Yüksekova’da Sobacılar Çarşısı durgun: “Un sobasına ihtiyaç var ama alım gücü yok”
Yüksekova’da sobacılık yapan Hamdi Ercan, un sobalarının hijyenik bir çözüm sunduğunu ancak artan maliyetler nedeniyle satışların durma noktasına geldiğini söyledi.
Yüksekova’nın Sobacılar Çarşısı’nda geleneksel sobacılık devam ederken, son yıllarda öne çıkan ürünlerden biri de “un sobası” oldu. Bölgedeki iklim ve yaşam şartlarına göre şekillenen bu soba türü, unun uzun süre güvenli bir şekilde saklanmasını sağlıyor. 48 yaşındaki soba ustası Hamdi Ercan, un sobasının bölge halkı için önemli bir ihtiyacı karşıladığını aktardı.

“48 yaşındayım, 15 yıldır bu çarşıdayım. Sobacılığı eskiden beri yaparım. Ama son yıllarda en çok rağbet gören şey un sobası oldu. Yazın özellikle yoğun talep alıyoruz” diyen Hamdi Ercan, sobanın yapım sürecinden kullanım amacına kadar birçok detayı paylaştı.
“Eskiden un torbalarda kalıyordu”
Ercan, “Eskiden un torbalarda kalıyordu. Islanıyordu, küfleniyordu, kurtlanıyordu, hatta içine fare bile giriyordu. Ama şimdi un sobası çıktı çıkalı bu sorunlar bitti. Çok hijyenik ve temiz. Ne nem olur, ne hayvan girer” dedi.
Un sobalarının, bölgedeki ailelerin yıllık un ihtiyacını güvenle saklaması için kullanıldığını ifade eden Ercan, bu sobaların artık temel bir ev eşyası haline geldiğini belirtti.

1 tonluk soba, 12 torba un
Soba yapımında kullanılan sacın da zamanla pahalılaştığını söyleyen Ercan, her sobanın el emeğiyle hazırlandığını belirterek, “Hazır sac alıyoruz. Burada kaynakla birleştiriyoruz. İki parça halinde yapıyoruz. 500 kiloluk iki parçayı birleştirince 1 tonluk bir soba oluyor. İçine tam 12 torba un giriyor. Şu an fiyatı 2 bin 500 TL” ifadelerini kullandı.
“Yazın un sobası, kışın odun sobası”
Yıl boyunca işlerin durgun olduğunu ancak yazın un sobası üretimiyle bir nebze canlandığını dile getiren Ercan, geçim sıkıntısına da değinerek, “Bizim iş en fazla 3 ay sürer. Onun dışında çok durgun. Yazın un sobası yapıyoruz, kışın odun sobası. Ama insanların artık bir şey alacak hali kalmadı. Kıt kanaat geçiniyoruz. Evliyim, 7 çocuğum var. Onların geçimini bu işten sağlıyorum. Yazın çocuklarım da bana yardım eder, okul zamanı da eğitimlerine devam ederler” şeklinde konuştu.

Un sobaları sadece kırsalda değil, şehirde de kullanılıyor
Un sobalarının sadece köylerde değil, şehirde yaşayan vatandaşlar tarafından da tercih edildiğini belirten Ercan, bu sobaların hem pratik hem de ekonomik olduğunu vurgulayarak, “Köylerde zaten her evde var ama şehirde de artık insanlar un sobası alıyor. Çünkü buğdayını öğüten herkes ununu uzun süre saklamak zorunda. Un sobası da tam bu işe yarıyor” diye konuştu.