İrfan Sarı

İrfan Sarı

Delidir Berçelan’da Doğa

Delidir Berçelan’da Doğa

Savaşın, kurşunun, barutun yakıcılığından kurtulmak ve bir nefes yaşam çekmek için ciğerlerimize, vardık Berçelan yaylasına.

3800 metre yükseklikteki bu cazibe; dağların doruklarını, bulutları, yeşili, karı bir arada barındırdığı için cazibesine vahşilikte katıyor.

Bu yaylada bir tek ağaç yok, ama ağaçların gölgesinde serinlemeyi düşünmeyin. Çünkü rüzgar doğal soğutma nöbetini her daim yapar. Ki bazen de doğal bu döngüsünde delirir ve az ötede duran bulutları sağarcasına yağmura gebe bırakır.

Yağmur sağanak, rüzgar deli, toprak hasret…

Bir çadır, bir battaniye, kat kat kışlık giysiler bedeninize saldıran soğuktan korunmanıza yetmez temmuz ayında. Temmuz kavurucu sıcaklığını hazırlarken Berçelan'da kıvamını bir türlü tutturamaz. Berçelan sıra dışı mevsimlerin buluştuğu, doğanın ihtişamını sergilediği yerdir.

Bu kara parçası bir insanın avucunda küre varmış gibi duruyor güneye baktığınızda. Gördüğünüz yamaçlardan durmadan sular akıyor, işte o su akıntıları avuç içimizin izlerine benzemektedir. Kar suları, gözeler suyun gösterisini bütün çıplaklığı ile sunarlar. Sular dağ yarıklarından, kıvrımlardan, sırt bitimlerine bembeyaz akar durur. Bazen kendi yatağındaki kayalara çarpar her zerresi gökyüzüne kalkar ve artistik gösterisini hayranlık bırakarak tamamlardı.

Temmuzda kar yağışına tanık olduk. Bulunduğumuz yerden daha yüksek tepeye kar düşmüştü sabah baktığımızda. Bu yağan kar suyun ana temasıdır. İşte o suyla oynaşamazsınız. Elinizi bandırıp beş dakika bekletin isterseniz. Parmaklarınız inceden inceye sızlamaya başlar ve biraz sonra artık his edemezsiniz. Ama istediğiniz kadar için çünkü bu su bünyenizle dosttur. Su ve bedeniniz iki sevgili gibi uyum içinde tutkuya dönüşür.

Kadiri şinaz ressam doğanın tablosunu nerden izlerseniz izleyin şaşkınlığınız küçük dilinizi yutmanıza vesile olabilir onun için soğukkanlı olun.

Bulutlar dağların tam üstüne yuva kurar. Elinizi uzatsanız dokunacakmışsınız gibi bir his uyanır. Yağmaya duran bulutların karnı hafif grileşir ve kül serpilmiş kara dönüşür. Sonra boşalır birden. Dünya titrer gürlemesinden. Durduğunuz yerden sarsılırsınız. Gürlemeler seri patlamalar gibi ardı sıra düşer avuç içi Berçelan yaylasına.

Elden ele top oynuyormuş gibi gürlemeler bir o dağın başından bir diğer dağın başına düşer dolu yağışının o eşsiz sesi eşliğinde.

Başlar şimşek çakışları. Gökyüzü çatladı sanırken bir bakmışsınız mavi ve güneş sarısı ışıklar ile birlikte koca yayla gün yerine dönmüş. An kadar bu aydınlık yine an kadar bir zaman diliminde kaybolur. Gözler bu anları takip etmekte gecikir. Bütün şimşekleriyle, bulutlarıyla, yağmuruyla tanrı gösterisini tamamlarken artık bedenlerimiz üşümüş, kudururcasına sıcağa güdümlenmişti.

Bir kıvılcım sıcak, soğuğun içinde umut zarifliğindeydi artık.

Bu vahşi coğrafyada en narininden birçok çiçek doğar yeryüzüne baharla. Sosin"i mutlaka görün derim. Bir kök üzerine dört ya da beş dal. her dala bir o kadar çiçek açar, asmin mavisi var yapraklarının özünde tam ortasına sarı benekli bir kök yanması, elinizi her dokundurduğunuzda kokulanır bu kök. Misafir ağırlarcasına yaydığı kokuların içinde bir nefes yaşamı bulmak o kadar kolaylaşır ki anlatılması oldukça zordur.

Gözlerinizi bir salise bile kapatmaya kıyamazsınız. Çünkü her an görülmeyi hak ediyor orada. Yağmur damlaları vurdukça parıldayan Zerzerok çiçeğinin örtüsü bir başka sırdı. İzahı mümkün olsa belki sırrını yitirir.

Geceye yağış durulunca yıldızları aradık gökyüzünde. Sanki bütün yıldızları çobanlar göğsüne toplamıştı, üşümesinler diye. Bir görünüp bir kaybolanları aramaktan bitap düştü gözlerimiz. Uyumadık. Sabaha güneşin doğuşuna misafir kaldık. Ama güneş bulutların bu yüzüne çıkmadı.

İçimize doğurduk güneşi.

Sonrası kıvrım kıvrım yol, korku ve korku içre uçurum.

Berçelan dolu ile dövdü sırtımızı ve toprağı. Unutmadık… Her dolu tanesini bayram günlerine şeker saydık

Şimşekleri, bulutları, yağmuru, sosin'i, suyu, dağları bırakıp geldik… Aklımızda ihtişamlı dağların arasına yuvalanmış bu yaylanın efsunuyla.

NOT: 2009 Berçelan Şenliği organizasyonu emekçilerine teşekkürlerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
  • gezgin / 23 Haziran 2009 Salı 02:16

    doğa güzel.berçelan harika. kabul. ancak organizasyona teşekkür yok. sanırım biraz yağmur yağdıktan sonra sabuna dönen berçelan yolunun o halini bile bile önlem almayanlara bu teşekkürü benim gibi yolda mahsur kalan diğer onlarca hakkarili de çok görür.

    Yanıtla (0) (0)
  • necim özgür / 23 Haziran 2009 Salı 08:51

    sizleri saygıyla selamlıyorum bir gün mutlaka bizde bu güüzel yaylalarımızı özgür gezeceğiz başarılar dilerim.

    Yanıtla (0) (0)
  • SEVGÜL / 23 Haziran 2009 Salı 09:21

    ÖYLE HOŞ ANLATMIŞINIZKİ İNANIN ÇOK MERAK ETTİM. GERÇİ BENİM TÜRKİYEMİN HER KARIŞ TOPRAĞI Bİ CENNET DEĞİLMİ.CANIM VATANIM.BEN BATIDA YAŞIYORUM AMA İNŞALLAH ORALARA GELMEK KÜRT KARDEŞLERİMİN EVİNE MİSAFİR OLMAK DAĞLARIN ARASINDA KALMIŞ O CENNETİ GÖRMEK İSTİYORUM. VE KÜRT KARDEŞLERİMLE BERABER BARIŞI KARDEŞLİĞİ SEMBOLİZE ETMEK İSTİYORUM.İNŞAALLAH Bİ GÜN NASİP OLURDA GELEBİLİRİM O CENNETE VE OMUZOMUZA BACILARIMLA Bİ TÜRK OLARAK HALAY ÇEKEBİLİRİM ALLAH KISMET EDERSE.

    Yanıtla (0) (0)
  • Zagros / 23 Haziran 2009 Salı 10:28

    Sayın iRfan SaRı Başkanım Yine Yaptık Bir deLiLik..

    Yanıtla (0) (0)
  • MEZOPOTAMYALI / 23 Haziran 2009 Salı 10:39

    "Her güzel kendi güzelliğini görmek ve göstermek ister." Sıradışı berçelanda tasvir ettiğiniz harika manzaralar ile Sani-i Mutlak olan Allah kendini şuur ve akıl sahiplerine tanıttırmak ve göstermek istiyor. Tesadüfün karışması mümkün olmayan o gördüğünüz ve anlattığınız sanatlı, hikmetli, ihtişamli sosin,su ve çeşitli madenlerin anbarı olan dağlar,karlar,çimenler,şimşekler hepsi beraberce, adeta koro halinde Rabb-ı Rahimi anlatırlar, gösterirler. Ehl-i şuur olan bizler bir ressamın Yüksekova"da açtığı sergiyi gezip, sonra kendisini tanımadığımızı,kaale almadığımızı, sormadığımızı bilse bizlere darılmazmı, küsmezmi? Yağan dolu, çakan şimşek, açan çiçek, bir anda toplanan bulut, dağın tepesinde bulunan muhim hikmetler için bulunan kar, öten kuşlar, kıvrım kıvrım dizilen dağlar tümü kendini bizlere tanıttırmak isteyen ve an be an bizleri gören, kalbimizde geçenleri bilen Allah ın hikmetli sanat tablolarıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • kırçiçeği / 23 Haziran 2009 Salı 11:28

    I- Yazarın en son satırları emeği geçen organizasyon emekçilerine teşekkür satırını nasıl göremediniz!!!???HAYRET...Yağmur da insanların elinde olan bir olay değil Cuma gecesi başlayan ve cumartesi günü de devam eden şiddetli yağmur taze toprağı balçığa çevirdi.Eski yolu kullansaydınız sorunu yaşamazdınız. Yöre insanı olarak bunları benim gibi dışarıdan gelen birinden daha iyi bilmeniz gerekir diye düşünüyorum..Herşeye rağmen Berçelan çok güzeldi.O kadar zahmeti eziyeti de güzelin hatırına katlanmak gerek. Neticede dağa çıkıyorsunuz düz otoban yolda değilsiniz..Ama illa bir kusur bulacağız ya bulmaz isek olmaz eksik kalırız..NASIL BAKARSANIZ ÖYLE GÖRÜRSÜNÜZ BAY GEZGİN DİLERİM GÜZEL GÖZLE DE BAKMAYI DENERSİNİZ...Sevgiyle ve sağlıcakla kalınız...

    Yanıtla (0) (0)
  • Özhakkarili / 23 Haziran 2009 Salı 11:43

    Değerli üstadım berçelanı en güzel kelimelerle anlatmışsın yüreğine sağlık olsun.Berçelan yöremizin en güzel doğa güzelliklerinden biridir.Pazar günü orda üşüdük,yağmurdan ıslandık,arabamız çamura battı ama her şey doğanın birer güzelliğiydi.Bunda zevk aldık.

    Yanıtla (0) (0)
İrfan Sarı Arşivi