Sismofobi nedir, nasıl başa çıkılır?

Son dönemde bölgede sık yaşanan artçı depremler ve uzmanların uyarıları, toplumda sismofobi olarak bilinen deprem korkusu ve kaygısını artırdı. Psikolojik Danışman Sedat Arslan, Yüksekova Haber muhabirine yaptığı açıklamada, sismofobinin etkilerini ve bu durumla nasıl başa çıkılabileceğini anlattı.

Arslan, sismofobiyi “deprem riski nedeniyle kişinin kendisi ve sevdiklerinin can güvenliğine dair sürekli ve derin bir korku duyması” olarak tanımladı. Bu korkunun doğrudan bir deprem yaşanarak, çevreden duyulan hikâyelerle ya da medyadan izlenen görüntülerle tetiklenebileceğini belirtti.

Deprem korkusunun herkes için sismofobi anlamına gelmediğini vurgulayan Arslan, bu durumun ancak bazı kriterlerle değerlendirilebileceğini ifade etti. Bu kriterler arasında sürekli “deprem olacak” düşüncesiyle yaşamak, deprem riski olan bölgelerden kaçma isteği, yoğun bedensel tepkiler (kalp çarpıntısı, terleme, titreme), uyku bozuklukları ve aşırı hazırlık davranışları yer alıyor.

Sürekli korku ve kaygı içinde yaşamanın, kişilerin gerçekle yüzleşmesini ve sağlıklı planlamalar yapmasını engelleyebileceğini söyleyen Arslan, bu korkuyla başa çıkmanın bazı yollarını şöyle sıraladı:

■ Günlük rutinlere dönmek ve zihni meşgul edecek faaliyetlerde bulunmak,
■ Korku ve kaygıları güvenilen yakınlarla paylaşmak,
■ Uykuya dalma zorluğu çekenlerin gün içinde spor gibi aktiviteler yapması,
■ Deprem hakkında konuşmak yerine odağı farklı alanlara yönlendirmek,
■ En önemlisi ise güvenli yapılarda yaşadığımızdan emin olmaktır.

Arslan, “Kaygıyı azaltan içsel telkinler, ancak gerçekten güvenli bir yapıda yaşadığımızı bilmekle mümkündür. Bu nedenle ‘şu anda güvendeyim’ diyebilmek için önce bu sorunun yanıtı netleşmeli” dedi.