"Yüksekova'nın geleceğine dair; benim umutlarım var."

"Yüksekova'nın geleceğine dair; benim umutlarım var."

Yitip giden her baharın ardından,  yaşadığımız çevre için ve halkımız için yapmaya layık olan bir çoğu hayati projenin her defasında, “yaz kalsın bahara beyim, bahar da kalsın önümüzdeki yaza” hesapları ne zaman hafızalardan silinecek meraklı çocuklar gib

Kimin ne düşündüğü vardır, kimin ne beklediği; öyle ya umutları da yitirilmiş çocukların, babaların, annelerin; esnafın memurun,… Her vakit düşüncelerin rehin alınmasına vesile olduk. Kandırılmaya terk ettik aklımızı, fikrimizi hatta vicdanımızı. Bu mu yakışır bize a dostlar? Böyle mi devam edecek ‘yeni yaşam biçimi’ dediğimiz?

İnsanların meşrutiyeti sahip olduğu bilim, kültür ve yaşadığı çevre belirler diyorduk. Hani çevremiz? Hani kültürümüz? Hani araştırmalarımız? Oysa çevremiz için yapılması gereken o kadar çok hayati mesele ve randıman projesi var ki sıralasam her birisinde bana ayrı hak vereceğinizden hiç kuşkum yok. O zaman geriye tek soru kalıyor; “neden”…

“Neden” Yüksekova içinden geçen bir dere çöplükler içinde kalıyor, onarıma açılmıyor, her tarafa pis kokular salıyor? Birilerinin bu dere için yapılması gereken peyzaj planları yok mu?

“Neden” Yüksekova şebeke suyu içilmiyor? İçenlerde hasta oluyor?  Millete sorsanız; sanki her gün akıyor, diyeceklerinden de şaşırmamak gerek. Oysa ne plan ve projeler faaliyete geçmez ki bir bilseniz…

“Neden” Yüksekova’da  %80 in üzerinde bir oy oranıyla kazanan belediye, alt yapı çalışmalarını faaliyete geçirmiyor? Bu çalışmalar halka çok mu görülüyor, kimse soramaz mı?

“Neden” Yüksekova çarşı merkezinde art arda biçimsizce park edilmiş ve yolları kapatmış arabalardan dolayı ambulansların siren sesleri hiç eksilmiyor?  Ayrıca büyük araçların( tır, beton mikseri, geniş araçlar, kamyonlar, vb,…) çarşı merkezinden geçmesi daha ne zamana kadar sürecek kimse merak etmiyor mu? Bir belediye çarşıya yakın alanlarda park bahçeleri yaratamaz mı, bu parklarda birkaç insanımız iş imkanına sahip olamaz mı? Bunlara  benzer daha nice sorular akla gelemez mi a dostlar?

“Neden” Yüksekova’nın her şehir gibi; halkın dinleneceği, çocukların oynayacağı bahçeleri, parkaları yoktur? Oysa her köşe başında çocuklarımız için parklar inşa edilmeli, onlar çamurla oynamaya layık değil, bunu hepimiz biliyoruz.

“Neden” Yüksekova’da öğrencilerin araştırma yapabileceği, çalışabileceği, merak edebileceği; her dilden kitapların, dergilerin, gazetelerin olduğu bir kütüphane kuramıyoruz? Koşullar çok mu engel ya da biz mi tembeliz? Belki de her sınavın sonucunda il ve ilçemizin sonlarda yer alması sevinçle karşılanıyor, kim bilir?

“Neden” Yüksekova’da bir çoğu alanda( dikiş-nakış kursu, müzik kursu, vb,…) bireyi geliştirme ve yetenek kursları açılmıyor, merak etmiyor muyuz? Bir sorun bakayım; her birimizin içinde yatan bir yeteneği, çocukluktan beri hayal ettiğimiz bir enstrümanı çalma şehveti hep yatmamış mıdır?

“Neden” Yüksekova’da halkı çeşitli konularda( faaliyete geçirilmek istenen bir proje, vb  alanlar,…) bilgilendirme toplantıları düzenlenmiyor, halktan fikirler alınmıyor? Birileri çıkıp soramaz mı acaba?

“Neden” Yüksekova’da çeşitli dönemlerde bir çok yöreye ait kültür sergileri açılmıyor? Yoksa bir millet olarak kültürümüzü unutmak ve unutturmak bizi geleceğe mi taşır?

“Neden” her kış mevsiminde yaşadığımız çevrede bacalardan tüten kömür dumanından hava kirlilik oranı hat safhaya ulaşıyor? Hava kirliliği akciğer kanserinden kalp ve damar hastalıklarına kadar birçok ciddi hastalık sorununa yol açmıyor mu? Çözüm için Yüksekova’nın doğal gaz ile tanışması belki de kimsenin aklına bile gelmez öyle değil mi? Burnumuzun dibinde bulunan İran’ın doğalgazı nasıl olur da Kayseri, Adana’ya kadar uzanır da; “Yüksekova’ya neden verilmiyor”  sorusunun akıllara gelmemesi şaşırılacak bir şeydir. Yetkililerin çıkıp arazi uygun değil, koşullar kabul olmuyor demeleri bile artık dört yaşındaki çocuğun alayına kalmıştır, kanımca.

“Neden” Yüksekova’ da belediye ye ait bir otobüs hattı faaliyete geçirilmiyor? Belediye 20-30 otobüs satın alıp, şu an şehir içi mahallelerinde servis hatlarında çalışan şoförlerimizin denetimine bırakılamaz mı? Servis şoförleri sigortalı yapılamaz mı? Hem belediye hem de yurttaşlarımız çok mu zarar görür a dostlar?

“Neden” Yüksekova’nın ovası birkaç yıl öncesine kadar bütün tarlaları, bahçeleri ekili-dikili iken şimdiki yıllarda bu olgu yitirildi? Halk çok mu zenginleşti? Ya da tarıma destek ve teşvik mi kalmadı? Adım gibi hatırlıyorum; 2005-2006 yılına kadar ova buğday, nohut tarlalarından geçilmiyordu. Bu zamanda bu olgu hala devam ediyor mu? Yoksa ekip biçmeyi mi, çapa yapmayı mı unuttuk?

“Neden” Yüksekova’da her ilkbaharda fidan dikme ve ağaçlandırma günleri düzenlenmiyor?  Yeşil doğa bize çok mu yabancı geliyor?

Yapmayın a dostlar!

Geleceğimizi belirleyen bu “neden”leri görmezden gelmeyelim. Her çocuğun her gencin bir hayali var. Her annenin ve babanın akşam evine götürebileceği ekmek telaşı var. Diyar’ın, Sevda’nın, Berat’ın, Hacer’in araştıracağı ödevleri var. Serhat’ın gitar kursuna gitme heyecanı var. Şehriban’ın kilim dokuma becerisi var. Mahmut Amca’ nın parkta dinlenme arzusu var. Daha Süleyman Dede tarlasını ekecek, Asya Nine buğdaydan yapılmış keledoş yemeği yapacak. Ali arkadaşlar resim çizecek, Azatlar, Semanurlar parka oynamaya götürülecek.

Yapmayın a dostlar!

Daha baharlar bize gelecek. Daha Yüksekova “Gever” olacak.

Erdal Varol

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
27 Yorum