Yoksulluğun ezdiği çocuklar

VAN - Van'ın Erciş ilçesinde bedenlerinin ağırlığından fazla yükler taşıyarak evlerine ekmek götürme çabası gösteren ve yaşları 10 ile 14 arası değişen çocuklar, Türkiye'deki yoksulluğun tablosunu çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor. Henüz güneş doğmadan evlerinden çıkıp akşam saat 18.00'a kadar Erciş sebze halinde arabacılık, hamallık ve benzeri işler yapan çocukların tek gayesi, kazandıkları paralarla aile ekonomisine katkı sunmak. 

'Çalışmaktan başka çaremiz yok' 

Ailesindeki 12 çocuğun en büyüğü Samet Yıldız (14), üçtekerli arabası ile yük taşıyarak, para kazanmaya çalışıyor. Çoğu zaman taşıdığı yüklerin altında zorlandığını dile getiren Yıldız, "Çalışmaktan başka çaremiz yok, para kazanmak zorundayım" diyor. Yıldız, günlük kazandığı 20 ile 30 TL arası parayı annesine vererek ailesine katkı sunduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Babam inşaatta çalışıyor. Onun kazancı bize yetmiyor. Ben de çalışıp babama destek oluyorum." 

'Patron artık ne verirse'

Günün ilk ışıklarından akşam saatlerine kadar sebze halindeki bir komisyon evinde çalıştığını söyleyen Baran Yılmaz (12) ise, akşama kadar tonlarca yük taşıdığını belirtiyor. Komisyon evine gelen kamyonlarca yükü indirip bindirdiğini anlatan Yılmaz, "Bu ağır çalışmanın bedeli olarak günlük ne kazanıyorsun?" sorusuna, "Patronun insafına kalmışız. Patron artık ne verse o biliyor" diye cevap veriyor. 

'Sabah 5'te evden halde olmak zorundayız'

Güneş doğmadan Erciş Sebze Hali'ne gelmek zorunda olduğunu dile getiren Fırat Nazlıcan (14) da, hem yük boşaltıp bindiriyor, hem de bedeninin belki de 10 katı fazlası yükü arabasına yükleyerek, müşterilerinin istediği noktaya götürüyor. Küçücük bedeni ile uykusuzluğa, yorgunluğa ve en önemlisi ise yoksulluğa karşı mücadele etmek zorunda kalan Nazlıcan, "Başka çaremiz yok, çalışmazsak aç kalırız" diyor.

İDRİS YILMAZ / DİHA