Altın ve gümüş neden yeniden gündemde?
ABD başkanı Trump, ikinci kez göreve başlamasıyla birlikte devam eden bütün savaşları bitireceğini, hatta bunu 24 saat içinde yapacağını ifade etse de gerçeğin hiç de öyle olmayacağını görebiliyoruz. Savaşı bitirme vaatleri sadece söylemde kaldı; gerek Rusya-Ukrayna savaşı, gerekse de İsrail’in Orta Doğu’daki operasyonları farklı boyutlara taşıması tüm bölgeyi istikrarsızlaştırıyor ve Gazze ile birlikte Orta Doğu’yu ateşe sürükleyen hamleler karşısında Trump’ın sessiz kalması bunun en net kanıtıdır.
Bunun yanı sıra, Rusya’nın Polonya hava sahasını dronlarla ihlal etmesi ve bunun üzerine Polonya’nın NATO güçlerini sınıra konuşlandırma kararı alması, Fransa’nın Avrupa’da olası bir savaş için Savunma Bakanlığı aracılığıyla hastanelere hazırlık talimatı vermesi, Trump’ın ise Savunma Bakanlığı’nın adını “Savaş” olarak değiştirmesi gibi gelişmeler, uluslararası ekonomi çevrelerinde endişeleri artırmış durumda.
Savaşın bu kadar gündemde olduğu bir dönemde, güvenilir liman olarak görülen altına talep haliyle artıyor. Dünya merkez bankalarının altın rezervlerini artırması da fiyatları doğrudan etkiliyor. Jeopolitik gerginliklerin yarattığı endişe sonucunda ons altın, rekor seviyelere ulaşmaya devam ediyor. En son 3.700 dolar üzerine çıktıktan sonra, uluslararası finans kurumlarının daha önce dile getirdiği 3.800-4.200 dolar bandına geçileceği öngörüsü, yatırımcılar tarafından da olası bir senaryo olarak görülüyor. Yazının kaleme alındığı sırada, ons altının spot fiyatı yaklaşık 3.660 dolar seviyesinde. Dolar ve ABD tahvillerine olan ilgideki azalma, altına olan ilgiyi artırabilir.
Gündemdeki bir diğer değerli metal ise altının “küçük kardeşi” gümüş. Küresel makroekonomik koşullar, enflasyonist baskılar ve sanayi üretimindeki artış, gümüşe olan ilgiyi güçlendiriyor. Ayrıca, altının yanında güvenli liman arayışında olan finans kuruluşları ve portföyünü risklere karşı çeşitlendirmek isteyen bireysel yatırımcılar da gümüşe yöneliyor. Gümüş, altına göre daha erişilebilir ve rezerv açısından daha zengin bir emtia olması nedeniyle tercih ediliyor.
Yükselişin perde arkası
The Silver Institute raporuna göre, artan jeopolitik gerginlikler ve ekonomik belirsizlikler, 2025 yılında gümüşe olan talebi artırdı. Gümüşün yükselişinde rol oynayan bir diğer faktör ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikalarındaki belirsizlikler. Fed’in 2025 yılı boyunca faiz indirimleri beklentisi oluşturması ve bunun doların zayıflamasına yol açması, faiz getirisi olmayan metallere ilgiyi artırdı. Bunun yanında, enflasyonun hâlen yüksek seviyelerde seyretmesi, tasarruflarını korumak isteyen yatırımcıların güvenli liman arayışını güçlendiriyor.
Sanayide talep yükselişte
Gümüş yalnızca değerli bir metal değil; aynı zamanda sanayide de önemli bir metal olarak kullanılıyor. Güneş panelleri, elektrikli araç bataryaları ve elektronik devrelerde yoğun kullanımı, gümüşe olan talebi güçlü tutuyor. Özellikle Çin ve Hindistan’ın yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırması, gümüş fiyatlarını canlı tutan bir diğer önemli faktör.
Yılın geri kalanına dair öngörüler
Piyasa uzmanlarına göre, 2025’in geri kalanında gümüş hem yatırımcı için güvenli liman olacak hem de sanayi talebi sayesinde güçlü kalmaya devam edecek. Yazının kaleme alındığı sırada gümüşün ons fiyatı yaklaşık 41,80 dolar seviyesinde. Uzmanlar, 2025’in geri kalanında gümüşün ons fiyatının 38-42 dolar bandında dalgalanabileceğini öngörüyor.
'Yatırım tavsiyesi değildir' notunu da ekleyerek bugünkü yazı yolculuğumuzu sonlandıralım.