İrfan Sarı

İrfan Sarı

Yenilendikçe yıl, ben eskirim

Yenilendikçe yıl, ben eskirim

Aralık ve ocak…

Biri üç yüz altmış beş günün bitimi diğeri bir yeni yılın başlangıcı iki milat… İki soğuk ezeli dost yıl itibarıyla bu dönemeçte buluşur ve karşı yönlere geçerler: biri ileriye biri geriye doğru hızla adım atar.

Ömür ise; kendi yükünü bu dönemeçte yeni gelen yıla teslim ederken, biraz eskimekle birlikte deneyimli emin adımlarla ilerler.

Yeni yıl, insanoğluna hep yeni güzellikler getirecek gibi umut yüklüdür.

Tıpkı 4 bin yıl önce eski Babil"de kutlanmaya başlandığı gibi…

Hani toprağı çatlamış coğrafyaların üzerine yağmur yüklü bulutların gelip çöreklenmesine benzer.

Ben hep ömrün bir yeni yılla buluşmasını gideceğimiz sonsuzluğa yaklaşmak olarak algılarım.

Bu iki soğuk ve düşündüren ay bizim coğrafyada yokluğun, sefaletin, kimsesizliğinde ismi olur bir bakıma.

Yollar kapanır, çıldırır hasretler, teknoloji çaresiz olur bazen, çığ düşer, don olur, iklime bembeyaz bir konuk gelir.

Beyaz sadeliği, barışı simgeler.

Beyaz yeni bir başlangıcı ve bitimi…

İlk vııı dediğimizde kundağımız olur beyaz,

Ve hayatımıza birini katarken gelinliğimiz…

Ama ölürken kefenimiz olur.

Yeni yılın eski yıla merhabası/ eski yılın yeni yıla vedası elbette ki insan karakterinde can bulur.

İnsan yaşamında sevgi can buldukça yeni yılla, orda bir yerlerde de kan uykusuna yatmışlar insan canı almaya devam ediyor. Umudun neşeye dönüştüğü saatlerde dahi kıyımdan geçirilen çocuk, kadın ve erişkinlerin çığlıkları donup kalıyor.

Her donan çığlığın sahibi gözlerinden ışık çekilircesine ruhundan boşalırken. Bu vahşeti diş bileyerek izleyen dünyaya da şaşıp kalıyor insan.

Dünyanın bir yerinde incinen karınca bile olsa durup düşünmek lazım.

Pençesini sinemize geçiren öfkenin ve en üstte olmanın egosu gizli bir tuzaktır bize.

Yanı başımızda, ötemizde ve uzağımızda söylenen her türküde acı sadece bizim ölü duygularımızın uyanması içindir.

Yeniden sevgiyi…

Yeniden aşkı…

Tarif etmek mümkün olsa keşke.

Ve keşke öfkeyi icat eden yanımız olmasaydı…

Sevgilim, sadakatim, aziz dostum…

Sana güzel şeylerden söz etmek isterdim bu yeni yılda, gördün ki acı her tarafımızı sarmış…

Ve ben hızla yaşlanıyorum, sen oyuncak bebeklerinle uyumaya ve oynamaya devam et.

Sana bütün mevsimlerin arasına sıkışmış bahar tadı diliyorum.

Bu gece biraz şarap, peynir ve ekmek arası kar ile benim için bir aşk şarkısı söyle…

Giderek duygusallaşıyorum çünkü!

Üç yüz altmış beş gün daha eskidim.

Gözlerim ufalıyor…

Yüreğimde karıncalar hummalı bir çalışmada…

Yaşınız barış, ömrünüz özgür olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
  • Bedir Derya / 31 Aralık 2008 Çarşamba 18:09

    Sayın İrfan Sarı benim kalemim seninkisi kadar usta değil ama geçen yıl için şunu söyleyebilirim:''Çok şükür 2008'de de ölmedim( daha yeni yıla 6 saat var biraz erken oldu ama neyse) ''.Gelecek yıl için de şunu söyleyebilirim:''İnşallah 2009'da da ölmem''. Size bayağı gelebilir aslında benim de her insan gibi umutlarım, hayallerim var ama biraz çekingenim, utangaçım, herşeyimi açığa vurmuyorum. En büyük korkum da insanların bana romantik demeleri.Romantik olduğumu anlarlarsa donuma kadar alırlar benden ve oturup daha neyimi verebilirim diye ağlamamı beklerler. Birşey daha diyecektim ama şimdi unuttum başka zaman hatırlarsam söz veriyorum bu sayfaya yazacağım. Hah hatırladım. Şimdi şöyle, bu akşam iş çıkışı bir arkadaşımızın çivileri çıktı niye öyle yaptı bilmiyorum ama her önüne gelene ''mutlu noeller'' dedi.''Mutlu noeller Ramazan bey'', ''Hatice hanım mutlu noeller'', ''Mutlu noeller Abdurrahman bey mutlu noeller''.Çok taklitçiyiz biliyor musunuz? Adam beş vakit namaz kılıyor niye mutlu noeller diyorsun. Yani, o da tutup şarabını alsa tam noel vakti kapına dayansa. Olmaz ki.Neyse içimden her geçeni yazmamalıyım. ''Gizliliğin kaybeden herşeyini kaybeder'' demiş Hz. Carut.
    Noşe Can be!

    Yanıtla (0) (0)
  • abdulselam / 31 Aralık 2008 Çarşamba 15:12

    aslında hiç te yeniye benzemeyeceği gibi gözüküyor...sanki yapılacak ve yaptırılacak senaryolar oluşturulmuş gibi bir sistem duruyor önümüzde...umarım herşeyi insan ve toplum için ideal duygular taşıyarak gireriz yeni bir 365 gün hezeyanına...(başkanım yaznız güzel olmuş.aslında içinizdeki bütün çığlıkları duyabiliyorum yaznızda)

    Yanıtla (0) (0)
  • Elif / 31 Aralık 2008 Çarşamba 16:07

    Bir düşünün Mamoste, sizi siz, seni biz yapan, yaşamınıza onca anıyı, güzelliği, acıyı, mutluluğu katan daha önceki 365'leri bir düşünün. O günler geçmeseydi böyle içten ve hüzünlü, o saçlarınıza düşen aklar olur muydu bu kadar onurlu? :)

    Yanıtla (0) (0)
  • Orhan KOCA / 31 Aralık 2008 Çarşamba 16:14

    Yeni yılda, her şeyin gönlünüzce olmasını diler, tüm beklentilerinizin gerçekleşmesini temenni ederim. Mutlu yıllar...

    Yanıtla (0) (0)
  • pardon / 31 Aralık 2008 Çarşamba 23:24

    sayın yazar güzel ama şiirsel yazılar çıkarıyorsunaslında biraz edebi tarzda olsa daha iyi olurdu

    Yanıtla (0) (0)
  • ... / 02 Ocak 2009 Cuma 10:14

    beyaz sende ne kadar çok şey ifade ediyor..oyüzden en güzel beyazlar sende toplanmışş..kırsaçlı yazar..yazın çok güzel olmuş.inş bu yeni yıl baştan sona sende hep beyaz olarak kalır..bütün beyazlar senin olsunnn..

    Yanıtla (0) (0)
  • sinan / 02 Ocak 2009 Cuma 12:11

    bence bu yazıya yorum yazılmaz...
    cunku o kadar harıka olmus kı gerek yok yoruma... hocam saygılar

    Yanıtla (0) (0)
  • kuzey / 02 Ocak 2009 Cuma 16:35

    Arkadaşlar,bu yazarı özellikle takip edip yazılarını okumaya çalışıyorum.Bir kürt olarak Türkçeyi muhteşem kullanıyor ve sözcüklere yüklediği imgeler ise oldukça güzel...yazılarının devamını bekliyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • gula çiya / 03 Ocak 2009 Cumartesi 14:44

    saygılar hocam başarılarınızın devamını dilerim

    Yanıtla (0) (0)
  • sadrettin GÜVENER / 03 Ocak 2009 Cumartesi 22:05

    üstadım.sevınırız yenı yıla..her yenı yılda ölüme daha da yakınlaşıyoruz.kalemine ve yüreğine sağlık. saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
İrfan Sarı Arşivi