Polis Durna'yı darp etti

Polis Durna'yı darp etti

Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan saldırıdan sonra ilçe çıkışında durmadığı gerekçesiyle aracı taranan İkram Durna’nın abisi Hikmet Durna’yı polis neden darp etti?

27 Temmuz 2008 tarihinde 00.00 sularında Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan roketatarlı saldırıdan yaklaşık 15-20 dakika sonra Yüksekova çıkışındaki polis kontrol noktasında durmadığı gerekçesiyle polisler tarafından uzun namlulu silahlarla aracı taranan 30 T 1045 plakalı aracın sürücüsü İkram Durna'nın vücudundan bugün yapılan ameliyatla 2 kurşun çıkarıldığı bildirildi.

 

Kaldırıldığı Van YYÜ Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan İkram Durna'nın sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken aynı gece kardeşinin vurulduğunu duyan hastaneye gelen Hikmet Durna'nın da feci şekilde darp edildiği bildirildi.

 

"Hangi aşirettensin?"

 

Konu ile ilgili Yüksekova Haber'e açıklamada bulunan Hikmet Durna geceyi şöyle anlattı: “Kardeşim İkram'ın vurulduğu haberini alır almaz ilçe çıkışındaki polis kontrol noktasına gittim. Burada yere yatırılan ve kanlar içerisinde olan İkram'ın abisi olduğumu söyleyince bana bir polis ilk önce “Sen hangi aşirettensin?” diye sordu. "Pinyanişi" dedim. O durumda birtürlü anlam veremediğim bu sorunun ardından ne iş yaptığım falan soruldu. Sürücü Kursunda çalıştığımı söyledim. Kardeşimin yanına gitmeme izin vermediler. Üstüme yürüdüler. Kardeşim kan içindeydi. Bana Hastane'ye gidip orada beklemem söylendi."dedi. 

 

"Teröristin abisi"

 

Yüksekova Devlet Hastanesi önüne vardığında buradaki polislerin kendisine doğru yöneldiğini belirten Durna: "Vurulan taksicinin abisi olduğumu söyledim. Bunu duyan bir polis hemen kolumu arkadan bükerek kelepçelenmemi istedi. “Teröristin abisi” vurgusunu sürekli yapıyorlardı. Burada birden fazla polis tarafından feci şekilde darp edildim. Her gelen vuruyordu. Ardından beni Adliye Lojmanı'nın önündeki kulübeye soktular. Burada 6 polis birden beni darp etti. Kulübenin ardından Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüm. Burada da bahçe girişinde bir tekme ile yere yığıldım. Ardından Emniyet Müdürlüğü Binası'na götürdüler beni burada da giriş salonunda aynı uygulama devam etti. Koridor kan içinde kaldı. Benim her tarafım kandı zaten. Bütün bunlar yapılırken ellerim arkadan kelepçeliydi. Kafam kan içersindeydi. Bu helimle aynı şekilde lavaboya götürülerek ellerimi açmam izin verilmeden yüzüm temizlensin diye kafamı soğuk suyun altına koydular. Susuzluktan kana bulanmış suyu içmek zorunda kaldım.”dedi.

 

"Her taraf polis kaynıyordu"

 

Uygulamayı insanlık dışı olarak değerlendiren Durna: “Sonra ifadelerim alındıktan sonra beni serbest bıraktılar. O halimle şehir merkezine çıktım. Her taraf polis kaynıyordu. Bir otele sığındım. Otelde biraz bekledikten sonra benim beklememden rahatsız olacaklar ki onlar da benim dışarı çıkmamı istediler. Dışarı çıktıktan sonra şehir merkezinde bir arkadaşın aracıyla, bir yakınımın evine sığındım.”dedi.

 

"Olayla hiçbir ilgimiz yok"

 

Sağ kolunda, sağ kalçasında ve gözleri gibi vücudunun değişik bölgelerinde olan darp izlerini gösteren Durna: “Bizim ne suçumuz vardı? Kardeşimin de bizim de bu olayla hiçbir ilgimiz yokken kardeşim buruldu, ben de darp edildim. Kardeşim noktadan geçtiğinde hiçbir polisin yol üstünde olmadığını o nedenle geçtiğini söylüyor. Kardeşim taburcu olduktan sonra hukuki girişimlerde bulunacağız. Hakkımızı savunacağız.”dedi.

 

Aksu (Gagewran) köyünde ikamet eden Durna'nın evi ziyaretçi akınına uğruyor.