Ceylan: Kürtçe eğitim vereceğiz

RÖPORTAJ: ZEKİ DARA / YÜKSEKOVA HABER

2008 yılında kurulan; 2 bin 240 öğrencisi olan ve bünyesinde 5 fakülte, 4 yüksekokul ile 2 enstitü bulunan ancak bir kampus alanına sahip olamayan Hakkari Üniversitesi’nin yeni atanan Rektörü Prof. Dr Ebubekir Ceylan ile Hakkari Üniversitesi’ni konuştuk. Ceylan göreve geldiği 3 aylık dönem içersinde üniversite için yaptıklarını ve görev süresi boyunca yapacaklarını anlattı.

“Üniversite bünyesinde Kürtçe Öğretmenliği Bölümü ile Medeniyetler Araştırma Enstitüsü kurmak için çalışma başlattık” diyen Ceylan ile Hakkari Üniversitesi üzerine yaptığımız söyleşi:

Hakkâri Üniversitesi’ne Rektör olarak atanma yolculuğunuz nasıl başladı? Rektör olmak için Hakkâri’yi seçmenizin özel bir nedeni var mı?

Hakkari’ye gelişimin çok özel bir nedeni yoktu. Fakat Hakkari benim için hiçbir zaman “Medyadaki Hakkâri” söylemi gibi olmadı. Uzun süre Van’da yaşadım. Bu nedenle bölgenin kültürüne yabancı değilim.

Uzun bir süredir bölgede hizmet etmekteydim. Rektörlük seçimleri yaklaşınca yaptığım hizmeti daha da artırmak için bir fırsat olacağını düşündüm ve böylece rektörlük seçimlerine katıldım. Hakkâri’ye ve Hakkâri Üniversitesi’ne büyük katkılar sağlayacağıma yürekten inandım. Hakkâri Üniversitesi’ni güzel yerlere getireceğime inandım. Bölgemizde öncü üniversitelerin arasına girmek için yola çıktım ve bu yolun sonunda Hakkâri Üniversitesi’ne rektör olarak atandım.

Yöneticilik anlayışınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Üniversitenin işlerini bizzat kendiniz mi takip ediyorsunuz?

Ülkemize ve üniversitemize hizmet düşüncesine sahip, ilkeli, dürüst, toplumun ihtiyaçlarına duyarlılık gösteren bir vizyona sahibim. Samimi, kendine güvenen, dinamik, cesur ve insan odaklı bir yönetim anlayışı ana hedeflerimdendir. Bu hedefe ulaşabilmek azmini çalışma arkadaşlarımdan alıyorum. Ekip çalışması ve takım ruhu benim için çok önemli kavramlardır. Yeni ve etkili işler için iş birliği ve sinerjinin gerekliliğine inanıyorum. Ekip çalışması tıpkı zincirin halkaları gibi olup birbirine bağlıdır. Bu çalışma anlayışına sahip ekiplerle, ilimiz ve üniversitemiz için hep beraber azimle çalışmaktayız.

Evet, üniversite işlerini takip ediyorum ama bir yönetici olarak tüm işleri yürüten değil, işlerin kontrollü yürümesini sağlayan bir kontrol mekanizması olarak çalışıyorum. Bu anlayışla üniversite toplam kalite yönetim sistemine geçilmesini sağlayarak daha hızlı ve kaliteli bir yönetim sağlamayı amaçlıyorum.

Sizin döneminizde üniversitedeki fiziksel yapılaşma mı yoksa akademik ve idari yapılaşma mı öncelik arz edecek?

Üniversite her üçüyle bütün olan bir kurumdur. İhtiyaçlar çerçevesinde hem fiziki hem akademik ve hem de idari ihtiyaçlara önem veriyorum. Çünkü akademik ve idari yapılaşma fiziki yapılaşma kadar önemlidir. Hepsine de önem vermek durumundayız çünkü bunlar beraber çalışan çarklardır. Bu çarkları beraber çalıştırmazsak üniversitemize olan ilgiyi yükseltemeyiz.

Her şeyiyle kaliteli bir üniversite yaratmalıyız. Böylece üniversitemizi tercih edenlerin sayısı hızla artacaktır. Amacımız ilimizi ve üniversitemizi yalnızca bölgemizde değil tüm ülkemize duyurmaktır.

2008’de kurulan Hakkâri Üniversitesi’nin yerleşke sorununa kesin bir çözüm bulmak için neler yapıyorsunuz? Hakkârililer ne zaman bizim de bir kampusumuz var diyebilecek?

Bu konuda söylenecek çok şeyin olmadığını ifade edebilirim. Çünkü halihazırda bir kampus arazisi mevcut. Biz bu arazinin zemin etüt çalışmalarını tamamlamak üzereyiz. Bu çalışmaların sonucuna göre bir yol haritası belirleyeceğiz.

Yüksekova Meslek Yüksekokulu ne zaman Yüksekova’ya taşınacak? Yüksekova’ya fakülte veya yüksekokul kurulması için ne tür projeleriniz var?

Yüksekova Meslek Yüksekokulunu en kısa sürede Yüksekova’ya taşımayı düşünmekteyiz. Ancak Yüksekova’da altyapıyı tamamladıktan sonra taşımayı planlamaktayız. Çünkü yüksekokul sadece eğitim, öğretim ve idari binadan ibaret değildir. Okul binasının dışında öğrencilerimize kalacak yurt, personelin kalabileceği lojmanlara da ihtiyaç vardır. Bütün bunlar için zamana ihtiyaç vardır.

Yüksekova’da Üniversitemize tahsis edilen alana bahar itibarıyla zemin etüt çalışmaları yaptıracağız. Bu alanı zaman içerisinde en verimli şekilde değerlendirmeyi ve bu alan üzerinde bölge ihtiyacına cevap verecek fakülte ve yüksekokullar açmayı hedefliyoruz.

Gündemde güncelliğini koruyan anadil eğitimine yönelik bir çalışmanız var mı? Özellikle Kürtçe eğitime yönelik ne tür projeleriniz var?

Yöremizden Ahmedi Hani, Melayi Bateyi, Seyyid Taha gibi bu alanın duayenleri yetişmiştir. Bu bağlamda inşallah biz Hakkâri Üniversitesi olarak bu alanın mihenk taşı olacağımıza inanıyoruz.

Kürtçe eğitim için, Üniversitemizin Eğitim Fakültesi’nde Kürtçe Öğretmenliği Bölümü açılması için çalışmaları başlattık. Bu konudaki çalışmalarımızı hızla sürdüreceğiz. Geçtiğimiz yıllarda üniversitemizde bu konu hakkında pek çok çalışmalar yapılmıştır. Kürtçe üzerine uluslararası konferanslar düzenlenmiş, dünyanın dört bir yanından bilim insanları katılmış ve sunulan bildiriler kitaplaştırılmıştır. Biz de bu çalışmalara ara vermeden devam edeceğiz.

Bilime, sanata, yöreye ve topluma yönelik ne tür çalışmalarınız olacak? Üniversite ile kentteki sivil toplum örgütleri arasında nasıl bir köprü kurmayı düşünüyorsunuz?

Üniversite olarak geçen ay tüm sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Bundan sonra da belirli periyotlarla bir araya gelerek gerek üniversitemizin geleceği konusunda olsun gerek ilimiz ve bölgemiz için yapılabilecek projeler hakkında fikir alışverişlerinde bulunacağız.

Bölgemizdeki sanatsal ve kültürel potansiyeli ortaya çıkararak bu potansiyel üzerinde günümüz dünyasına açılacak olan köprüler kurarak, kültürel ve sanatsal yeterliğe sahip bireyler yetiştirmeyi hedeflemekteyiz. Bu kapsamda Üniversitemiz bünyesinde Medeniyetler Araştırma Enstitüsü kurmak için çalışmalar yürütmekteyiz. Bu enstitü ile Faqiyê Teyran’dan Şıvan Perver’e, Molla Cezeri’den Celadet Ali Bedirxan’a kadar daha da geniş bir yelpazede çalışmalar yürüteceğiz.

Özerk, şeffaf, özgür, katılımcı ve kaliteli eğitim veren bir üniversite için neler yapacaksınız?

Hakkâri Üniversitesi’nin imkanları kapıları halka sonuna kadar açıktır. Eğitim açısından statükodan değil değişimden besleneceğiz. Akademisyenlerimiz ve idari personelimiz işbirliği çerçevesinde akıl ve gönül birliği ile ‘biz’ diyoruz artık. Üniversite olarak bizler bir aileyiz. Bu prensiple ulusal ve uluslararası rakipleri ile rekabet edebilen, saygın, çoğulcu, bilimsel araştırma ve teşviki ilke edinmiş bir üniversite idealine sahibim. Sonuç olarak üretken, girişken, sorgulayıp irdeleyebilen, özgüveni yüksek, başarı odaklı kendini ifade edebilen bireyler yetiştirip bu felsefenin ışığında geleceğin akademisyenlerine köprü rolü üsteleneceğimize inancımız sonsuzdur.

Prof. Dr. Ebubekir Ceylan kimdir?

1969 yılında Uşak’ta doğan Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, ilk ve orta öğretimini Uşak'ta tamamladı. 1988 yılında Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesini kazandı. 1992 yılında İngiltere'de Wessex Academy School of English adlı akademide 4 ay süreyle eğitim alarak İngilizce seviyesini geliştirme fırsatı yakaladı. Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesinden 1993 yılında mezun oldu. Aynı yıl Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalında Doktoraya başladı. 2010 yılında Profesörlük unvanını alan Prof. Dr. Ebubekir Ceylan evli ve iki çocuk babasıdır.