O Medya ile aynı ortamda bulunmayız

O Medya ile aynı ortamda bulunmayız

'Şahin Öner'in faillerini gizleyen medya ile aynı ortamda bulunmayız'

DİYARBAKIR - Özgür Basın çalışanları, AKP'ye yakınlıkları ile bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı/Medya Diyalog Platformu'nun Diyarbakır'da yapmayı planladığı çalıştaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Önceden her şeyi kendilerine göre planlayan bu medya grubu, özgür basın kurumlarını çalıştaya-tam olarak ne şekilde katılmamız belli olmamakla birlikte-çağırmışlardır. Bu bile başlı başına samimiyetsizlik ve ciddiyetsizliktir" dedi. Kürt gazeteciler, Roboski'yi haberleştirmeyen, Şahin Öner için "elinde bomba patladı" diye haber geçen söz konusu medya ile aynı ortamda bulunmayı etik ve ahlaki bulmadıklarını duyurdu.

Özgür Basın çalışanları, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı/Medya Diyalog Platformu'nun 23 Şubat 2013 tarihinde Diyarbakır'da yapmayı planladığı "Toplumsal Uzlaşı ve Medya" çalıştayına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Program için "Çok önceden en ince detayına kadar niyetli bir şekilde planlanan ve psikolojik savaş için düşünülmüş olan bir çalıştaydır" denilen açıklamada, "Önceden her şeyi kendilerine göre planlayan bu medya grubu, özgür basın kurumlarını çalıştaya-tam olarak ne şekilde katılmamız belli olmamakla birlikte-çağırmışlardır. Bu bile başlı başına samimiyetsizlik ve ciddiyetsizliktir. Bizler özgür basın çalışanları olarak elbette ki Kürt ve Türk kamuoyunun böylesi süreçlerde barış için, demokrasi ve halkların özgürlüğü için ortak bir dilin kullanılması hususunda kararlı bir duruşa sahibiz. Ve bu konudaki duruşumuz da yayınlarımızda somut bir şekilde ifade bulmaktadır. Çalıştayın tartışma konularından biri 'Toplumsal Uzlaşı ve Medya' dır. Her gün haberlerinde Kürtleri 'terörist' olarak gören ve her fırsatta hedef gösteren ve yakından tanıdığımız bu medya gruplarının topluma yapacakları en büyük katkı odur ki her şeyden önce dillerine değiştirmeleridir" denildi.

'Kirli savaşın merkezinde bu medya yer alıyor'

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Adı geçen Vakıf ve Platform'un başını çektiği ve yönlendirdiği medya organlarında hala Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için 'terörist başı' kavramı kullanılıyorsa bunun toplumsal uzlaşıya hiçbir faydası olmaz. Ne zaman ki Öcalan'ı bir Kürt Halk Önderi olarak görseler ve ona göre bir yaklaşım sergileseler bahsi geçen medyanın samimiyeti ve ciddiyeti ortaya çıkacaktır. 30 yıldır Kürt halkına karşı özel ve kirli bir savaş yürütülmektedir ve bu kirli savaşın merkezinde ayar çekilen bu medya yer almaktadır. Bu medyanın Kürt kırımında oynadığı rolü sadece birkaç örnekle hatırlatırsak rolü ve misyonu daha iyi açığa çıkacaktır."

'Roboski'yi yazmayan Şahin Öner'in faillerini gizleyen medya'

Söz konusu medyanın Roboski katliamında niyetini ortaya çıkardığı belirtilen açıklamada, "Biz bu medyayı Roboski katliamında daha yakından tanıdık. İktidarın izni olmadan saatlerce haber konusu bile olmadı. Bu da yetmezmiş gibi katledilen sivil köylüler suçlu ilan edildiler. Biz bu medyayı daha birkaç gün önce 15 Şubat eylemlerinde daha iyi tanıdık. Diyarbakır'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Uluslararası Komplo sonucu Türkiye'ye getirilişini protesto eden Şahin Öner adlı genç polislerce katledildi ve bahsi geçen medya her zaman olduğu gibi yine yalan ve yanlış haberlerle Öner'in elinde bombanın patlaması sonucu öldüğünü haber yaptı. Biz adımız gibi biliyoruz ki Öner'in polis tarafından katledildiğinden haberdardılar; fakat polisin haber merkezi gibi çalışan bu medya bile bile yalan haber yaptı. Öner'in katledilmesinde polis kadar bu medya da suçludur. Ayrıca Şahin Öner'in birkaç gün önce katledildiği Diyarbakır'da böylesi bir çalıştayı düzenlemek bizce manidardır ve tesadüf değildir" ifadelerine yer verildi.

'Bu medya ile aynı ortamda bulunmayı ahlaki bulmuyoruz'

Her gün savaş uçaklarının insanların üzerine bomba yağdırmak üzere kaktığı Diyarbakır'da bu toplantının yapılmasının manidar olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kürt halkının evlatları üzerine bomba yağdırılmasını adı geçen medya büyük bir coşku ve huşu içinde haberleştirmektedirler. Biz bu medyayı Karadeniz'de linç edilen HDK heyetini haberleştirilirken kullandığı manşetlerde gördük. Ve bunun gibi onlarca linçte bu medyanın payı var, buna binlerce örnek sıralayabiliriz. Bu medyanın arşivi örnekler için yeterlidir. Öncelikle şunu belirtelim bu kadar gazeteci arkadaşımızın rehin alındığı bir dönemde hangi uzlaşı dilinden bahsedilecek. Arkadaşlarımızı 'terörist' olarak gören bu medya mı toplumsal uzlaşıyı sağlayacak? Arkadaşlarımızın rehin alınmasının tek bir nedeni var; o da bu iktidarın ve onun yandaşı medyanın kirli yüzünü deşifre ettikleri için tutuklandılar. Bütün kamuoyunun bilmesini istiyoruz ki; böylesi bir durumda bu medya ile aynı ortamda bulunmayı etik ve ahlaki bulmuyoruz." DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.