Özgür Gazeteciler Cemiyeti kuruldu

DİYARBAKIR - Türkiye'nin imha ve inkâr politikalarını deşifre ettikleri ve gerçekleri yazdıkları için 90'lı yıllarda sokak ortasında katledilen, 2000'li yıllarla birlikte ise tutuklanarak susturulmaya çalışılan "Özgür Basın" geleneği örgütleniyor. Diyarbakır’da Özgür Gazeteciler Cemiyeti kuruldu. En temel ilkesi demokrasi olan cemiyet, ekolojiyi, cinsiyet özgürlükçülüğünü ve katılımcılığı esas alıyor. Ötekileştirmeye karşı bütün özgürlüklere kaynaklık eden düşünceyi ifade ve basın özgürlüğünü ilke edinen cemiyet, haber alma hakkının hiçbir baskı ve sınırlama olmaksızın kullanılabilme, gazetecilerin mesleki hak ve çıkarlarının korunup geliştirme, üyelerinin kültürel ve sosyal düzeylerinin yükseltilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

‘Kadın emekçilere pozitif ayırımcılık’

Basındaki kadın emekçilere pozitif ayrımcılığı tüzüğüne alan cemiyete bu kapsamda, kadına fiziki, psikolojik, ekonomik şiddet uygulayan, kız çocuklarını eğitimden men eden, başlık, berdel, küçük yaşta zorla evlendiren, aşk, flört, namus kisvesi altında şiddet uygulayanların derneğe üyeliği kabul edilmiyor.

Şubeleri de olacak

Cemiyet, stajyer gazetecilerin yetişmelerine katkıda bulunmak, sorunlarının çözümüne ve iş bulmalarına yardımcı olma noktasında çalışmalar yapacak. Kadın gazeteciliğinin gelişmesinde gerekli desteği sağlamak için çalışmaları da hayata geçirecek olan cemiyet, çalışmaları kapsamında kadın örgütleri başta olmak üzere; dernek, vakıf, sendika ve benzeri sivil toplum kuruluşlarıyla ortak amaçlar için platformlarda oluşturacak. Cemiyetin merkezi Diyarbakır'da olmasına rağmen Türkiye genelinde ve yurt dışında şubeler açabilecek.

‘Temel bir ihtiyaçtı’

Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hayrettin Çelik, Türkiye'de basına yönelik son yıllarda ciddi yönelimlerin olduğunu hatırlatarak, 90'lı yıllarla birlikte Kürt özgürlük hareketinin gelişmesiyle birlikte basın alanında da ciddi çalışmaların olduğunu, bu kapsamda birçok basın kurumunun kurulduğunu ifade etti. Cemiyetin, Kürt basınında birçok kurumun olmasına rağmen, bu kurumları kapsayıcı bir dernek ya da cemiyetin olmayışından kaynaklı bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığını belirten Çelik, "Dolayısıyla böylesi bir ihtiyaçtan yola çıkarak hem ulusal hem uluslararası ilişkilenme açısından hem de Kürt basının bir araya gelebilmesi, bir arada bulunabilmesi ve gerek diplomatik gerekse de basın üzerinden bir etkileşim sağlayabilmesi için böylesi bir cemiyeti kurma ihtiyacı duyduk" dedi.

‘Tutukluların çoğunluğu Özgür Basın çalışanları’

Türkiye'de şu anda 90'ın üzerinde gazetecinin tutuklu bulunduğunu dile getiren Çelik, bunun büyük çoğunluğunu da Özgür Basın çalışanlarının oluşturduğuna dikkat çekti. Çelik, şunları dile getirdi: "Başta Özgür Basın çalışanlarına özellikle cezaevindeki arkadaşlarımıza sahip çıkmak, bu gerçekliği hem kamuoyuna yansıtmak hem de basın gerçekliğini basın çalışmalarını, gazeteciliği, gazetecilik etiğini gerçek anlamda yaşatmak adına böylesi bir oluşuma gittik. Uluslararası ilişkiler sağlayacağız ve bir anlamda uluslararası medyanın dikkatini çekmek ve medyayla ilişkilenmek ve Türkiye'de yaşanan sorunları bir şekilde bu cemiyet üzerinden kendileri ile paylaşacağız. Basın çalışanlarının yaşadıkları gerek hukuki gerekse sosyal problemlerini gidermek, eğitiminden konumlandırılmalarına kadar birçok çalışmayı hayata geçireceğiz."

‘Yerel gazeteciliği özendiren’

Demokrasinin en temel ilkesi olan ekoloji ve cinsiyet özgürlükçü yaklaşımı cemiyette de sergileyeceklerini kaydeden Çelik, "Bunun yanında bugün Türkiye medyasına baktığımızda merkez olarak İstanbul'u alır ve bütün bölgeler İstanbul'un taşrası durumundadır. Dolayısıyla basının dikkati sürekli İstanbul'dadır ve oradan organize ediliyor. Biz de tam tersini düşünüyoruz. Onların taşra dediğine biz merkez olarak bakıyoruz. Basın aslında yerelden başlıyor. Dolayısıyla yerelde yerel gazeteciliği özendiren, geliştiren bir çaba içerisinde olacağız" dedi.  DİHA