Yüksekovalı Psikolog Önal’dan sınav sonrası süreç için önemli uyarılar

Yüksekovalı Psikolog Önal’dan sınav sonrası süreç için önemli uyarılar

Yüksekova’da hizmet veren Serenad Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Selim Önal, TYT, AYT ve YDT sınavlarının ardından ailelere çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda önemli öğütler verdi.

2025 yılı üniversiteye geçiş sınavları olan TYT, AYT ve YDT tamamlandı. Ancak sınav süreci, milyonlarca öğrencide yalnızca akademik değil, aynı zamanda duygusal bir yük de bıraktı. Yüksekova’da faaliyet gösteren Serenad Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Selim Önal, sınav sonrası sürecin öğrenciler açısından hassas bir dönem olduğuna dikkat çekti.

whatsapp-image-2025-06-22-at-18-15-59-1.jpeg

Bu dönemde gençlerin büyük bir maratonu geride bıraktığını belirten Önal, “Süreç yalnızca sınav günüyle sınırlı değil. Hazırlık aşamasındaki stres, beklentiler ve belirsizlik de gençleri fazlasıyla etkiliyor. Bu nedenle çocuklara ‘Kaç net yaptın?’ sorusunu sormadan önce, ‘Bu süreç seni nasıl etkiledi?’ demek çok daha önemli” şeklinde konuştu.

Sınav sonuçlarının tek başına başarı göstergesi olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Önal, “Disiplinli çalışma, zaman yönetimi, sabır ve odaklanma gibi kazanımlar öğrencilerin hayat boyu işine yarayacak becerilerdir. Bu yönleriyle süreç başlı başına bir gelişim alanıdır” dedi.

“Hayatta her zaman alternatif yollar vardır”

Sınavdan beklediği sonucu alamayan öğrenciler için de umut verici açıklamalarda bulunan Önal, “Hayatta her zaman alternatif yollar vardır. Bölüm, okul ya da meslek seçimi bir kez yapılan şeyler değildir. Öğrencilerin kendi değerlerini yalnızca bir puanla değerlendirmemesi gerekir. Bu sonuçlar başarısızlık değil, deneyim olarak görülmeli” diye konuştu.

Aileler nasıl yaklaşmalı?

Psikolog Selim Önal, sınav sonrası süreçte ailelerin sergileyeceği tutumun öğrencinin psikolojik sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek ailelere şu önerilerde bulundu:

• Koşulsuz kabul gösterin: “Çocuklarınızı yalnızca başarılarıyla değil, varlıklarıyla değerli görmelisiniz. Onlara, her koşulda yanlarında olduğunuzu hissettirin.”

• Kıyaslamadan kaçının: “Sınavdan sonra yapılan en büyük hatalardan biri, çocukları akranlarıyla kıyaslamaktır. Her bireyin kendi yolculuğu vardır. Kıyaslama özgüveni zedeler, motivasyonu düşürür.”

• Duygularına alan açın: “Çocuğunuz üzgünse, bunu bastırmak yerine onu dinleyin. Ağlamasına, konuşmasına, hislerini ifade etmesine izin verin.”

• Geleceğe dair umut verin: “Başarısızlık olarak görülen durumları, bir son değil; yeni yolların başlangıcı olarak tanımlayın. Alternatifleri birlikte değerlendirin.”

• Dinleyici olun, baskı kurmayın: “Sürekli soru sormak yerine, onların konuşmak isteyeceği ortamlar yaratın. Sessizlik bile bazen en iyi destek şeklidir.”

Velilere ve öğretmenlere çağrı

Velilere ve öğretmenlere de önemli sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Önal, “Çocukların bu dönemde en çok ihtiyaç duyduğu şey, duygularının anlaşılması ve koşulsuz kabul görmektir. ‘Kazandın mı?’ yerine, ‘Seninle gurur duyuyorum. Bu süreçteki emeğin benim için çok değerli’ demek, gençler üzerinde çok daha olumlu bir etki bırakır” ifadelerini kullandı.

Önal, son olarak, “Sınavlar gelip geçer, ancak çocukların kendilerine olan inançları kalıcıdır. Şimdi onların yanında olma zamanı; yargılamadan, anlayarak destek sunmalıyız” dedi.

 Yüksekova Haber
Etiketler : , , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.