
İHD 39. yılına ilişkin Yüksekova’da basın açıklaması yaptı
İHD, 39. yılında Yüksekova’da yaptığı açıklamada hak ihlallerine dikkat çekerek, insan hakları mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirtti.
İnsan Hakları Derneği (İHD), kuruluşunun 39. yılı dolayısıyla Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına Hakkâri Barosu Başkanı Ergün Canan, Belediye Eş Başkanı Şoreş Diri, İl Genel Meclis Temsilcisi Feyyaz Dara, DBP, DEM Parti, DBP PM Üyesi M. Salih Yıldız, ÖHD katıldı.
Yüksekova Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamayı İHD Hakkâri Şubesi Eş Başkanı Ozan Akbaş okudu.
Ozan Akbaş açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İHD, 17 Temmuz 1986 tarihinde, aralarında mahpus yakınları, aydınlar, gazeteciler, hekimler, mühendisler, avukatlar, akademisyenler ve öğretmenlerin de bulunduğu 98 insan hakları savunucusunun imzasıyla kuruldu. Kurulduğumuz günden bu yana 23 üyemiz ve yöneticimiz faili meçhul cinayetlerle yaşamını yitirdi, yüzlercemiz saldırıya uğradı, tutuklandı ve çeşitli baskılarla karşılaştı. Tüm bunlara rağmen insan hakları mücadelesinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren kurucularımızdan Hüsnü Öndül’ü ve yine mücadele sırasında yitirdiğimiz tüm arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Cezaevinde bulunan tüm üye ve yöneticilerimize selam ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Türkiye’deki demokrasi eksikliğine, yaygın hak ihlallerine ve adaletsizliklere dikkat çeken Akbaş, Kürt sorunu başta olmak üzere tüm toplumsal sorunların barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı. Akbaş, ‘Devletin güvenlikçi politikalarında ısrar etmesi, hem insan haklarını hem de toplumsal yapıyı olumsuz etkilemektedir.”
31 Mart seçimlerinin ardından 13 belediyeye kayyım atanmasını, HDP’nin eski eş genel başkanları ve çok sayıda siyasetçiye yönelik süren yargılamaları eleştiren Akbaş, son süreçte silahsızlanma yönünde atılan adımlara da dikkat çekerek, devletin buna karşılık vermesi gerektiğini ifade etti. Açıklamasında cezaevlerinde binlerce hasta mahpusun olduğunu ve infaz sürelerini tamamlamalarına rağmen birçok tutuklunun tahliye edilmediğini belirten Akbaş, adil yargılanma ve ifade özgürlüğünün önündeki engellere de dikkat çekti.
RTÜK ve yargı eliyle uygulanan sansürün sona ermesi, Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılması ve AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini belirten Akbaş, “Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay hakkında verilen kararlar uygulanmadan adalet sağlanamaz” dedi.
Son olarak insan haklarını savunmanın bir hak olduğunu vurgulayan Akbaş, baskılara rağmen mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
