Yüksekova’da Veysel ve Mehmet İşbilir için adalet istendi
İHD Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, 6 Aralık 2013’te hayatını kaybeden Veysel ve Mehmet Reşit İşbilir için 205 haftadır süren adalet arayışını Yüksekova Sanat Sokağı’nda yapılan basın açıklamasıyla sürdürdü.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi ve kayıp yakınları, 6 Aralık 2013 tarihinde açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Veysel ve Mehmet Reşit İşbilir için Yüksekova Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. 205 haftadır devam eden adalet arayışı kapsamında yapılan basın açıklamasını İHD Hakkâri Şubesi Eş Başkanı Ozan Akbaş okudu.
“Protesto hakkı her bir yurttaşın en temel hakkıdır”
Akbaş, açıklamasında “205. haftamızda göz göre göre katledilip akıbetleri faili meçhul bırakılan Mehmet Reşit ve Veysel İşbilir için bir aradayız. Protesto hakkı her bir yurttaşın en temel hakkıdır. Anayasada belirtildiği gibi herkes, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplumsal olaylar sonucu müdahale edilen insanlarımızın bir hak arama biçimi olarak protestoyu seçmeleri ve akabinde kolluk kuvveti tarafından şiddete ve işkenceye maruz kalmaları, ilgili olayların temelinin gerçeğe dayandığının en büyük örneğidir. Yurttaşlar; kanunlara, insan haklarına ve vicdana uygun olmayan eylemleri protesto edebildikleri sürece güçlüdürler. Biz insan hakları savunucuları olarak, protesto hakkını kullanan yurttaşlarımızın katledilmesini tüm toplumumuzun huzurunu kaçıran bir eylem olarak görüyoruz ve bu yanlışın tam karşısında olduğumuzu yüksek sesle bir daha buradan deklare ediyoruz” dedi.

“Kalabalık üzerine gaz bombası ve plastik mermilerle müdahale başladı”
Olay gününe ilişkin süreci anlatan Akbaş, ilçe merkezindeki mezarlıkların tahrip edildiğine dair haberler üzerine bir basın açıklaması planlandığını belirterek “Saat 15.00 sularında işten ayrılan amca ve yeğen, yapılacak olan basın açıklamasına katılmak için yola çıktı. 6 Aralık 2013 tarihinde, büyük bir kalabalığın toplandığı basın açıklaması sırasında herhangi bir uyarı yapılmaksızın kalabalık üzerine gaz bombası ve plastik mermilerle müdahale başladı. Kaçışan insanlar ile kolluk kuvveti arasında gerginlik yaşandı. Hemen akabinde kalabalığın olduğu bölgeye polis özel harekât ekipleri tarafından uzun namlulu silahlarla hedef gözetilerek ateş açıldı” ifadelerini kullandı.
“Amca ve yeğen ateşli silah yaralanması sonucunda vefat etti”
Açılan ateş sonucu Veysel ve Mehmet Reşit Işbilir’in ağır yaralandığını ifade eden Akbaş, “Yaralı halde Yüksekova Devlet Hastanesine kaldırılan Veysel ve Mehmet Reşit Işbilir, sedye üstündeyken işkenceye uğradı. Hastanenin camları, müdahale odası kapıları kırıldı ve hastaneye gidenlere işkence yapıldı. Akabinde amca ve yeğen ateşli silah yaralanması sonucunda vefat etti. Cenazeler otopsi için Van Dursun Odabaşı Üniversitesi Hastanesine gönderildi. Ön otopsi raporunda Mehmet Reşit Işbilir’e 6, Veysel Işbilir’e ise 2 kurşun isabet etmesi sebebiyle hayatlarını kaybettikleri belirlendi” diye konuştu.

“Soruşturmada herhangi bir ilerleme kaydedilemedi”
Soruşturma sürecine ilişkin eleştirilerde bulunan Akbaş, “Akabinde Hakkâri Valiliği olay ile ilgili birbirinden tutarsız birçok açıklamada bulundu. Başlatılan soruşturmada ancak 6 ay sonra ilgili 6 polisin ifadesine başvurulabildi. İfadesi alınan 6 polis memurunun vermiş olduğu ifadede kopyala-yapıştır yöntemi kullanıldı. İfade metnindeki imla hataları bile tüm ifadeler için ortaklaşa olarak kullanıldı. Soruşturmada herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. Katledilen Veysel ve Mehmet Reşit Işbilir’in akıbeti faili meçhul bırakıldı, sorumlular açığa çıkarılmadı” dedi.
“Bu hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltiyoruz”
Akbaş açıklamasının sonunda, “2013 yılının Türkiye’sinde amca ve yeğen iki insanımız göz göre göre katledildi ve bu eylemi gerçekleştirenler ortaya çıkarılmadı. İşte tam da bu yüzden kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak yapılan bu hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltiyoruz” ifadelerini kullandı.



