Sezai Temelli Yüksekova'da: Omuz omuzayız, buradayız, yan yanayız

Sezai Temelli Yüksekova'da: Omuz omuzayız, buradayız, yan yanayız

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve beraberindekiler, Hakkari temaslarının ardından Yüksekova'ya geldi. HDP İlçe binasında konuşan Temelli, 2 vekillerinin eksik olduğunu bunlardan birinin ise Leyla Güven olduğunu belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve beraberindeki heyet Hakkari ziyaretinin ardından Yüksekova ilçesine geldi.

HABERİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

İlçe girişinde karşılanan HDP’li heyet, konvoy eşliğinde HDP ilçe binasına geçtiler.

Eş Başkan Temelli'ye, HDP'nin Urfa milletvekili Ayşe Sürücü, Diyarbakır Milletvekilleri Semra Güzel ve Saliha Aydeniz, Van Milletvekili Murat Sarısaç, Hakkari Milletvekili Dr. Sait Dede, Hakkari, Yüksekova ile Şemdinli'nin HDP ile DBP eş başkanları ve HDP PM üyesi Özgür Zeydanoğlu eşlik etti.

İlçe binasının salonunda konuşan Eş Genel Başkan Temelli, halkı selamladı.

Burada olmaktan duyduğu mutluluk ve onura değinen Temelli, “Çünkü burada öyle bir duygu var ki bunu solumak gerek, öyle bir direnç var ki katılmak gerek. Buna omuz vermek gerek. Omuz omuzayız buradayız yan yanayız” dedi.

‘2 VEKİLİMİZ EKSİK’

Vekil arkadaşlarıyla beraber Hakkari’de olduklarını söyleyen Temelli, 2 vekillerinin eksik olduğunu bunlardan birinin ise Leyla Güven olduğunu söyledi.

Temelli, ”Bu yöre insanına reva gördüğü yolsuzluk, ya savaş ya zulümdür. Bunların arasına sıkışmış bir halk var. Bu denli şiddetiyle zulüm devam ederken iktidar halen nefret söylemine devam ediyor. Erdoğan her ağzını açtığında HDP’yi, bölgede yaşayan insanları suçluyor. Kürt düşmanlığı üzerine siyaset yaparak iktidarda kalmaya çalışıyor. Bildikleri bu. Oysa biz HDP olarak tüm bu düşmanlığa karşı, demokrasi ve barışın sesi olduk. Kimseye düşmanlık yapmadık. Beraber yaşanılacağının bilinciyle partimizi böyle var ettik. Böyle var etmeye devam edeceğiz. Biz asla ve asla barış mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Umudun ve hakikatin sesi olduklarını söyleyen Temelli, “Çözümsüzlük üzerinden savaşı derinleştirmeye çalışmalarına inat biz bu ülkeye Suriye’ye, Irak’a barış ve demokrasi gelmesini istiyoruz. Komşuda barış yoksa burada da yoktur. Bizim sınırlarla sorunumuz yok. Habire sabah akşam yok Fırat’ın doğusu, barısı, aşağısı. Sanırsın ki hepsi coğrafyacı. Fıratın doğusunda halklar bir arada yaşıyor. Demokratik bir düzen kurmuşlar. İktidarla görüşmelerini yapıyorlar. Suriye'de çözüm arıyorlar. Bu çözümü engellemek için bütün dış güçler seferber olmuş” dedi.

 “BARIŞIN,ANNELERİN SESİ OLALIM“

Temelli, “Bu coğrafyada kim varsa hangi kimlikle yaşıyorsa yan yana gelmelidir. Bu iktidara ve sermayeye karşı gücümüzü birleştirmeliyiz. Eğer hala biz bu iktidarın önümüze koyduğu tuzaklarda sıkışıp kalacaksak çok daha fazla acı çekeceğiz. Türk ve Kürt annelerinin de bu acıya son vermelerinin yolu bu acıları yaratanlara karşı yan yana gelmelerinden geçiyor. Bizim aramıza bunların girmesine izin vermeyelim. Hep birlikte bu ceberruat iktidara karşı barışın sesi olalım, anaların sesi olalım” dedi.

‘BU COĞRAFYADA KAYYUM UTANCI YAŞANIYOR’

Bu coğrafyada kayyum utancı yaşandığını söyleyen temelli, “Belediye binası önünde silahlı güvenlik güçleri barikata kurulmuşlar. Belediye binası önünde neden güvenlik kurulur. Halk belediye biansına giremiyorsa o belediye neye yarar. Sanırsın ki orası bir karakol, bir garnizon bir devlet güvenlik kurumu. Bu zihniyetle bütün etrafı kuşatmışlar. Bir ülke, devlet için utançtır. En kötü devlet bile halka hizmet için kamu binaları sağlar, insanların oraya gitmesine olanak veriyor. Bu kayyumlar halka hizmet için orada değiller. Bu kayyumlar Hakkari’de, Gever’de, Amed’de Van’da bu iktidarın faaliyetlerini yerine getiriyorlar. Bu belediyelerin borcu yoktu. Bütün kayyumlar şuanda yolsuzluğa bulaşmış, Halka da hizmet vermiyor. Bunun çözümü önümüzdeki yerel seçimlerdir. Bu kayyumları hep beraber süpürüp atacağız bu coğrafyadan. Bir süpüreceğiz ki bir daha geri gelemeyecekler. Onlar seçimleri sanıyorlar ki sandığa giren oy ve onların sayılmasıdır. Bizim için seçimler siyasi irademizin iktidara gelmesidir. Yerel seçimlerde bu irade yeniden iktidara gelecek. Bunu bildikleri içn korkuyorlar. Bunlar kayyum işini o denli abarttılar ki kendi belediyelerini de görevden aldı. Buda örtülü kayyum, Ankara, İstanbul, Ataşehir gibi. Böylelikle Türkiye’de ki seçmenlerin yüzde 60’ının iradesi gasp edilmiştir. Bu ülkeye demokrasiyi yerel seçimlerde getirmek için en güçlü adımı hep birlikte atacağız” dedi.

'YÜKSEKOVA'DA 33 MUHTAR GÖREVDEN ATILDI'

Yüksekova’da 33 muhtarın görevden atıldığını söyleyen Temelli, “Bu muhtarlar terör örgütüyle iltisaklıymış. Birde bu iltisak sözcüğü bize musallat oldu. İltisaklı olduğu söyleyen 150 bin insan OHAL’de işinden ettiler. Gittik mahkemelere dedik nedir bu, dediler biz dava dosyalarınıza bakamıyoruz. Neden dedik suç yok ortada dediler. Şimdi de 236 muhtar terör örgütü ile iltisaklı olduğu için görevden alındılar. Her şey terörle iltisaklı. Terör nedir, terörle mücadele kanunudur. Bu kanun tüm toplumu terörize ediyor. Bu kanunu okuduğunuzda her an terör örgütü propagandası, üyesi olabilirsiniz. Devlet her korktuğunda halkın üzerinde sallanan demokrasi kılıcı gibi terörle mücadele kanununu sallıyor. İktidarın marifeti budur. Elinden başka bir şey gelemez durumdadır. Bundan kurtulma zamanı gelmiştir. Bizi bekleyen dağ gibi sorun var. Bizi bekleyen Kürt sorunu var. Hani diyor ya “Kürt sorunu yoktur”,  Kürt sorunu vardır. Bakın ekonomiye, topluma her yer sorun yumağına dönmüş. Hangi kapıyı çalsanız o kapıyı açan derdinden, sorunlarından bahseder. Her yerde yoksulluk, açlık bu ülke buna mı layık. Bu ülke tarımı, bilimi, geleceğe yapacağı sosyal nitelikli yatırımlarla anılırken bu ülke cehenneme dönmüş durumda. Varsa yoksa şiddet, varsa yoksa savaş” dedi.

'HAKKARİ’DE İŞSİZLİK REKORU VAR'

Hakkari’nin bir işsizlik rekoru olduğunu bunun da işsizlik rekoru olduğunu kaydeden Temelli konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünyada size yetişebilecek bir ülke yok. Yüzde 70 işsizlik var. Zulüm budur, şiddet budur. İnsanları geçim kaynağından yoksun bırakmak, insanların geleceğini yok etmek budur. Hakkari’nin geçim ve işsizlik sorunu çözümsüz bir sorun mu? Devletin ve iktidarın yanlış politikaları yüzünden Hakkari açlığa mahkum ediliyor, işsizliğe mahkum ediliyor. Neden bu halk iradesine sahip çıkıyor. Bu halk kendi kimliğini, inancını, anadilini korumak istiyor. Öylede olacak. Yerel demokrasiyi var ederken tam bu haklara da sahip olacağız. Bu haklara sahip olmak demek Kürt sorununun da çözümü, iktisadi sorununda çözümü demek” dedi.

‘BİZ YÖNETİRSEK HAKKARİ’DEKİ ZENGİNLİĞİ KORURUZ’

'Esendere kapısı neden kapalı' diye soran Temelli, konuşmasına şöyle devam etti; “Bu ticareti neden yasaklıyorsun. Yasaklıyor çünkü derdi bu halkın geçimi değil. Kendi iktidarıdır. Onun içinde bu kapıyı kapatıp insanları bu hale iterken devletin bütçesinden kendisine büyük pay ayırıyor. 2018 bütçesi 2019’a giderken Cumhurbaşkanlığı bütçesi 3 kat arttırılıyor. Neden yeni saraylar yapmak, zenginliğe zenginlik katmak için. Hakkari halkı yoksulmuş; onlar terörist. Hakkari’de hayat zormuş; “ Onlar terörist”. Bu terörü bitirmenin yolu halka, demokrasi ve barış mücadelesinden geçer. Bu bölge hayvancılıkla ayakta duran bir bölge. Dünya yanıyor, dünya. Herkes ekoloji çevre üzerinde konuşuyor. Paris İklim Anlaşması’nda bu görüşmelere katılmayan iki ülke var. Biri ABD,  biri Türkiye. Biri rahibi bırakan diğeri karşılayan. İşte ittifak. Burada dua ile çıktı orada gitti vaftiz yaptı. Bu iki ülke dünyanın yanmasına olumsuz bakıyor. Türkiye’de nükleer, kömür santrali var. Bir bakıyorsun ormanlar yanıyor. yayla yasakları koyuyor. Meralar yasak. Burada hayvancılığı, tarımı tüketiyor. Gidiyor et ithal ediyor onlarda şarbonlu. Bu zulüm şiddet terör değilse nedir. Bu coğrafyadaki hayvancılık çok kıymetli. Bu doğayı korumamız gerekiyor. Yerel demokrasiden kastımız budur. Biz yönetirsek ancak bu zenginliği koruruz. Var oluruz. Biz yönetemezsek yönetenlerin ortaya koyduğu tablo budur” dedi.

Neşet Ertaş’ın bir sözünü okuyan Temelli, “Bizim kırk yıllık direnişimiz var. Umudumuz var, HDP’miz var, mücadelemiz var. Dün bir konuşmasında diyor ki, “Müftüler Doğu ve Güneydoğuyu boş bırakmasın” ne demek bu. Sorunlarını müftüler üzerinden çözecek. Diyanet İşleri yurtdışındaki imamlara yüksek para veriyor. Yurt dışındaki imamlar ne iş yapıyor dediğimizde bunlar istihbarat işi yapıyor. Müftülere buraları boş bırakmayın diyor, buraları onlara bırakan mı var ki boş bırakmasınlar. Bizim mellerimiz var” dedi.

Ardından Temelli ve beraberindekiler, Yüksekova esnafını ziyaret etti.

Etiketler : , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum