Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş için adalet talep edildi
Yüksekova’da 198. haftasında bir araya gelen İHD Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, 30 yıldır haber alınamayan üç köylü için adalet istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi ile kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla sürdürdükleri eylemin 198. haftasında Yüksekova Sanat Sokağı önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamaya İHD, DBP Eş Başkanı Reşit Güneç ve çok sayıda kayıp yakını katıldı. Basın açıklamasını İHD Hakkâri Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Musa Bor okudu. Bor, 198. haftalarında kaybolan Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş için adalet talep ettiklerini belirtti.

Musa Bor, “27 Ekim 1995 günü Yüksekova çetesi ve Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki Yüksekova Komando Taburu’na bağlı askerler Yüksekova’nın Ağaçlı Köyü’ne geldi. Askerler köylüleri dipçikleyerek, yaşlı insanları yerlerde sürükleyerek köy meydanında topladı. Rastgele seçilen 73 yaşındaki yürüme zorluğu çeken Abdülkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münür Sarıtaş gözaltına alınarak askeri araçla Yüksekova İlçe Jandarma Taburu’na götürüldü.” diye belirtti.

Bor, ailelerin çocuklarını sormak için tabura gittiklerinde Binbaşı Yurdakul’un “24 saat gözaltında tutulacaklar” dediğini, ancak daha sonra “kimseyi gözaltına almadık, bir daha buraya gelmeyin” yanıtını verdiklerini belirtti. Ailelerin tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını, üç köylüden bir daha haber alınamadığını ifade etti.

Musa Bor, “Olay, Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarına; ‘Sanık Yurdakul’un komutasındaki birlik, Ağaçlı köyünden Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken ve Münür Sarıtaş adlı köylüleri dövmüş, yaşlı olan Yurtseven yediği tekmeler sonucu ölmüştür. Bunu gören Yurdakul, diğer iki köylünün tanıklık edeceğini düşünerek öldürülmeleri talimatını vermiştir. İki köylü daha sonra tabura ait eğitim sahasında tarandıktan sonra benzin dökülerek yakılmıştır. İç hukuk yollarından sonuç alamayan aileler, AİHM’e başvurdu. AKP hükümeti AİHM’e yaptığı savunmada suçu kabul ederek, üç kişinin kaybolması nedeniyle üzgün olduğunu belirtti ve kayıplarla ilgili etkin soruşturma yürütmeyi taahhüt etti. İhlali kabul ederek tazminat ödeme yoluna gitti.” ifadelerini kullandı.

Musa Bor, açıklamasının sonunda, “198. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: Abdülkerim Yurtseven, Mikdat Özeken, Münür Sarıtaş ve tüm kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Mehmet Emin Yurdakul ve gizli eller mutlaka ortaya çıkarılmalı. Annem 70 yaşında, artık ağlamaktan gözlerinden yaş gelmiyor.” dedi.

Abdülkerim Yurtseven’in torunu Barzan Yurtseven ise, “Bugün dedemizin kaybedilişinin 30. yılı. Tam 30 yıldır mezar taşına dokunmadık, 30 yıldır dedesiz bir hayatın yükünü taşıyoruz. Ne sesini duyabildik, ne mezarına bir çiçek bırakabildik ama onu unutmadık. Verilen sözler yerine getirilmiyor, yine de biz her yıl aynı inatla sesleniyoruz: Kayıplarımızın akıbeti sorulsun.” şeklinde konuştu.