İHD Hakkari ve kayıp yakınları Buldan, Karay ve Yıldırım için adalet istedi
İHD Hakkari ve kayıp yakınları Yüksekova’da düzenlediği eylemde, 1994’te öldürülen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için adalet istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 125 haftadır sürdürdükleri eylemler kapsamında Yüksekova Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eyleme Ses Van Eş Başkanı Figen Çolakoğlu, DEM Parti ilçe yöneticileri, Karay ve Buldan’ın aileleri ile çok sayıda kayıp yakını katıldı. Basın açıklamasını ise Hacı Karay’ın torunu Helin Karay okudu.
Helin Karay yaptığı açıklamada, “Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için adalet istiyoruz” dedi.

“178 haftadır gözaltında kaybetme suçuna ve devletin bu suçtaki ağır sorumluluğuna dikkat çekiyoruz. 178 haftadır cezasızlığın, kaybetme suçunun devletle bağlantısının üzerini örtmek için kullanıldığını söylüyoruz. Kısacası 178 haftadır, inkara karşı hakikati, cezasızlığa karşı adaleti savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Helin Karay, “178. haftamızda 31 yıldır hakikatin inkar edildiği, faillerin cezasızlıkla korunduğu Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için bir aradayız” diyerek açıklamasına şöyle devam etti:
“İş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay İstanbul’da yaşıyordu. 3 Haziran 1994 günü sabaha karşı Yeşilyurt’ta bulunan Çınar Oteli’nden birlikte çıktılar. Çok sayıda tanık beyanına göre; dışarıda bekleyen otomobillerden çıkan telsizli, çelik yelekli ve silahlı 7-8 kişi onları durdurdu ve otelin duvarına yaslayarak üzerlerini aradı. Kendilerini polis olarak tanıtan bu kişiler ‘İfadelerinizi alıp bırakacağız’ diyerek Buldan, Yıldırım ve Karay’ı zorla otomobillere bindirerek götürdü” dedi.
Kaya, “04 Haziran 1994 akşamında Bolu / Yığlıca köyü Taşlı Melen Mevkiinde Buldan, Yıldırım ve Karay‘ın işkence ile sorgulandıktan sonra ateşli silahla infaz edilmiş bedenleri, köylüler tarafından bulundu. Üzerlerinde kimliklerini kanıtlayacak hiçbir belge, değerli eşya veya para yoktu. Bulundukları yer kontrgerilla cinayetleri sonucunda öldürülenlerin cansız bedenlerinin bırakıldığı medyada ‘ölüm üçgeni’ olarak adlandırılan bölgedeydi” dedi.

Karay, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Kimler tarafından gözaltına alındıkları, işkenceyle sorgulandıkları, öldürüldükleri ve bu eylemin icrası için kimlerin talimat verdiği; devletin Susurluk Raporu’nda, Ergenekon iddianamesinin 228 No’lu ek klasöründe, Ankara JİTEM davasının iddianamesinde ve mahkeme tutanaklarında yer aldı. Ancak tüm bunlara rağmen 13 Aralık 2019‘da görülen karar duruşmasında işlenen suçlarla ilgili Mehmet Ağar ve diğer tüm sanıkların beraatlerine karar verildi.
AİHM’de mahkumiyetle, iç hukukta beraatle sonuçlanan davalar zincirine bu dava da eklendi” diyen Helin Karay, “Onlarca delil, görgü tanığı, meclis komisyon raporları ve itiraflara rağmen davalar 30 yıllık zaman aşımına götürülmek sureti ile kapatılmaya çalışıldı. Hukukun üstünlüğü hiçe sayılarak, üstünlerin hukuku uygulandı.
Biz insan hakları savunucuları olarak bugün buradan Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için adalet talebi ile bir araya geldik. Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz!”
Basın açıklaması 1 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.