'Onlar gerçekleri yazmayı tercih etti

'Onlar gerçekleri yazmayı tercih etti

Gazetecilere Özgürlük Platformu tarafından düzenlenen "Tanıklık Günleri"nin 15'incisi yapıldı.

İSTANBUL  - Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için düzenlenen "Tanıklık Günleri"nde gazeteciler; Nurettin Fırat, Ramazan Pekgöz, Sibel Güler ve Yüksel Genç için tanıklık yapıldı. 4 isimle de çalışan Filiz Koçali, basın sektöründe çalıştığı birçok yerde bu kadar "iyi gazetecilik" yapanı çok az gördüğünü söyledi. Arkadaşlarının başka bir dünyayı seçmeleri durumunda dolarlarla yaşayan gazeteciler olacaklarını belirten Koçali, "Ama onlar gerçekleri anlatmayı tercih ettiler. Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum. Bir gün çıkacaklar yine yazacaklar" dedi. 

 Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde düzenlenen etkinlikte parmaklıklar arkasında daktiloya yazı yazan bir gazetecinin resminin bulunduğu ve üzerinde "Hapisteki gazetecilere özgürlük" yazan pankart açıldı. Adliye Sarayı'nın önüne oturan gazeteciler, "Gazeteciler içeride tacizciler dışarıda", "Sansüre hayır", "Basın bir emir kipi değildir", "Free press free society", "Gerçekleriniz temiz ise bu endişe niye", "Özgür basın herkese lazım", "Freedom for journalists" dövizleri açtı. 

'Kalemleriyle gerçeği yazanlar serbest bırakılsın'

Etkinlikte KESK'e ve ESP'lilere yönelik gözaltılar kınanırken, açılış konuşmasını da Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Gülüm tarafından yapıldı. Gülüm, bugünkü gözaltıların baskıların tüm muhalif kesimlere yönelik olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkat çekti. Gülüm, gazetecilerin de bu baskılar sonucu tutuklandığını belirterek, "Sadece kalemleriyle gerçekleri yazan gazetecilerin, serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. 

'5 buçuk yıl sonra serbest kalan Çiçek yeniden gözaltında'

2006'da "Gaye" isimli operasyonda gözaltına alınarak 5 buçuk yıl tutuklu kaldıktan sonra 2 gün önce ESP'ye yönelik gerçekleştirilen operasyonda yeniden gözaltına alınan Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek ile gazetenin yazarı Ziya Ulusoy'un gözaltına alınması kınandı ve Atılım gazetesi editörü Sıtkı Güngör, çalışma arkadaşları için tanıklık yaptı. Çiçek'in tutuklu gazeteci eşi Füsun Erdoğan için daha önce yaptığı tanıklığı hatırlatan Güngör, "Bugün tanıklıktan sanıklığa geçmiştir. Yeni Şafak Gazetesi yazılarıyla Çiçek'i hedef göstermiştir" dedi.

'Kürt halkının haklı taleplerini yazdıkları için tutuklandılar'

Daha sonra 20 Aralık 2011'de Kürt basınına yönelik operasyonun ardından tutuklanan Özgür Gündem Gazetesi yazarı Nurettin Fırat ve DİHA editörü Ramazan Pekgöz için tanıklık yapıldı. İki çalışma arkadaşı için tanıklık yapan Oğuz Ender Birinci, tutuklamaların AKP'nin Kürt sorununa yönelik çözümsüzlük politikası nedeniyle yapıldığını söyledi. Bu çözümsüzlük sonucu ve gereği olarak Kürt basın çalışanlarının "rehine" olarak tutulduklarını belirten Birinci, 90'lı yılların başından bu yana bir Kürt baharı yaşandığını, ancak hükümetlerin bunu imha ve inkarla bastırmaya çalıştığını dile getirdi. Kürt halkına dayatılanları ve Kürt halkının haklı taleplerini de Özgür Basın çalışanlarının kamuoyuna duyurduğunu ifade eden Birinci, "Terörün kaynakları bellidir. Onların terörist denilebilecek hiçbir şey yoktur. Tek suçları Kürt halkının haklı taleplerini, Roboski katliamını halka duyurmak oldu" dedi. 

'4'ü de çok iyi gazeteciydi'

Daha sonra Özgür Gündem Gazetesi eski Yayın Yönetmeni Sibel Güler ve gazetenin yazarı Yüksel Genç için tanıklık yapıldı. Genç'in tutuklandıktan sonra gazetede çıkan yazısında, "Savcı bizim gazeteci değil terörist olma ihtimalimizi sevmiş" sözleri hatırlatıldı. Günlük Gazetesi'nde Genel Yayın Yönetmenliği yapan ve şu anda BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, 4 isim için de tanıklık yaptı. Uzun yıllar basın sektöründe çalışan biri olarak bu 4 kişinin de çok iyi gazeteci olduğunu belirten Koçali, Güler'in çok genç ve başarılı bir yayın yönetmeni olduğunu söyledi. Yüksel Genç'in barış gruplarıyla Türkiye'ye geldikten sonra 5 yıl cezaevinde kaldığını ve daha sonra da gazetecilik yaptığını hatırlatan Koçali, "Silahını bırakıp gelen insanı içeri atarsın, silahlar nasıl bırakılacak, kan nasıl duracak" diye sordu. 

'Başka bir yaşamı seçselerdi dolarlarla yaşarlardı'

Koçali, Genç'in Türkiye'de en iyi analiz yapan kadın gazetecilerden biri olduğunu ve öngörü sahibi bir gazeteci olduğunu vurguladı. Pekgöz ve Fırat'ın da birikim, enerji ve hafızalarına hayranlık duyduğunu belirten Koçali, "Ben bu mesleği iyi biliyorum. Başka yerde 3 kişinin hazırladığı sayfayı bu arkadaşlarımız tek başına hazırlardı. Başka bir dünyayı seçselerdi başka bir hayat yaşarlardı. Dolarlarla yaşayan gazetecilerden olurlardı. Ama onlar gerçekleri anlatmayı tercih ettiler. Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum. Bir gün çıkacaklar yine yazacaklar" dedi. DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.