İrfan Sarı

İrfan Sarı

‘Ben de Kürdüm’ modası

‘Ben de Kürdüm’ modası

Kapitalizm çıldırdıktan bu yana, moda da paranın gücü oranında insanlığın üstüne çörekleniyor. Moda dedikleriyle beğeniye çıkan erkek ve kadın mankenlerin üstündeki giysiler başta paranın lortları olmak üzere en uzak kentlere ve kentlerin en arka sokaklarına kadar uzanıyor.

Emeğin, alın terinin üzerine kurulan bu sömürü saltanatı elbette silah tüccarları kadar olmazsa da etiketi vitrinlerde durmaya devam ediyor ve hayli zaman da devam etmeyi sürdüreceğe benziyor.

Kimi mankenlerin körpe bedenlerine örtülen bu giysilerin bir tanesiyle Afrika'da kaç bin çocuğa yiyecek ve giyecek sağlanabilir kim bilir.

Bu gerçeği çağın en ilerisindeki devlet yapılanmalarının başındakiler, aydınlar, yazarlar, eğitimciler, insan hakları savunucuları, liberaller, sosyalistler, komünistler, ateistler ve dindarlar bilmektedir ama karşı bir reaksiyon göstermemektedir.

Zaman zaman Afrika'daki çocuk fotoğraflarına bakıp sömürünün gelinen boyutuyla iç çekilse de bu cılız ve faydasız iç çekmenin konum korumaya yönelik olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Orda çocuklar deri, kemik- aç, susuz- donsuz-gömleksiz ölmeye devam ediyor.

Ve podyumlar sımsıcak bedenlere transparan giydirmeyi durmadan sürdürüyor.

Yani anlaşılacağı üzere büyük balıklar küçük balıkları yutmak yerine karıncalara ve akbabalara yediriyor.

Duyarlılıkların varlığı ve yokluğu bu barbar çatışmanın içinde sönük kalıyor.

Yani Afrika o kara derili insanların ülkesi kara yazgılarına her gün yenileceğe ve insanlık seyrededuracağa benziyor.

Şu sıralar Türkiye de Kürt meselesi için çözümün dili “ben de kürdüm, ama!” diyenlerin ağzında.

Bakanlardan tutun son harfteki isimlere kadar her kes tutturmuş bir “ben kürdüm”

“Bakın ben de kürdüm ve Kürt olduğum için kimse bana bir şey demiyor.”

“Ben de kürdüm, yakıp yıkmıyorum”

“Ben de kürdüm, canım feda olsun bu vatana”

“Ben de kürdüm, böyle hak aranmaz.”

Vesaire… Vesaire…

İşte can alıcı mesele burada “ben kürdüm” demekle Kürt meselesi çözülmüyor.

Kan oluk oluk akmaya devam ediyor.

Öfke öbek öbek büyüyor.

Ama herkesin dilinde bir “Ben de Kürdüm”

Sanırım bu söylem işi çözmüş olsaydı en güzel şekliyle Apê Musa söylerdi.

Ömrünü Kürt meselesine adamış bir adam neden o sihirli cümleyi kullanıp kolaydan kahraman olmak istemesin ki;

Ama eğriye, eğri- doğruya, doğru “bende Kürdüm” diyenler bu meseleyi çözmek değil örtmek istemektedirler.

Ayrıca tıpkı ben avukatım demekle avukat olunmayacağı gibi ben kürdüm demekle de Kürt olunmaz.

Kürt meselesi Türkiye de atılacak her olumlu adımın önünde bekleyen acil bir mesele olduğu için böyle basite dayanan kandırmaca ifadelerle geçiştirilemeyecek kadar büyüktür.

Bu şekilde insanların kafasına sokulacak olan Kürt meselesi tanımsız kalacağı için sürekli ertelenir, ötelenir ve ülkede yaşayan insanlar ölümleri an be an görmeyi sürdüreceklerdir.

Ne kürdün annesi ne de türkün annesi ağlamayacaksa ve buna dair bir arayış içindeyse hükümet hakikaten bu meseleyi çözecek insanlarla konuşmalıdır ve onları dinlemelidir.

Türkiye de kanayan yarayı 7 yaşındaki bir çocuğa sorsak hiç tereddüt etmeden cevabı verir. O halde iktidarın ve ya devletin diliyle konuşan ve bence şahsi çıkarları adına hareket eden ifadeleri kullananlarda 7 yaşındaki çocuktan daha ergin davranmalıdır artık.

Şayet kimse sizin Kürt olmanıza bir şey demiyorsa, “ben kürdüm” diyerek neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz? Neden gerek duyuyorsunuz böyle bir açıklamayı yapmaya?

Kendinize soracağınız sorularla hem bu devletin sırtında kambur olarak durmaktan kurtulursunuz hem de meseleye esasen o zaman bir katkı sunmuş olursunuz.

O zaman ne Kürtlerin ne de Türklerin çocukları ölmez, öldürülmez, öldürmez.

“Ben kürdüm” demeyerek hükümetin elini de güçlendirmiş olursunuz belki. Kafası karışmadan düzgün bir çözüm getirir belki o zaman devlet. Bu ifadeyi moda yapmaktan kurtarırsınız böylelikle ve Kürt meselesi bir hal yolunu bulur kim bilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
22 Yorum
İrfan Sarı Arşivi