Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kürdlerin kullandığı alfabeler

Kürdlerin kullandığı alfabeler

"Kürtler kendilerinin Pinoşad'ın soyundan geldiklerini, Hz. ådem'e nisbet edilen Tarım Kitabı, Safaris ve Kosami'ye ait kitaplar onların sıkça başvurduğu kitaplardı. 

Kürtler, Yedi Kitabın yanı sıra Dewanay'a ait Mushaf'ın kendilerinde olduğunu, sihir ve büyü ilimlerinde bilgi sahibi olduklarını iddia ederlerdi." İbni Wehşiye.

"Alfabe" sözcüğü eski Yunan kökenlidir.

Seslerin sembollerle ifadesi ise Sümerlere, yani günümüzden 5000 bin yıl öncesine uzanır.

Tarihi belgelerden edinilen bilgiye göre Sumerler sesleri sembolize eden çivi biçimi formlar geliştirerek yazı yazmışlardır. Sümerleri Akad, Elam, Babil, Hitit ve Asur gibi bir çok Mezopotamya uygarlığı kağıda, taşa, toprağa biçimlendirilmiş semboller çizerek ya da kazıyarak kendilerini ifade ettiler.

Sumerlerden sonra Eski Mısır, “hiyeroglif” denen sembollerle ortaya çıkmış ve kullanım özellikleriyle ideomgramatik mantıkla kendini ifade etmiştir.

Bunun yanı sıra Maya Uygarlığı kökenli Güney Amerika alfabeleri de dikkat çekmektedir.

Günümüzde kullanılan modern alfabenin kökeninin ise Fenikelilere dayandığı kabul edilmektedir. Bir İngiliz arkeoloğu olan H.Petrie, 1905 yılında Sina yarımadasında bulduğu bir kitabeden yararlanarak, ilk alfabenin M. Ö. 2000 yıllarında, Sami asıllı Finikeliler tarafından kullanıldığını ve Fenikelilerin yazı sistemini kurmakta eski Mısırlıların hiyeroglif alfabesinden yararlandığını belirtmiştir.

H.Petrie’ye göre Sami alfabesinden bu alfabeler türemiştir:

1-Güney Alfabesi: Habeş, Semud ve Galla alfabeleri,

2-Kuzey Alfabesi: Fenike ve Arami Alfabeleri.

Yine  Petrie’ye göre İbrani, Yunan ve Latin yazıları Fenike kökenlidir. Arap, Pehlevi, Uygur ve Hind alfabesi de Arami kolundan türemiştir.

Eski Türkler’in kullandığı Uygur Alfabesi de bölgede egemen olan İrani halkın kullandığı  Sami alfabesinin kuzey bölümünün Arami dalındandır.

Yukarıda belirtildiği gibi, ortaya çıkan arkeolojik bulgular ışığında, Ön Asya ve Mezopotamya olarak tabir edilen Kürt coğrafyasının uygarlığa atılan ilk adımlarda öncü olduğu bilim çevrelerince kabul görmüştür. Yani, insanın hikayesini araştıranlar, modern insanın atasının Orta doğu’da bir yerlerde ortaya çıktığı yönünde ortak görüş belirtmektedirler.

Kürtlerin kullandığı alfabeler:

"Medeniyete öncülük yapan kavimler sözlü dilden sembollerle ifade edilen yazılı dile geçerken ya dönemin mevcut alfabelerinden birini alıp kendi dillerine uyarlamışlar, ya da kendileri  bir alfabe icat emiştir."

Kürde ait her şeyin yok sayıldığı ve başka kavimlere dayandığı yönündeki iddiaların dillendirildiği günümüzde yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılan belgeler oldukça önemli ve de anlamlıdır. Zira işgalciler yürüttükleri politikalarla Kurdi değerleri kendilerine sayarken ret ve inkarla emanet coğrafyadaki iktidarlarını da uzatma niyeti gütmektedirler.

Yapılan araştırmalar gösterdi ki, Kürdler de modern insanın doğuş yeri olarak kabul edilen Mezopotamya’da bir çok alfabe kullanmış ve bu alfabelerle kitaplar yazmıştır. Kullandıkları Alfabeler arasında en çok dikkati çekenler; 1- Sumerler’in “çivi yazısı”, 2-Pehlevi,  3-Avesta, 4-Arami, 5-Binu Şad ve Masi Surati, 6- Arap, 7-ézidi, 8-Kril ve  9- Latin Alfabeleridir.

1-SUMER ÇİVİ YAZISI:

Kurdlerin ataları kabul edilen Goti, Horri, Mitani, Kassi ve Med’ler bu yazıyı kullanmışlardır. Ancak Med’ler bu yazıyı zengin Kürd fonetiğine uyarlamak için 36 harften oluşan alfabede -6 harf artırarak-  42 harfe yükseltmişlerdir.

Arap tarihçi Nazim Hacani “Kürd ve Kürdistan Tarihi” adlı araştırmasında şöyle der:”  Kürdlerin atalarının bu yazı ile yazdıkları en eski eserler bugün Londra Müzesinde korunan NUH TUFANINA ilişkin olan bazı tabletlerdir.”

2-PEHLEVİ ALFABESİ:

Pehlevi alfabesi 24 harften oluşmaktadır. Bu alfabeyle 3. Ve 7. Yüz yıllar arasında Gorani Lehçesinin Feylice şivesiyle bazı kitaplar yazılmıştır. Bunlar; Zend Avesta, Dinkerd, Bondhişin, Pendnamegi Zaraduşt u Minoki Xired,  Sinbad-é Behri (SİNBAD), Hezar u Yek Şev, udayname, Karname, Ayiname ve Kelile u Dimne’dir.

3-ARAMİ ALFABESİ:

Araştırmacılara göre Kurdler  4. Yüzyıldan itibaren “çivi yazısı” nı terk ederek Pehlevi Alfabesinin yanısıra Arami ve Yunan alfabelerini de kullanmışlardır.

Arami Alfabesiyle yazılmış metinler “Hewramani Kitabeleridir.”

1909 yılında Hewraman Bölgesinde bir mağarada yapılan kazıda bu kitabeler bulunmuştur. Bugün Britanyada bulunan bu kitabeler M.Ö. 22. ve 11.y.y.da Aşkaniler döneminde yazılmıştır. Kitabeler üzerinde araştırma yapan Prof. Minns, kitabelerden birinin Yunan alfabesiyle yazıldığını bu arştırmayla ilgili çalışmasını da 1915 yılında “Helenistik Araştırmalar” dergisinde yayınlamıştır. Arami Alfabesiyle yazılan kitabeler ise  Sami dilleri uzamanı olan A.Cowley’e gönderilerek çevirisi sağlanmış ve kitabenin üzüm ve  şarap satışıyla ilgili 8 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir.

Arap tarihçi Cemal Reşid Ehmed “Zuhurul Kurd Fit Tarix” (Kurdlerin Tarih Sahnesine Çıkışı) adlı çalışmasında bu kitabenin orijinal şeklini kayd ederek Arapçaya çevirmiştir.  22 harflik Arami Alfabesinden sadece 14 harfin bu kitabede yer aldığı görülmüştür.

4-AVESTA ALFABESİ:

 Bir çok İrani kavim tarafından kullanılan bu alfabe Med’ler tarafından Kürd fonetiğine uygun olarak 45 harften oluşturulmuştur. Sumer alfabesine 6 harf eklemelerinin nedeni de yine zengin Kurd fonetiğidir.

Otuzdan fazla dil bilen Amerikalı Dil Bilimci Michel Chayt, dünyada var olan diller arasında  Kürdçeyi en zengin dil olarak gösterirken kullanılan ses farklılıklarını ve değişik Kürd bölgelerindeki seslendirme şekillerine dikkat çekmektedir.

Kürdçeye has olan ve dil bilimcilerin açıklamada güçlük çektiği seslendirme farkını  Amed valisi D.halid Paşa “.. fil Lugatul Kurdiye” adlı eserinde şöyle açıklamaktadır.  “Ker”  sözcüğü Kürdçede bir kaç anlama gelir, ancak  yazılışta bir fark olmadığı halde seslendirmede ancak Kürdlerin anlayabileceği ve telafuz edebileceği ses farklılığı vardır.

Ker: eşek, sağır, parça  (bir nesneden ayırılan parça) anlamlarına gelir, ama her bir ifade için  “k” ve “e” seslerinde nüans farkları oluşur.

Kurdçenin tarihçesi adlı makale de: “Dr. Speizer, Zagros manzumesini oluşturan dört grubun Subaro, Goti, Kassi, Médi ve Lolo toplulukları ile Ararat Kurdler’inin her birinin kendine özgü bir dili olduğunu, bunların ayrı gibi görünmelerine, ya da farklı kelimeler barındırmalarına rağmen dildeki temellerinin aynı olduğunu söylemektedir.  Médi/Med dilinin Mekri (Makri) Kurdçesi olduğu ve Avesta’nın da Mekri Kürtçesiyle yazıldığı yine tarihçiler arasında kabul görmektedir.  Bu teori Hevart ve Darmis tarafından da desteklenmiştir. İran İzlenimleri” kitabının yazarı Darmis : “Medeler’in dili Avesta diliydi, Avesta dilinin Med dili olduğu…”nu  bilgilerinize sunmuştum.

Aşağıdaki listede de günümüzde kullanılan Kürd dilinin Avestaya olan benzerliği gösterilmektedir.

Örnek:

Avesta

Kürdçe

Türkçe

Açıklama

Atir

Adir, agir, ayir

Ateş

 

Axişti

Aşti

Barış

X=ğ

Avar

Havar

Çığlık

 

Bu

Bu, bun

Olmak

 

Da

Da, dan

Vermek

 

Dag

Dax,

Dağlamak

Türkçeye geçmiştir

Esp

Hesp

At

Binek hayvanı

Kuda

Kuda, kive

Nereye

 

Mahye

Meh

Ay

 

Liste buna benzer ortak kelimelerle uzayıp gidiyor.

5- BİNU ŞAD VE MASİ SURATİ ALFABESİ: Bu alfabeyle yazılmış otuz Kürdçe kitap gördüğünü ve bu kitapların Kürdlere ait olduğunu “Şewqul Musteham Fi Marifetul Rumuzul Eqlam” adlı eserinde  belirten Keldani asıllı tarihçi ve bilim adamı İbni Vehşiyedir (M.S.8.. – 908).

Bu alfabeyle ilgili bilgiler uzun olduğu için gelecek yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum.

(devamı gelecek yazıda)

Kaynak:

-Kürt Tarihi Dergisi 6. Sayı

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
25 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi