Ozan ailesi hastalıklarla boğuşuyor

Ozan ailesi hastalıklarla boğuşuyor

Eşi Dilber Ozan beyin kanseri, kızı Rojda zeka geriliği, bir diğer kızı Nazlı şizofreni, oğlu Baran ise kemik erimesi hastası olan Haydar Ozan, aldığı ücretin tedavi süreçlerine yetmediğini ve yardım beklediklerini belirtti.

KOCAELİ - 1997 yılında Dersim'den Kocaeli'nin Gebze ilçesine göç eden Ozan ailesi, hiç ummadıkları bir trajediyle karşılaştı. Aile bireylerinden Dilber Ozan beyin kanseri hastalığına yakalanırken, doğuştan sedef hastalığı olan kızı Rojda Ozan ise zeka geriliği hastalığına yakalandı. Yine aile bireylerinden 15 yaşındaki Nazlı Ozan'a şizofreni teşhisi konulurken, evin en küçüğü Baran Ozan ise kemik erimesi hastalığına kapıldı. Göç nedenleri olan maddi sıkıntılarla boğuşan aile, geldikleri metropolde de maddi sıkıntılardan kaynaklı hastalıklarına çare bulamıyor. 

Hastalıklar tüm aileyi sardı 

Ailede ilk olarak hastalanan anne Dilber Ozan yıllarca hastalığından habersiz yaşadı. Gittiği hastanelerde "sinüzit" teşhisi konulan Ozan'ın yıllar sonra beyin kanseri olduğu ortaya çıktı. Moral ve motivasyona ihtiyacı olan Ozan, hastalığını çocuklarından yıllarca gizledi. Doğuştan sedef hastalığı bulunan ve zeka geriliği teşhisi konulan 18 yaşındaki Rojda ile annesi Dilber Ozan'ın hastalıklarıyla mücadele eden aile, bu kez de ailenin en küçük ferdi olan 15 yaşındaki Nazlı'nın şizofren, 14 yaşındaki Baran'ın kemik erimesi hastalığına yakalanmasıyla sarsıldı. 

'Sesimizi duyuramadık'

Aile, maddi sıkıntılardan dolayı gerekli tedavileri yaptıramıyor. Çaresiz olduklarını söyleyen baba Haydar Ozan, eşi ve iki kızının hastalığıyla boğuşurken, oğlu Baran'ın ise yere düşmesiyle kemik erimesi hastası olduğunu öğrendiklerini belirtti. Baran'ın dışında hasta olan aile bireylerinden hiçbirinin tam teşekküllü bir hastanede tedavi göremediğini aktaran Ozan, şuana kadar seslerini bir yere duyuramadıklarını dile getirdi.

Gündüz hastanede gece fabrikada

Kimsenin kendilerine yardımcı olmadığını ve zor durumda olduklarını anlatan Ozan, asgari ücretle bir kauçuk fabrikasında gececi olarak çalıştığını, gündüzleri ise hastanelerde çocuklarının ve eşinin tedavisi için çaba gösterdiğini söyledi. Eşi, iki kızı ve oğlunun tedavi süreçleri için sık sık izin aldığını dile getiren Ozan, bundan kaynaklı da düşük ücretli bir maaş aldığını kaydetti. Sürekli olarak İstanbul'da bulunan Çapa Tıp, Bakırköy ve Fatih devlet hastanelerine gittiklerini belirten Ozan, kaldıkları evin de kira olduğunu ifade etti. Eşi Dilber Ozan'ın sol tarafının felçli olduğunu dile getiren Ozan, günlük yaşamda ihtiyaçlarını karşılamada zorluklar yaşadıklarına dikkat çekti. 

'Bize sahip çıkın' çağrısı 

Yüzde 25 zeka geriliği hastası olan kızı Rojda'ya devletten yardım almak için sağlık kuruluna başvurduğunu ancak heyet raporunda "sürekli engelli veya ağır engelli" yazmadığından devletten herhangi bir yardım alamadıklarının altını çizen Ozan, "Geçinemiyoruz. İlaç masraflarının yarısını ödüyorum. Bize sahip çıksınlar" çağrısında bulundu.

Asgari ücret karşılığında çalıştığını kaydeden Ozan, "Sigortam yattığı için devletten yardım alamıyorum. Biz bir şey istediğimizde alamıyoruz. Bize yardım etsinler" diye konuştu. Kızı Nazlı'nın da hastalığından sonra okuluna devam edemediğini belirten Ozan, "evde eğitim" için devlete yaptıkları başvurunun olumlu karşılandığını ancak henüz hiçbir öğretmenin eğitim için gelmediğini söyledi.

BEDRAN ÖZKAN / DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.