TÜİK: Hane halkının yüzde 22,4'ü yoksulluk sınırı altında

TÜİK: Hane halkının yüzde 22,4'ü yoksulluk sınırı altında

TÜİK'in "2014 Aile" bültenine göre, en kalabalık aileler Şırnak, Hakkari, Urfa, Batman gibi Kürt illerinde görülürken, bireysel yaşam anlayışı gittikçe çoğalıyor.

ANKARA - TÜİK 2014 aile verilerine ilişkin istatistikleri açıkladı. Aile tanımı ile hane halkı tanımı yapan TÜİK, bülteninde hane halkının en büyük olduğu ilin Şırnak olduğunu açıkladı. 

En kalabalık aileler Kürdistan'da

Türkiye'deki ortalama hane halkının 2014 yılında da 3,6 kişi olduğu belirtilen bültende, "Ortalama hane halkı büyüklüğü illere göre incelendiğinde, 2014 yılında ortalama hane halkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 7,3 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 6,6 kişi ile Hakkari, 6,1 kişi ile Urfa ve Batman, 6,0 kişi ile Siirt illeri izledi. Ortalama hane halkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,7 kişi ile Çanakkale oldu. Çanakkale ilini 2,8 kişi ile Balıkesir ve Eskişehir, 2,9 kişi ile Burdur ve Edirne illeri izledi" bilgilerine yer verildi. 

Tek kişilik aileler çoğalıyor

Aynı istatistiklerde tek kişilik hane halkı oranın yüzde 8,9'a yükseldiğine işaret edilirken, 2012 yılında yüzde 8,6 olan tek kişilik hane halkı oranının 2013 yılında yüzde 8,9'a, 2012 yılında yüzde 8,1 olan tek ebeveynli hane halkı oranının 2013 yılında yüzde 8,2'ye yükseldiği; üç kuşağı içeren geniş hane halkı oranının ise 2012 yılında yüzde 13,5'ten, 2013 yılında yüzde 13,1'e düştüğüne vurgu yapıldı. 

Türkiye'deki hane halklarının yüzde 28,9'ü yoksul

TÜİK verilerine göre, yoksulluk sınırının altında yaşayan hane halklarının oranı yüzde 22,4 oldu. Hane halkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde; 2013 yılında tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hane halklarının yüzde 28,9'u, 2013 yılında hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadı. Bağımlı çocuğu olan hane halklarının yoksulluk oranı (yüzde 27,2), bağımlı çocuğu olmayan hane halklarının yoksulluk oranından (yüzde 7,7) yaklaşık 3,5 kat fazla oldu.

Çocuk sayısı arttıkça yoksulluk da artıyor

İki yetişkinli, üç ya da daha fazla bağımlı çocuğu olan hane halklarının yoksulluk oranı 2013 yılında yüzde 49,6 olarak hesaplanırken, tek başına yaşayıp 65 ve daha yukarı yaşta olan kişilerin yoksulluk oranı ise 2009 yılında yüzde 15,1 2013 yılında yüzde 17,9'a yükseldi. Bu hane tipi ve yaş grubundaki erkeklerin yoksulluk oranı yüzde 9,1 iken bu oran kadınlar için yüzde 13,0 oldu.

Evlenen çift istatistiklerinin de verildiği bültende, evlenen çift sayısının 2001 yılında 544 bin 322 iken bu sayı 2014 yılında 599 bin 704 olduğu tespit edildi. Kaba evlenme hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 10,78 ile Kilis oldu. Kilis'i binde 9,97 ile Adıyaman, binde 9,65 ile Van izledi.

Evliliğin ömrü 5 yıla düştü

Verilere göre, boşanan çift sayısı 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,5 artarak 130 bin 913 oldu. Kaba boşanma hızının 2014 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,87 ile Antalya oldu. Antalya'yı binde 2,72 ile İzmir, binde 2,53 ile Muğla izledi. Ülkemizde 2014 yılında meydana gelen boşanmaların yüzde 39,6'sı evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 21,8'i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.

En fazla koruyucu ailenin bulunduğu il yüzde 9,7 ile İstanbul oldu

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Nisan 2015 tarihli verilerine göre, Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 3 bin 459 olarak hesaplanırken, illere göre koruyucu aile oranı incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin yüzde 9,7 ile İstanbul'da olduğu görüldü. İstanbul'u yüzde 8,4 ile İzmir, yüzde 5,5 ile Ankara, yüzde 4,7 ile Kayseri ve yüzde 3,3 ile Bursa illeri takip etti.

En çok aile mutlu ediyor

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2013 yılında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 73,0'ten 2014 yılında yüzde 73,3'e yükseldi. 

Erkekler kendi ailesine değil başkasının aile yapısına bakıyor

Verilerde bir diğer çarpıcı veri ise "düzgün aile" algısı oldu. Toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli nedenin düzgün aile yaşamı olduğunu ifade edenlerin oranı 2013 yılında yüzde 45,6'dan 2014 yılında yüzde 42,9'a düştü. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde yüzde 38,6 kadınlarda ise yüzde 47,2 olduğu görüldü. Düzgün aile yaşamını toplumda itibarlı olmayı sağlayan en önemli neden olarak görenlerin en yüksek olduğu yaş grubu yüzde 50,2 ile 65 ve daha üzeri yaş grubu iken, bu oranın en düşük olduğu yaş grubu yüzde 37,8 ile 25-34 yaş grubunda olduğu tespit ed ildi. Çevresindeki diğer kişilerin aile yaşam biçimlerinin kendileri için önemli olduğunu ifade eden bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 50,9 iken 2014 yılında yüzde 51,1'e yükseldi. Bu oranın 2014 yılında erkeklerde yüzde 51,9 kadınlarda ise yüzde 50,3 olduğu görüldü.

Kadına yönelik aile içi şiddetten çocuklar olumsuz etkileniyor

Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, 2014 sonuçlarına göre, eş veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalmış ve kalmamış kadınların 6-14 yaşları arasındaki çocuklarında görülen bazı davranış sorunları incelendiğinde; şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 30,6'sının çocuğunda "Anneye veya diğer çocuklara saldırgan olma" davranışı görülürken, aynı davranış için bu oran şiddete maruz kalmamış kadınların çocuklarında yüzde 17,2 oldu.

Davranış sorunları içerisinde "Hırçınlaşarak ağlama" incelendiğinde ise şiddete maruz kalmış kadınların yüzde 51,9'unun çocuğunda bu davranış görülürken, şiddete maruz kalmamış kadınların çocukları arasında aynı davranış yüzde 35,0 oranında görüldü.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.