İrfan Sarı

İrfan Sarı

Zirvedeki Oramar

Zirvedeki Oramar

Cennetten daha güzel bir kara parçasıdır Oramar.

Giderseniz, sağınız, solunuz, önünüz ve arkanız doğa ananın en muhteşem nakışlarıyla renklendirilmiştir. Kıvrılıp giden kayalıklara yuva kurmuş orman dokusunun ve dağ çiçeklerinin kokusu deli eder sizi. Önünüzü görmeye fırsatınız olmaz pek çok zaman çünkü bahar mevsimi şuh gösterisiyle cezp eder…

Sarp kaya uzantılarının en ulaşmaz olan Giritlerinde saklanmış kar kütleleri, güngörmüş bir aksakal edasıyla, gökyüzüne cakasını atar.

Bir kara parçasına suyun bu kadar yakışması, olağan üstü bir manzara yaratması tesadüfi değil. Keza bu topraklar bakir ve tertemizdir. Güneşin, ayın ve yıldızların şahitliğinde gün yirmi dört saat yıkanıp durur.

Sırf bu yüzden bu dağlara çıkılır, bu dağlardan çekilmez insan.

Meskenini bu dağlara kuran Kürtlerin ataları şüphe götürmez ki öldü. Öldürüldü…

Ama doğanın bu doyumsuz sofrasından kopmadı, kopmaya kıyamadı…

Mezarları ceviz ağaçlarının baktığı yerde, öylesine şatafatlı bakışırlar. Ölmemiş gibi, dipdiri, taptaze…

Oramar’a gidersen bir keçi yolu

Kıvrılır gider kayalardan deli dolu

Bazen yakana yapışır ecelin kolu

Ceset paramparçaysa o ölüdür Yüksekova’lı

Ne var ki; güzelliğin ardı ardına doğum yaptığı ve ardı ardına daha güzel çoğalmaya neden olan bu sirkülâsyonun uyumunu dengeleyen doğa ana şahit oldu ki, öz yurdunda öteki olmak bura insanına mahsus.

Bu dünya harikası topraklara istediğiniz yerden, yürüyerek girme imkanınız var. Biraz zorlu, biraz macera, biraz keşf edici yürüyüşlerle zirveye yol almanız ruhunuza tarifi mümkün olmayan bir enerji yükler… Ciğerlerinize konuk olan oksijen, gözlerinizdeki renk bayramı, kalbinizdeki tempolu atışlar sizi,

Gençleştirir…

Çünkü dağların zirvesindeki bu yerleşim alanı, suyu coşkun ve berrak, yeşili deli ve genç, toprağı doğurgan, kayalıkları koruyandır…

Keklik palazı, Kartal yuvasıdır…

Kuş bakışı bir aşktır buralarda yaşamak. Bir deste çiçektir. Bir avuç bahar karıdır. Bir aya içi tatlı sudur.

Sonrası ölmemektir…

Eğer bu coğrafyada biri ölecekse bu ölümün adı ecel değildir. Kasten ölmüştür. Kasten ölmemişse kasten öldürülmüştür.

Çünkü Oramar’da insanın ölmeye fırsatı olmaz.

Çünkü Oramar ölümsüzlük coğrafyasının diğer adıdır.

Yağmurun her damlası toprağa aşık dökülür, uzun süren bir hayat için öykünür.

Güneş nazlıdır, sıcaktır.

Ay süslüdür, alımlıdır.

Yıldızlar su içer ışıl ışıldır.

Gökyüzü mavi atlastır.

Böyle bir haritada hangi tabirle ölüm im’lenir? Bilemedim…

Haaaa! Ben ölümü sevmedim hiç, belki ondandır.

Onun için ölüm olacaksa da; uçurum boylarından düşerek, şimşeğin çakışına kapılarak, bir yılanın zehrini içerek olsun derim…

Kurşunla, barutla, mayınla, bombayla olmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
İrfan Sarı Arşivi