar birçok eyleme katıldı.
Bazı şeylerin zor ama ona karşı mücadele vermenin ise güzel olduğuna söyleyen Öğüt, aslında yaşam felsefesini oluşturan bu yaklaşımını da "Sevdiğim için bana zor gelmiyor bu durumlar. İnsan istediği zaman her şeyi yapabilir" diyerek ifadelendirdi. 

'Dağlara çıkmayı çok seviyorum'

Geleceğe yönelik en büyük hayalinin uğruna birçok bedel ödedikleri mücadelelerinin zaferle sonuçlanması olduğunu söyleyen Öğüt, gelinen aşamada her din, ırk, mezhepten insanın mücadelenin etrafında kenetlendiğini ve bunun çok önemli bir aşama olduğunu kaydetti. En çok sevdiği şeyin dağlara çıkmak olduğunu dile getiren Öğüt, "Dağlara çıkmayı çok seviyorum. Bazen dağlara çıktığım zaman keşke saz çalmayı bilseydim. Dağda saz sesinin eşliğinde oturmayı çok seviyorum. İnsanın içini ferahlatıyor" diye konuştu.