Yüksekova'da 30 yıllık taksici Akbaş, mesleğin zorluklarını anlattı

Yüksekova’da 30 yıldır taksicilik yapan 5 çocuk babası Nazmi Akbaş, mesleğinin zorluklarını ve ilçedeki ekonomik koşulları anlattı. “Yüksekova güzel ama işsizlikle boğuşuyor. Geçmiş yıllara göre işler durgun” diyen Akbaş, taksiciliğin hayatını hem ayakta tuttuğunu hem de zorladığını ifade etti.

“Dört çocuğumu okuldan geri bırakmadım, büyük fedakârlıklarla okuttum”

Akbaş, 5 çocuğunu geçim sıkıntılarına rağmen okutmak için çaba verdiğini dile getirerek, “Dört çocuğumu okuldan geri bırakmadım, büyük fedakârlıklarla okuttum. Bir oğlum ise liseyi bitirdi ama üniversiteye devam edemedi, imkânsızlıklar nedeniyle yurt dışına gitmek zorunda kaldı” dedi.

“İnsanlarla iletişim kurmayı, anlayışlı olmayı öğreniyorsun”

Taksiciliğin sadece araç kullanmak olmadığını, her gün farklı karakterlerle bir araya gelmek anlamına geldiğini söyleyen Akbaş, “İyisi de oluyor kötüsü de. Bu iş sabır ve hoşgörü gerektiriyor. İnsanlarla iletişim kurmayı, anlayışlı olmayı öğreniyorsun. Kimi zaman gerginliklerle, kimi zaman da dostça sohbetlerle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Aşiret soruları rahatsız ediyor

Yolcularla yaşadığı diyaloglardan bahseden Akbaş, sıkça yöneltilen “Hangi aşirettensiniz?” sorusunun kendisini rahatsız ettiğini belirterek, “Benim işim yolcuyu gideceği yere ulaştırmak. Aşireti bilmenin kimseye bir faydası yok. Bu tür sorular yerine saygı ve insaniyet ön planda olmalı” dedi.

“Hem masraflar arttı hem de kazançlar düştü”

İlçede toplu taşıma imkanlarının sınırlı olmasından dolayı taksilerin temel bir ulaşım ihtiyacını karşıladığını belirten Akbaş, taksiciliğin göründüğü kadar kolay olmadığını vurgulayarak, “Sabahın erken saatlerinden gecenin ilerleyen vakitlerine kadar direksiyon başındayız. Bazen soğukta, bazen sıcakta, kimi zaman da uzun süre iş beklemek zorunda kalıyoruz. Hem masraflar arttı hem de kazançlar düştü. Ama yine de bu mesleği yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.