İhsan Çölemerikli

İhsan Çölemerikli

Özgür Topraklar (2)

Özgür Topraklar (2)

Duhok’ta HAKKAR Otele yerleştik. Hakkari’nin Sılehyana’a bağlı İskite köyünden olan otel sahibi 1. Dünya Savaşında Bahdinan’a göç edip dönmeyen ailelerden. Müdüriyete bakan gençleri Merdan ile Sipan bizi gerçek Hakkari’li insanların geleneksel sıcaklığıyla karşıladılar. Hakkar Otelinin 6. katındaki kahvaltı salonunda Duhok Kenti kuşbakışı görünüyordu. Belli bir azınlığa ait, yer yer yükselen binaların yanında halk çoğunluğunun kaldığı yaygın tek katlı konutlar kentin dengesiniz ekonomik gelişmesini sergiliyordu. Duhok’a geldiğimizi öğrenen aile dostum eski öğretmen okulu müdürü H. İsa Dostki ve öğretmen eşi H. Heyyam bizi otelden alarak evlerinde konuk ettiler. Kendisini evinde ziyaret ettiğim edip dostum Abdulkerim Fındi Dostki ile Kürt Tarihi ve Edebiyatı üzerinde uzunca bir sohbet ettik. Sohbetimize eski Duhok Milletvekili Hakkari’nin Biboyi ailesinden İbrahim Said Colemergi de katıldı. Hakkari ile ilgili sorularını yanıtlayarak bir çok anıyı yeniledik.

colemerikli1.jpgDuhok’ta Ehmedê Xanî Heykeli

Bir yıl önce gördüğüm Bedirhaniler Kütüphanesini ziyaret imkanım oldu. Duhok’a canlılık veren baraj çevresini gezdik.

colemerikli2.jpg
Mukdat Bedirhan ve Bedirhaniler Kütüphanesi

28 Eylül Çarşamba günü Duhok Üniversitesi öğretim üyesi Salar Fındi’nin arabasıyla Zavita’ya doğru yol aldık.

colemerikli3.jpg
Tiyarili Melik Çûko Heykeli

1918 yılında Osmanlı güçleri tarafından oyuna getirilen Kürt aşiret güçleri bu geçitte İngiliz birliklerine önemli kayıplar verdirterek daha kuzeye geçmeilrini engellemişlerdi. Hakkari-Şırnak aşiretleri de bu direnişe katılmışlardı. Uludere’nin (Qılaban) Ortabağ’lı (Körür’lü) Heso Dino, İngiliz birliklerini Suvar’a Tuka geçidinde durdurararak adını duyurmuştu. geçidi aştıktan sonra Bavgera köyü karşısında asfalta yerleştirilen Melik Çuko’nun şelu şepik içindeki tam boy heykeli ile karşılaştık. Melik Çuko aslen Çukurca ilçesinin Çığlı (Aşuta) köyü Asurilerinden. 1. Dünya savaşından sonra Bahdinan’a göç etmek mecburiyetinde bırakılan bir Tiyari’li. Güney Kürdistan direnişine destek verdiği için 1964 yılında Bağdat yönetimi tarafından öldürülmüş. Bölgesel Kürt hükümeti de köyünde infaz edilen yaşlı Melik Çuko’nun anıtını dikerek vefa borcunu ödemiş. 1992’de kurulan bölgesel hükümette Bayındırlık Bakanı olan dostum Yakup Yuhandis Melik Çoku’nun torunudur. Bu gidişimde kendisiyle görüşme imkânım olmadı.

Suvara Tuk’a geçidini aştık. Bamerné’ ye uğradık. Metina Dağının güney eteklerinde eski bir yerleşim yeri olan Bamerné geçmişte Hakkari-Musul kerven yolu güzergahında olduğu için kaçakçılık yaparak geçimini sağlayan Hakkarililerin Bahdinan’daki en önemli uğrak yerlerinden biriydi. Ayrıca Bamern Nakşibendi Şeyhlerinin ve tekkesinin Hakkari coğrafyasında dinsel ağırlıkları vardı. Köyün altındaki düzlükte birkaç sıra kum torbalarıyla çevrili bahçesinde tankların mevzilendiği Türk birliğinin karargahı vardı. Bamerné’den sonra bir Asuri köyü olan ve yine Metina Dağı ile bütünleşen Enişké Köy’ündeki mağaraya uğradık. Kürt direnişi yıllarında peşmerge Hastanesi olarak kullanılan mağara lokantaya dönüştürülmüş, olağanüstü doğal güzelliğe sahip mağaranın duvarları yörenin el sanatlarıyla süslenmiş. Bir çay molası verip hatıra fotoğrafları çektik.

colemerikli4.jpg
Enişké Köyü’nde Mağara Lokanta

Köyün altında yüksek bir tepede inşa edilen ve uzunca bir çevre duvarıyla korumaya alınan Saddam Hüseyin’e ait sarayın enkazı ile diktatöre ait sarayın daha ihtişamlısı yaklaşık10 kmgüneydeki Gare Dağın’nın gökyüzü ile bütünleşen zirvesinde uzaktan bir Kartal yuvası gibi görünüyordu.

colemerikli5.jpg
Saddam Hüseyin’in Enişkê Köyü’ndeki Sarayının enkazı

Metina Dağı’nın eteklerinde sıralanan köylerin içinden geçerek öğleye doğru yakın çağlarda Bahdinan’a hükmeden Amédi’ye Kalesi’ne vardık. Hasan El Sabbah’ın Alamut Kalesi’ne benzeyen Amédi’yeye varmadan çevrenin önemli sayfiye yeri olan Sülava (Şelale) uğradık.

colemerikli6.jpg
Amedi Kalesi

Girişinde sağdan Amédi’yeli sanatçı Tahsin Taha’nın büstü önünde durak yaptık. Son 40 yılda yaşanan Kürt dengbejlerden beni en fazla etkileyendi. Tahsin Taha büstünün önünde

Amedi Kalesi’ne bakınca

Amêdikê Bilinde
Méjû da kevne ware
Sûlav rewş a Bahdînan
Dewra zozanên sare

dizeleri aklıma geldi. Üstat Tahsin ustaca işlemişti Amêdî’yênin geçmişi ile birlikte coğrafi konumunu.

colemerikli7.jpg
Dengbêj Tahsin Taha’nın Sûlav girişindeki büstü.

Sûlav (şelale) de güneyden gelen Arap turistlerin işgali altındaydı. Verilen hizmet ve yemeklerin kalitesi doğanın güzelliğine yapılan tesislerin mimari yapısının çok gerisindeydi.  Kalenin doğuya bakan Zébar kapısından ilçe merkezine gittik. Yeni yapılan küçük fakat modern kaymakamlık binasını yakınında İzzet Abdülaziz’e ait bir büst var. İzzet Abdülaziz Irak ordusunda subay iken 1946 yılında Doğu Kürdistan’da kurulan Mahabbad Kürt Cumhuriyeti’nin çalışmalarına katılmıştı. Daha sonra Irak’a dönmüş ve ırkçı Arap yönetimi tarafından idam edilmişti.

colemerikli8.jpg
İzzet Abdulaziz’in Amedi merkezindeki büstü

Amêdî’ye de tarihi mekân olarak ayakta kalan kalenin Musul Kapsına uğradıktan sonra ayrıldık.

colemerikli9.jpg
Amêdî Kalesi’nin Musul Kapısı

Duhok’ta yaşayan 40 yıllık dostum Doktor Hışyar’ı da evinde ziyaret ettim. Son günümü Bağdat Parlamentosu’na Duhok üyesi olarak seçilen yazar kökenli Muayyaet Tayyip ile yine yazar Parlamenter yeğenim Perizad Şaban ile Başkale’li iş adamı Necip Yağızer bizi Zavita’da ağırladı.

colemerikli10.jpg
Duhok Kenti’nin Bağdat Parlamentosu üyesi yeğenim Perizad Şaban, İsa Dostki ve eşi Heyyam.

Uzun ve onurlu bir direniş tarihine sahip olmasına rağmen Mezopotamya’nın güçlülerin coğrafyacısı olduğu görüşünün siyasi çevrelerde yeterince benimsenmediği izlenimi edindim. 1948 yılında kurulan İsrail devleti 19 yaşında iken 1967’de Araplar karşı yaptığı savaşta büyük bir başarı sağlamıştı. Güneydeki Kürt Federe Devleti’de 19 yaşında. Özellikle demokrasi ve askeri alanda önemli bir hamle gerçekleştirdiği söylenemez. Aydınlar ve halk iki büyük partinin (KDP-YNK) hegemonyasından şikayetçi. Var olan feodalite daha da güçlenerek yönetime sızmış ve etkili olmaya başlamış durumda. Daha doğrusu Federe Hükümeti’nin feodal karakteri öne çıkmış denilebilir. Yıllarca ırkçı Baas Partisi’nin saflarında Peşmerge güçlerine karşı savaşan aşiret reisleri itibarlı unsurlar olmanın dışında adeta ödüllendirilmişler. Hukuk siyasi karalarını gölgesinde görünüyor.

colemerikli11.jpg
Aile dostum Yazar Abdulkerim Findî Dostkî ile eski Duhok Milletvekili İbrahim Said Colemérgî

Bu ve benzeri eksikliklere rağmen bölge halkı dilini ve kültürünü özgürce kullanıyor. Arap sömürgenciliğinin baskısı yok olmuş. Ağır da olsa feodalizmden ulusallaşmaya doğru yol alan bir kurumlaşma gözleniyor. Fırsat buldukça elde edilen özgürlüğü canları pahasına koruma önerisinde bulunduk. Ben ve eşim 12 gün özgürlüğün tadını çıkardıktan sonra, özgür topraklardan ayrıldık. Bu arada giderken 3, dönerken 6 saat Habur sınır kapsında bekletildiğimizi, geçişlerin yolcular için tam anlamıyla işkenceye dönüştüğünü belirtmek istiyorum. Bu gezide bir acıyı daha beynimde hissettim. 1926’da Ankara Antlaşması ile çizilen sınırlarla Hakkari coğrafyasının güneye açılan damarları, sınır güvenliği bahanesiyle adeta kör bir tıpa ile kapatılarak ekonomik damarları tamamen durdurulmuştu. Duyumlara göre hükümetin gündeminde bulunan Çukurca- Üzümlü ile, Şemdinli- Derecik sınır kapılarının bir an önce açılarak faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. Bir Çukurca’lının, Şemdinli’linin 40 veya100 kilometregüneyindeki Amédi’ye ve Rewandız’daki akrabalarına ulaşması için yüzlerce kilometre yol katederek Habur kapısı’dan giriş yapması; haksızlığın dışında yöre insanına çektirilen bir işkence biçimidir. Bu ve barış beklentisi umuduyla Güney Kürdistan’a  yaptığım gezi ile ilgili anı yazımı sonlandırıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
İhsan Çölemerikli Arşivi