'DAİŞ'i destekleyen başlıklar atmak Türkiye halklarına ihanettir'

'DAİŞ'i destekleyen başlıklar atmak Türkiye halklarına ihanettir'

Ortadoğu uzmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan, havuz medyasının katliamcı sicili ortada olan DAİŞ'i savunmasını Türkiye halklarına ihanet olarak değerlendirdi.

ZUHAL ALTAN 

İSTANBUL - Girê Spî'nin DAİŞ'ten temizlenip özgürleştirilmesinin ardından, Rojava politikası bir darbe daha yiyen AKP'nin yandaş medyası da artık dünyanın terör örgütü olarak tanımladığı ve katliam sicili ortada olan DAİŞ'i açıktan destekler bir pozisyon almaktan geri durmuyor. Akşam, Star, Yeni Şafak, Sabah gibi bir çok AKP gazetesi, "YPG DAEŞ'den daha tehlikeli" vb. manşetlerle YPG'yi "etnik temizlik yapıyor" diyerek hedef gösterirken, DAİŞ'i temize çıkartmanın çabasında birbirleriyle yarışıyor. AKP ve medyasının Girê Spî'nin özgürleştirilmesinde duyduğu rahatsızlığın nedenlerini Ortadoğu uzmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan DİHA'ya değerlendirdi. 

Türkiye 'Suriye benim arka bahçem olur' diye hesapladı

Türkiye'nin Suriye politikasının, Suriye halklarının temsil edileceği demokratik, çoğulcu, insan hak ve özgürlükleri anayasal düzeyde garanti altına alan bir yönetim ve iktidarın inşasını desteklemekten uzak olduğunu belirten Ayhan, Türkiye'nin Suriye politikasını Esad'ın kısa sürede devrileceğini bekleyerek kurduğunu ve "Suriye bizim arka bahçemiz olur" stratejisi ile hareket ettiğini söyledi. AKP'nin son dört yıllık Suriye macerasında ülkeyi ve toplumu büyük bir kaosun içine sürüklediğini dile getiren Ayhan, izlenmesi gerekilen esas prensibin, tüm Suriye halklarının kendisini ve geleceğini güvende hissedeceği bir Suriye'nin kurulmasını savunmak olduğunu, PYD ve Arap güçlerinin Girê Spî özgürleştirdikten sonra sivillerin dönüşünün ve yönetime katılmasını savunduğunu söyledi. 

'Türkiye halklarına ihanettir' 

DAİŞ ve benzeri örgütlerin Suriye'deki iktidar yapılanmalarında yerinin olmadığını ve işgalci bir zihniyetle talan ve katliamlar gerçekleştirdiklerini dile getiren Ayhan, bu noktadan hareketle bazı medya organlarının DAİŞ terörizminin açık bir şekilde destekleyen başlıklar atmalarının, terörist örgütleri destekleyen analizler ve görüşleri savunmalarının sadece Suriye halklarına değil Türkiye halklarına da ihanet anlamına geldiğini söyledi. Ayhan, "Türkiye'de bazı medya gruplarının terörizmi açık bir şekilde destekleyen başlıklar atmaları, her gün televizyonlarda terörist örgütleri destekleyen analizler ve görüşleri savunmaları bırakın Suriye halkına Türkiye halklarına da ihanet ettiklerini göstermektedir. Bugün yalnızca Kürtler, Aleviler, liberaller, İslamcılar değil toplumun büyük bir kesimi DAİŞ ve benzeri örgütlerle yakın temas içerisinde olan medya gruplarını ya izlemiyor ya da inandırıcı bulmuyorlar. Nasıl olur da Türkiye'deki bir medya organı Suriye'deki bir yerel gurubu katliamcı ve soykırımcı bir örgütten daha kötü olduğunu savunabilir. Hatta daha da ilerisi DAİŞ ile YPG, YPJ ve Burkan El Fırat güçlerinin aynı olduğunu savunmak Türkiye halklarının bir parçası olan Kürtlere, Türklere, Alevilere, Hıristiyanlara ve diğer tüm toplumsal gruplara karşı işlenmiş bir insanlık suçu olduğunu ifade etmek gerekir" diye konuştu. 

'Etnik temizlik' söylemlerinin dikkate alınacak tarafı yok'

AKP'nin, Girê Spi'nin özgürleştirilmesi sırasında "etnik temizlik" yapıldığı iddiasının hiçbir dayanağının olmadığını ve bu iddiaları ortaya atanlarının zihninde başta Kürtler olmak üzere Suriye halkına karşı besledikleri düşmanlığın yattığını söyleyen Ayhan şöyle devam etti: "Çünkü son dört yıldır rejimin düşeceğini savunmakta ve bunun gerçekleşmemesinden de Suriye halkını sorumlu tutmaktadırlar. Bir kez olsun durup biz nerede yanlış yaptık özeleştirisini veremeyecek kadar da kibirli ve buyurgan bir kişiliğe dönüştüklerini görememektedirler. Suriye'nin onların istediği ve beklediği gibi radikal grupların katliam yaptıkları ve şiddet kullandıkları bir yer olmayacağını anlayacakları yeni bir dönemin de başladığı belirtmek gerekir." Gri Sipi'nin özgürleştirilme savaşına katılanların içerisinde Arap güçlerinin de olduğunu ve onlarında amaçlarının ülkelerini ve halklarını DAİŞ işgalcilerinden kurtarmak olduğunu hatırlatan Ayhan, "Dolayısıyla etnik temizlik vs benzeri söylemlerin şuan için dikkate alınacak bir tarafı da bulunmamaktadır. Ayrıca, eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa da iktidardan önce, buna başta Kürtlerin ve onlarla birlikte mücadele eden tüm toplumsal grupların karşı çıkacağının da bilinmesi gerekir" dedi. 

'İktidarı elinde bulunduranların zihniyet yapısı değişmeli' 

Türkiye'nin dış politikasında bir değişimin oluşması için öncelikli olarak iktidarı elinde tutanların zihniyet yapısını değiştirmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, Türkiye halkları barış içerisinde ve özgür bir ortamda yaşama arzusunu ortaya koymuşken; hiçbir karşılığı ve yararı olmayan eski dil, politika ve söylemlerle hareket edildiğini görmenin, tarihten ve toplumun verdiği mesajdan hiçbir ders alınmadığına işaret ettiğini dile getirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum