Sanatçıdan Şahin'e tepki

Sanatçıdan Şahin'e tepki

Musa Anter, Uğur Kaymaz ve Halepçe katliamı gibi tablolar yapan Ressam ve Mimar K. Mükremin Barut, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in açıklamalarına tepki gösterdi.

ANKARA - Türkiye'de örtülemeyen gerçekler olduğunu belirten Barut, çalışmaların kan davası gütmek için değil, toplumsal belleğe iz düşmek adına yapıldığını söyledi.

Sanatçıların, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in "Terörü besleyen arka bahçe var. Resim yaparak tuvale yansıtıyor, şiir yazarak şiire yansıtıyor" şeklindeki açıklamalarına tepkileri sürüyor. Musa Anter, Uğur Kaymaz, Halepçe katliamı gibi tablolar yapan Ressam ve Mimar K. Mükremin Barut, sanatçıları hedef gösteren açıklamaların yaralayıcı olduğunu söyledi. Türkiye'de "örtülemeyen" birçok gerçeğin olduğunu ifade eden Barut, bunların başında "Ermeni jenosidinin" geldiğini ve Şeyh Sait isyanının da bunlardan olduğunu söyledi. Bunları tablolarında dile getirdiğini belirten Barut, buna benzer birçok "örtülemeyen" gerçeğin olduğunu kaydetti.

Örtülemeyen gerçekler!

1980 yılına gelinceye kadar sağ ve sol çevrelerden 5 bin 200 gencin düşüncelerinden dolayı öldürüldüğünü hatırlatan Barut, "Örtülmeye çalışılan ama örtemediğimiz bir şey de Alevilere katliam yapıldığında CHP iktidardaydı. Ama bu insanlar CHP'ye oy veriyor. İşte çelişki de olsa bu da bir gerçektir" dedi. Musa Anter'e saldırının olduğu dönemin ayrıca incelenmesi gerektiğini dile getiren Barut, "Musa Anter'in de tablosunu yaptım. Bunun nedeni onun Kürt aydını olmasıdır. Musa Anter için Türkiye'de yaşayan Türkler bile 'Apê Musa' diyor ve şarkılar besteliyorlar" ifadelerini kullandı.

'Toplumsal belleğe iz düşmek adına…'

Uğur Kaymaz'ın da portresini yaptığını belirten Barut, "Bir çocuk bir hareketin bir ideolojinin, hangi askeri hareketin objesi olabilir? Böyle bir şey olabilir mi? Bağlar Belediyesi'ne yaptığım bir park var. Bir köşesinde, çocuk heykeller olacak. Onların heykelini oraya yapacağım. Kan davası gütme adına değil, toplumsal belleğe iz düşme adına yapacağım. Çünkü bu coğrafyada küçücük çocuklar öldürülebiliyor. Bu ülkede, Kürt olunca sarfiyat malzemesi olabiliyor. Onun genç olması, ihtiyar olması, çok da önemli değil" dedi. Uğur Kaymaz'ın portresini yaparken çok zorlandığını ve duygulandığını belirten Barut, "Keşke bu toplum bana bunu yaptırmasaydı. Bu sistemde ben bu resmi çizmek zorunda kalmasaydım. Sadece onu hissediyorsun. Babasıyla yan yana resmini koydum" dedi. Halepçe tablosunun da bunlardan biri olduğunun altını çizen Barut, resmin orta yerde durduğunu önünden her geçtiğinde gördüğünü ve ressamın esas farkının bundan kaynaklandığını kaydetti.

'Zulme uğrayan sanatçılar 'terörist' değil'

Bu coğrafyada dahil, olmak üzere sanatçıların her daim zulme uğradığını ama hiçbir zaman "terörist" olmadığını belirten Barut, "Emir komutayla resim yapılmaz, böyle bir teklif aldım. Galeri sahibi bana dedi ki, 'bana sergi yapacaksın, başka yere yapmayacaksın' kabul etmedim. Çünkü bu sanatın kimyasına aykırıdır" dedi. Türkiye'de toplumsal anlamda ciddi anlamda malzeme olduğunu, ama sanatçıların Türkiye'de hiçbir şey olmamış gibi davrandığını belirten Barut, "Örneğin doğa resmi çiziliyor, meyve tabağı çiziliyor, manzara çiziliyor. Bunlar da çizilecek mutlaka ama toplumun esas acılarını işleyemiyorsan orada sanatçı denilemez sana. Biz Türkiye'de bir şeyler doğru mecrasında gitsin diye uğraşıyoruz. Bu 'teröristlik' değildir. Aydın çağının vicdanıdır, konuşamayanların dili, sessizlerin sesidir. Bunları yapmıyorsa aydınlığı sorgulamalıdır" dedi.

'Bakan ne resimle, ne sanatla iç içe yaşamış'

İçişleri Bakanı'nın sözlerinin büyük talihsizlik olduğunu belirten Barut, "Anlaşılan Bakan ne resimle, ne sanatla iç içe yaşamış. Doğrusu onların savunduğu düşüncelere, sosyolojik yapılarına bakarsan çok da sanat damarlarının güçlü olduğu söylenemez. Ben kendimi böyle ithamlar karşısında taraf olarak bile kabul etmiyorum. Aydınlar her zaman statükonun karşısındadır" dedi. Barut, "Diyarbakır'da dev bir branda yaptık. Onu çocuklar boyadı. 33 tane birbirine kenetlenmiş el var, gökyüzüne çıkan o resmimizi orda çocuklarla boyadık. 33 el Türkiye'nin travmasıdır, 33 kurşundur, Madımak'ta katledilen aydınlardır" dedi. DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.